Paylaş
"Elimde yapmam gereken bir sürü iş var ve hiç birisini tamamlayamıyorum!". "Hep kendime biraz zaman ayırayım istiyorum ama hiçbir şeye vaktim yetmiyor!". "Birileri benden yardım istediğinde hayır diyemiyorum ama sonunda kendimi gerçekten bitkin ve yetersiz hissediyorum!". "Hayatımda ki krizler hiç bitmiyor!". "Sürekli bir yerlerim ağrıyor ve devamlı olarak başka şeylerinde kötüye gideceğini
bekliyorum. Artık dayanacak gücüm kalmadı!" Bu sözler size tanıdık geliyorsa muhtemelen stres ve endişe ile baş etme konusunda sorun yaşıyor olabilirsiniz.
Anksiyete (bunaltı) birçok insanın hayatının bazı dönemlerinde yaşadığı, korkuya benzeyen yoğun bir duygu... Hastalık derecesinde olmayan anksiyete, genellikle tehlike anlarında ya da endişe verici durumlarda verilen normal bir tepkidir ve kişinin hayatta kalmasına yardımcı olur. Yani normal düzeydeki anksiyete mantıklı, gerekli ve yaşamsaldır. Ancak gerçek bir tehlike olmadığı durumlarda oluştuğunda ya da stresli durum sona erdikten uzun süre sonra hala devam ediyorsa problem yaratır.
Hayat genellikle stres doludur ve baskıların birikmesi kolaydır. Aslında bir durum hakkında nasıl düşündüğümüz bu durum ile ilgili olarak ne kadar stresli veya endişeli olduğumuzu belirler. Stres ve endişe ile ilgili düşüncelerinizi kontrol altına almanız, endişenin çok ciddi boyutlara erişmesini engelleyecek araçlardan biridir. Ama her zaman dışarıdan gelen stresi kontrol altında tutamayabiliriz. Ancak kendi kendimize yarattığımız stresin miktarını azaltacak yollar bulabilir, stresle daha iyi baş edebilecek yöntemler geliştirebiliriz.
Öncelikle yapmaktan hoşlandığınız şeyler için vakit ayırmayı deneyin. Hoşunuza gidecek veya size zevk verebilecek şeylerin pek çoğunu bu aralar yapmıyorsanız, sizi rahatlatacak bir hobi edinmeyi düşünün. Örneğin daha gençken neler yapmak hoşunuza giderdi? Bunları yeniden hayatınıza sokabilirsiniz.
Egzersiz yapmak sağlıklı ve güçlü hissetmenize yardımcı olacaktır. Fiziksel aktivite bedeni stres ile ilgili hormonlardan arındırır. Özellikle açık havada yapılacak yürüyüşler çok faydalıdır.
Uyku en temel ihtiyaçlardan biridir ve uyku düzeniniz bozulduğunda strese, endişelenmeye ve depresyona daha yatkın olursunuz. İyi bir uyku alışkanlığına sahip olmak önemlidir.
Beslenme alışkanlıklarınızı düzenleyerek enerji düzeyini strese gösterdiğiniz tepkilerinizi ve genel sağlığınız üzerinde kontrolünüzü arttırabilirsiniz. Dengeli ve düzenli beslenme alışkanlığı kazanmaya ve bunu belli bir rutin içinde yapmaya çalışın.
Meditasyon ve yoga gibi hem bedensel hem de zihinsel gevşeme yöntemlerini hayatınıza yerleştirmek de oldukça faydalı olacaktır.
Zaman yönetimi yapmazsak, yapmamız gereken işler nedeni ile kendimizi stres altında hissetmemiz çok kolaydır. Kısa zaman içinde, yapılacak işler üst üste yığılmaya ve dağ gibi olmaya başlar. Bu durumda büyük bir işi ufak işlere bölün. Bu ufak işleri önem sırasına göre sıraladıktan sonra ilk önce en önemli olanı halledin. Elinizdeki iş bitmeden bir sonraki işe geçmeyin.
Hoş olmayan olaylar üzerinde düşünmek genellikle endişenin daha fazla hissedilmesine ve diğer belirtilerin ise ortaya çıkmasına neden olabilir. Düşüncelerinizi belirtilerden uzaklaştırdığınızda, belirtiler iyiye doğru gitmeye başlayacak veya ortadan kalkacaktır. Bunu yapmanın bir yöntemi zihninizi oyalamanızdır. Kitap okumak, müzik dinlemek, bulmaca çözmek dikkatinizi daha olumlu şeylere yöneltmenize yardımcı olur.
Maalesef stres ve endişeyi bir gecede ortadan kaldıracak bir tedavi yoktur. Uzun süredir yaptıklarınızı veya edindiğiniz düşünme şeklini değiştirmeniz zordur. Ancak denediğinizde bakış açınızın zamanla değişip, iyileştiğini göreceksiniz. EFT (duygusal özgürleşme tekniği ) ve NLP desteği almak sizi birikmiş duygusal yüklerinizden ve fobilerinizden kurtarabilir ve daha pozitif bir bakış açısına sahip olmanızı sağlayabilir.
Anı yaşayın. Dünü ve yarını düşünmeyin. Bunlar için harcayacağınız enerji sizin bütün enerjinizi emecektir. Bugüne konsantre olun ve yapabildiğinizin en iyisini yapın.
Mucizevi formülü uygulayın, yani durumu tüm açıklığıyla ve korkusuzca analiz edin ve olabilecek en kötü senaryoyu belirleyin. Olması durumunda en kötü ihtimali kabullenin. Sonrada sakin olarak kabul ettiğiniz bu durumu nasıl iyileştirebileceğinizin yolunu belirleyin.
Paylaş