Paylaş
Yaşanan olaylar insan olarak dengemizi sarsacak kıvamdayken, özellikle olay anında yakında bulunan ya da bulunmayan herkesi etkileyecek niteliktedir. Unutulmamalıdır ki, herkes aynı tepkiyi aynı zamanda, aynı devamlılıkta göstermez. Travmada da yaşantı anında ya da yaşantıdan sonra, bir etkiyle karşılaşılması mümkündür. Travmatik olaylar insanlarda farklı dönemlerde farklı tepkilere neden olabiliyor.
Voltajın fazla gelmesi sigortayı attırır, böylece beyin travmatik olaylarda sürekli uyarımda olup, işlemleme de zorlanarak kendini koruyamayabilir. ‘Şok dönemi’ diye söz ettiğimiz sürecin, bir ay hissedilmesi normaldir sonradan etkiler azalmaya başlar. Şok döneminde şalterler kapalıdır yani konuşmak istenmeyen kendi kabuğuna çekiliş dönemidir. Daha sonrasında karmaşık duygular (suçluluk, korku, dehşet) başlar. Daha sinirli ve hırçın bir sürece geçirilir. Dikkat dağınıklığı ve hatırlamada güçlük yaşanabilir. İştah- uyku artışı ya da azalışı olabilir, tüm yaşam şartlar kötüleşmeye başlayabilir. Aslına bakarsanız bu belirtilerin hepsi normaldir çünkü yaşananlar anormaldir. Patlamalar, kazalar, ölü sayıları vs. her gün yaşanan normalize edilebilecek olaylar olmayıp dengemizi bozacak niteliktedir.
Peki, şuan ne yapılabilir? Olay yerinde olmayan insanlar, olanlara nasıl destek verebilir?
Özellikle olayı yaşayan kişiye, yanında olduğunuzu hissettirin. Bu tür sorunların psikolog ya da psikiyatriye danışılması, çözüm için ilk adım olacaktır. Çünkü travma sonrasında oluşan belirtilerin tedavi edilmesi mümkündür. Bu tedavilerden yararlanabilmek için konuşmaktan, paylaşmaktan ve destek aramaktan lütfen çekinmeyin.
Paylaş