Paylaş
Bir sınav (TEOG) daha bitti.. Bu sınavın bitmesi demek, sekizinci sınıfın da bitiyor olması ve çocuğunuzun liseye doğru adım atıyor olması demek. Klasik olan şu soruyu sormayacağım? “Sınavı nasıl geçti? ''Gerçi yazmakla sormuş oldum bile ama cevabını almak için yazmadım. Zaten bu soru çocuğunuza, siz ve diğerleri tarafından yüzlerce kez sorulmuştur.
Peki bu soru değilse, sormak istediğim soru o zaman ne?
Sormak istediğim soru: “Nasıl hissediyor? O nasıl hissediyor? Siz nasıl hissediyorsunuz?”
Girdi ve çıktı…Hem de iki kere giriş ve çıkış yaptı. İlk defa bu sene yeni bir sınav sistemi olan bu sisteme adapte olmaya ve yönetmeye çalıştı.
“Elinden geleni yaptı mı?”
“Baştan itibaren bir hedefi var mıydı?”
“Hangi dersten kaç net hedeflemişti ve sonuç ne oldu?”
“Meslek Lisesi mi, Anadolu Lisesi mi, Yabancı Liseler den biri mi, İmam Hatip Lisesi mi? “ neydi, hangisiydi hedefi? Ve şimdi nasıl hissediyor? Ve de siz bu sorulara vereceği yanıtları bilebiliyor musunuz?
Bu sınav bir ara sınav gibi yaşamlarında aslında. Çünkü bu sınav sonrası okuyacağı 4-5 senenin ardından onları bekleyen bir üniversite sınavı var. Yine yönetilmesi gereken bir sınav stratejisi. Üniversite sınavının yönetilme süreçleri, şimdi bu sınav sonrası yaptıkları tercihe göre girecekleri okul sıralarından başlayacak. Biliyorsunuz değil mi? Çocuğunuz da biliyor değil mi?
Olay” Liseye kapağı attım, oh tamam biraz dinleneyim “değil, değil mi?
Nasıl geçti ise ona göre farkındalığını ve seçimlerini oluşturması, şimdi bir sonraki sistem için hedeflerini ufak çaplı da olsa belirlemesi ve öz değerlendirmesini yaptıktan sonra sonuç ne olursa olsun kendini iyi hissetmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yaşam, keyif almak için yaşanıyorsa yaşanan ve arkada bırakılanlar her ne ise hepsi için ve bir sonraki stepte kullanacağımız kayıtlar (yaşanılanlara dair kayıtlar) için iyi hissetmemiz/hissetmeniz şart!
Paylaş