Paylaş
Bir senenin daha sonuna geldik. Çocuklarımız bir sene boyunca alın teri döktükleri üniversite hazırlığının karnesini aldılar. Puanlar ve sıralamalar belli oldu. Şimdi sıra geldi yerleştirmeye.
Bizim halk diliyle “Kızım/oğlum sen olacaksın?“ şekilde sorulan soruya. Burada gerçekten uzun uzadıya ve aslında hep bildiğiniz şeyleri tekrar etmemek adına da kısa, öz ve samimi cümleler kuracağım.
“Kuzguna yavrusu.. “ şeklinde kullandığımız ve her çocuğun anne babası için biricik olduğunu, eşsiz olduğunu ifade etmeye çalıştığımız bir kullanımdır bu. Öyledir de; hep onların en iyisini en güzelini olmasını isterken bazen de zarar veriyor olabilir miyiz? -tabi ki iyi niyetle ve tabi ki çok da farkında olmadan diyelim-
İşte tam da bu mesele meslek seçimi. Hayat memat meselesi bazı ailelerde.
“Ne! …….mı olacaksın? Bak Ayşe Hanım'ın kızı da oradan mezun. Yılda şu kadar parayı zor kazanıyor. Üstelik mutsuz da.. “ şeklinde kurulan cümleler ve hikayeler.
Neyse uzatmayacağım demiştim ya uzatmıyorum. Lütfen ama lütfen çocuklarınızı seçimleri konusunda özgür bırakın.
Onları bir dinleyin.
Hangi mesleği istiyor?
Neden istiyor?
Amacı var mı?
Heyecanı var mı?
Dinleyin. Anlamaya çalışın. Ve sonra önerilerinizi, yapıcı eleştirinizi, kabullerinizi onu kıramadan ve anlamasına mahal vererek aktarın. Rehber olmaya çalışın. Araştırmasına, bakış açısı geliştirmesine, seçim yapmasına rehberlik edin.
Seçimlerini yapabilen ve kararlarını alabilen özgür zihinler gelişmeli ve çocuklarımız bu yolu hızla adım almalı öyle değil mi? Tabi ki en özel ve en güvendiği rehberleri de biz olarak..
Öyleyse olsun, olsunlar. Kendi istediklerini.. Olmak istediklerini. Bu yolculuk sadece okuyacağı üniversiteyle kalmayacak, bunu da bilerek tabi ki..
Paylaş