Paylaş
Eğitim liderlerinin ve danışmanlarının, hızlı ve sonuç odaklı olmaya, ders içeriklerinde etkinliklere ve projelere ağırlık vermeye, öğretmen kriterlerinde ise artık yalnızca tecrübeye değil, yaratıcı ve çözüm üretici eğitmenler ile çalışmaya özen gösterdikleri görülmektedir.
Değişen dünyanın ritmine en hızlı ayak uyduranların çocuklar ve ergenler olduğu açıktır. Bilginin bu denli kolay ve hızlı ulaşılabildiği dijital çağda, salt bilgi ile standart eğitim modelinin benimsendiği, duygusal, mantıksal ve eleştirel gelişimin ikinci plana atıldığı sınıf ortamları ne yazık ki sıkıcılıktan ve verimsizlikten öteye geçememektedir.
Yeni nesil çocuklar, yeni nesil problemler ve yeni nesil cevaplar demektir
Ebeveynler ve öğretmenler olarak yeni nesile ayak uydurmak, öğrenmenin sürekliliğini esas kılar.
Çocuklar hedefledikleri işleri bitirme sürecinde çözüm yolları bulamadıkları zaman sorun yaşarlar. Problem çözme becerisi, diğer insanların çözüm yollarını feyz alıp kullanarak, gözlem ve taklit etme yolu ile öğrenmeyi içermektedir. Bu becerinin, çocukların günlük hayatlarında ve geleceklerinde etkin kullanmaları duygusal, mantıksal ve eleştirel düşünme süreçlerinin en doğru biçimde işlenmesi ile alakalıdır. Ebeveynlerin çocuklarına öğretmesi gereken önemli becerilerden de birisidir.
Problem çözebilme becerisine sahip olmayan bir çocuk, sorunlardan kaçabilir veya sorunları farklı şekillerde dile getirebilir. Örneğin, çocuğunuz okulda akran zorbalığına maruz kalıyorsa ve ne şekilde cevap verebileceğini bilemiyorsa, tepkisini okulu sevmeyerek, karın ağrısı, baş ağrısı yaşayarak veya notlarında düşüşler göstererek dile getirebilir. Daha ufak yaş gruplarında, elinden sevdiği eşyası alınan bir çocuk, karşılığında vurma ve öfke nöbeti eylemlerini gösterebilir.
Problem çözme becerilerinin büyük bir kısmı okul öncesi yaş gruplarında daha hızlı öğrenilirken yetişkinlikte ise öğrenme yavaş yavaş ilerler. Bu sebeple ne kadar küçük yaşta bu beceri geliştirilirse, faydalarını ömür boyu görecektir.
Problem çözme süreci genel itibari ile beş adımda gerçekleşmektedir. Bunlar,
I. Sorunun tanımlanması (Sesli bir şekilde dil getirilerek),
II. Beyin fırtınası yapılarak olası çözümlerin sıralanması (En saçma cevaplar bile değerlidir),
III. Çözümlerin olası etkileri hakkında konuşmak,
IV. Önerilen çözümler arasından seçim yapılarak yapıcı ve olumlu sonuç alana kadar ilerlemek,
V. Sonuç ve sonucu değerlendirmek.
Felsefeden nasıl yararlanabiliriz?
Felsefe, eleştirel düşünme becerisini geliştirerek, standart normların dışında düşünmeye zorlayan en önemli eylemdir. Felsefe, önceden bildiklerimizi veya öneri olarak sunulan fikirleri sorgulama, dünyanın siyah veya beyazdan ibaret olmadığını anlayacağımız yeni bakış açıları kazandırmaktadır. Fakat bunun için düşüncelerimizde alternatifler üretebileceğinizi kabul etmeli, başkalarının görüşlerinin doğru, kendi düşüncelerinizin yanlış olabilirlik ihtimallerine yer açmalıyız. Görülüyor ki, felsefi düşünme eylemi, içerisinde empati ve hoşgörü gibi önemli etik değerleri de barındırmaktadır. Ufak yaşta felsefeden yararlanmak, ergenlik ve gençlik yaşlarında ahlaki olgunluğa erişimi yadsınamaz derece olumlu kılmaktadır.
Felsefe ile problem çözmede; gözlem, sezgi ve mantık esastır. Üç aşamalı bu süreçlerden herhangi bir basamağın var olmaması veya probleme yaklaşım esnasında düzensiz izlenmesi sorunu çözümden uzaklaştırarak, karmaşıklığa yol açacaktır.
Problem çözebilmenin önündeki en büyük engel, güvensizlik veya belirsizlik duygusudur. Çözüme hangi noktadan başlayacağını bilememek, taraflı düşünmek, gözlemden uzak ve sezgisel algıların kapalı olması, bilgi eksikliği gibi etkenler ise diğer engelleri oluşturmaktadır.
Ebeveynler veya öğretmenler olarak asıl işimiz; çocuklarımızın problemlerini çözmek değil, onların kendi başlarına problemleri nasıl çözeceklerini öğretmek olmalıdır.
Felsefe çalışmalarının faydası, problem çözme becerilerini geliştirmesinin yanı sıra iletişim, yazma ve fikirlerimizi temellendirmek için kanıtlar ortaya sunma gibi doğru ve etkin ikna kabiliyetini de beraberinde getirmektedir.
Okullarda felsefe öğretmenleri, ev ortamında ebeveyn destekli olarak yapılacak felsefe çalışmaları, sayılan beceriler için kapasitelerini artırıcı olmaktadır.
Özetle, sorun karşısında, çözüm yönteminin başlıca çıkış noktası; kavramlar, önermeler ve argümanları sorgulama, analiz etme, tartışma olacaktır. Eldeki verileri nasıl kullanacağı hakkında süzgeçten geçirme tekniği ile resmin tümünü görerek, faydalı olan bilgileri ayırt edeceklerdir. Kendi çözüm yöntemleri veya iş birliği içerisinde gerçekleştireceği çözüm yöntemlerini doğru analiz etme, etkilerini kavrayabilme, sunulan fikirler arasındaki incelikleri ve detayları anlama kapasitesi güçlenecektir.
Doğru planlanmış iş birliğine dayalı bir problem çözme beceri etkinliklerinde, zıt fikirler ile ortak zeminde buluşma, farklı görüşleri hoşgörü çerçevesinde sentezleme, felsefe çalışmalarının bir diğer önemli kazanımlarıdır.
Paylaş