Paylaş
Yaşam hızlı. Her anne endişeli. Ne kadar okusa da duysa da çocuğunu evdeki çatalla tavayla oynatmaya, bahçede ip atlamasına, koşup oynamasına yeter gözüyle bakamayıp daha da fazla şeylerle uğraştırmayı seçiyor. Gönlü azına, olağanına kanaat getirmiyor. Annelik bu, her şeyin en iyisini, en çoğunu, imkanının en elverdiğini, hatta elveremediğini de yapmak istiyor; ama çoğunlukla da dozu kaçırıveriyor.
Önce bakıcı seçimi, oyuncaklar, iki yaşına gelir gelmez oyun grubu araştırmaları, iki yaş ardından yuvaya tam zamanlı başlamalar ve 4-5 yaş itibariyle başlayan genel etkinlikler. Ve 6 yaş itibariyle devam eden okul yaşamına eklenecekler...
Off Tanrım yapabileceği ne kadar çok şey var:
Yukarıda yazdığım bu aktivitelerin en az ikisi, üçü sizin de çocuğunuz tarafından yapılıyordur eminim . Hatta hemen hemen hepsini yapan aileler de vardır. Yadırgamıyorum asla. Diyorum ya annelik "her şeyin en iyisini yapmalı, çocuklarımız hiçbir şeyi kaçırmamalı" diye kaygı duymaktır, öyle değil mi? Ama bir şeyi kaçırıyoruz, hem de en önemlisini, çocukluklarımızın çocuk olmalarını... Elimizde kumanda o program, bu program derken tek başına bir şey yapamayan, programlanmaya alışmış çocuklarımızla karşı karşıya kalıveriyoruz; bütün programları tüketmiş olarak.
Paylaş