Paylaş
Bu yazıda tabii ki başarılı adaptasyon sağlayan çocuktan bahsetmeyeceğim, okula şöyle güzel geldi, annesiyle-babasıyla böyle güzel vedalaştı diye. Bizim işimiz adaptasyon problemi yaşayan çocuklarla.
Çocuk okula başlayana kadar ev düzenine alışmış, annesi, babası, büyükannesi, büyükbabası varsa kardeşi ve kuzenleriyle vakit geçirmiş, kendi güvenli alanında yaşamıştır. Bu alandan dışarı attığı ilk adım da okuldur. Okula başladığında çocuğu anlamak ve uyum sağlayana kadar uygun tutum ve davranışları sergilemek önemlidir. Okula uyum süreci bazen bir haftadan bir aya kadar uzayabilir.
Şimdi kendimizi çocuğun yerine koyarak düşünmek ve onu anlamak için şu örnek üzerinden gidelim. İş yerimizde çok mutluyuz. İş arkadaşlarımızla iyi anlaşıyoruz, işimizi biliyoruz, üç ya da dört yıldır her şey mükemmel gidiyor. Bir gün patronunuz geliyor, size hiçbir şey söylemeden sizi başka bir ofise götürüyor ve bundan sonra sekiz saatlik mesainin dört saatini burada geçireceğinizi söylüyor. Üstelik biraz gergin. Tam bu noktada neye ihtiyacımız olduğunu ve ne hissettiğimizi düşünelim;
- Patronumuzdan en azından iki ya da gün önce buraya geleceğimizi ve nedenini söylemesini beklerdik,
- Burada kimlerle olacağımız ve neler yapacağımız konusunda bir ön bilgilendirme yapılmasını isterdik,
- Patronumuzun gergin değil bizi rahatlatıcı bir tutum göstermesini beklerdik,
- Burada çalışacağımız söylendiğinde bizden memnun olunmadığını ve belki de işten çıkarılacağımızı hissederdik,
- Gittiğimiz yerdeki yöneticinin ve çalışanların bize iyi davranmalarını isterdik,
- Kendi ofisimizdeki çalışma saatlerimizde her şeyin ve herkesin eskisi gibi olmasını beklerdik,
- Duyduğumuz kaygıyı, mesainin tamamını kendi ofisimizde geçirme isteğini davranışlarımıza yansıtırdık ve belki de kendi patronumuza ve çok iyi olmasına rağmen yeni ofis yöneticisine kızardık.
Çocuk da bu süreci aynı bu şekilde yaşıyor. Bir gün onu alışmış olduğu ev ortamından tanımadığı bir ortama götürüyoruz. Burası neresi, kimler var, neler yapıyorlar, annem neden gergin-üzgün, beni artık sevmiyorlar mı, öğretmen ve arkadaş denen şeyler nasıl olacak, annem gitmesin, annem beni bırakıp gidiyor o zaman ağlamalıyım, çığlık atmalıyım, okuldaki herkese de kötü davranmalıyım hatta eve döndüğümde buraya bir daha gelmemek için karnım ağrımalı, ateşim çıkmalı ve annem beni bir daha oraya bırakmamalı diyor çocuğumuz ve bilinçaltı. Tıpkı işe gitmek istemediğimizde hasta olduğumuzu söyleyip rapor alma isteğimiz gibi.
Ebeveynler çoğu zaman farkında olmadan çocuklarından ayrılırken tedirginliklerini gizleyemiyorlar. Hatta bazıları çocuğun yanında öğretmene ‘Benden asla ayrılamaz, bugüne kadar hiç ayrılmadık, çok ağlayacak.’ dediği an çocuğa ağlaman gerekiyor çünkü benden ayrılamazsın mesajını vermiş oluyor. Sonra öğretmenlerimiz çocuğu okula ne kadar alıştırmaya çalışırlarsa çalışsınlar başarılı olamayabiliyorlar. Bu noktada anne babanın davranışlarının önemi ortaya çıkıyor. Ebeveynler açısından yapılması gerekenler;
- Çocuğa okulu muhakkak önceden tanıtılmalı ve olumlu tutum geliştirmesi sağlanmalıdır,
- Arkadaşlarıyla vakit geçireceği için çok şanslı olduğu söylenmeli ve okula gitmesi için teşvik edilmelidir,
- Çocuk okula gitmek istemediği ya da hasta olup gitmediği zamanlarda evde normalden daha iyi davranılıp okula gitmeme isteği pekiştirilmemelidir,
- Okula ve öğretmene güven duymalı, çocuk eğer olumsuz bir durumdan bahsediyorsa anne-baba, çocuğa yorum yapmadan bu konuyu öğretmenle konuşmalıdır,
- Okula bırakırken veda süresi kısa olmalı ve anne babadan hangisi çocuğun ağlamasından daha az etkileniyorsa çocuğu okula o bırakmalıdır,
- Uyum sürecinde kademeli uzaklaştırma yöntemi uygulanabilir, anne çocuğu bir süre koridorda sonraki günlerde bahçede en son da sadece yemek arasında görerek çocuğa güven vermelidir,
- Okul çıkışında çocuk muhakkak anne ya da babasını görmeli ve anne babalar çıkış saatinden önce kapıda olmalıdır, eğer o gün çocuk alınamayacaksa bu durum çocukla paylaşılmalıdır,
- Çocuğa karşı her davranışta empati kurulmalı ve çocuğun kendisini en iyi hissedeceği çözüm yolu bulunmalıdır,
- Her ne olursa olsun çocuğa dürüst davranılmalıdır, ben hastaneye gidiyorum iğne yaptırıp geleceğim, tuvalete gidiyorum hemen geleceğim gibi ifadeler çocuğun size olan güveninin zedelenmesine neden olur ve daha sonraki günler alışması beklenirken okula karşı olumsuz yönde daha tepkili hale gelebilir.
Ve lütfen bu süreçte çok uzadı, komşumun-arkadaşımın oğlu hemen alıştı gibi düşüncelerle kendinizi meşgul etmeyin. Her çocuk farklı özelliklere sahiptir ve bireysel farklılıkları bizim çocuğumuzu kendisi yapan özelliklerdir. Okula geç de alışsa yıllarca sürecek eğitim hayatına yaptığımız bir aylık sağlam yatırım sonraki hayatı için altın değerinde olacaktır.
Paylaş