Paylaş
“Gece evde yalnızsınız, elektrikler kesildi. Her yer zifiri karanlık ve derin sessizlik içinde. Hay aksi, cep telefonunuzun şarjı da bitecek zamanı buldu! Bir mum yaktınız. Küçük mumun yarattığı dev gölgelerin arasında sessizliğin sesini dinlemeye başladınız. Dinledikçe artan, arttıkça derinleşen sessizlik sokak kapısından gelen tıkırtıyla kesildi. Biri eve girmeye çalışıyor. Kalp atışlarınız hızlandı, kaslarınız gerildi, nefesiniz kesildi. Korku tüm vücudunuzu sardı…” Böyle bir korku anını hepimiz en az bir kez yaşamışızdır. Korku nedir, neden korkarız diye hiç düşündünüz mü? Gelin şimdi birlikte düşünelim…
Beynimiz, her duygumuzu yüz milyardan fazla sinir hücresinin oluşturduğu ağlarla yöneten gizemli bir yapıdır. Duygularımızın bazıları bilinçli düşünce ve eylemlere yol açarken, bazıları da otomatik tepkiler vermemize neden olur. Korku da bunlardan biridir. Korku, tehlikeli bir uyarıcı ya da tehlike ihtimali karşısında beyinde, kalp atışlarının ve nefesin hızlanması, kasların gerilmesi, kan basıncının yükselmesi gibi fizyolojik değişimlere yol açan kimyasalların salgılanmasıyla ortaya çıkan ve tamamen otomatik olan “savaş ya da kaç” tepkisiyle sonuçlanan bir zincirleme reaksiyonudur. Bu reaksiyonu başlatan uyarıcı, karşımızdaki bir örümcek, boğazımıza dayanmış bir bıçak, konuşma yapmamızı bekleyen insanlarla dolu bir konferans salonu, durup dururken kendiliğinden açılıp kapanan bir kapı veya kazanmak zorunda olduğunuz bir sınav olabilir. Genellikle birbiriyle karıştırılan korku, kaygı (anksiyete), panik atak ve fobi birbirlerine yakın ama farklı kavramlardır. Korku gerçekten var olan fiziksel ya da duygusal bir tehlike karşısında verilen doğal tepkidir. Kaygı, uyarıcısı ve nedeni belli olmayan korkudur. Panik atak, belirli bir nedene bağlı olarak yaşanan bir korkunun, daha sonra beklenmedik bir anda ve nedeni belirsiz olarak ortaya çıkmasıdır. Fobi ise, belirli bir şey ya da duruma karşı yoğun bir şekilde ve sürekli hissedilen korkudur.
Eğer korkmasaydık çok uzun yaşamazdık. Evet, yanlış duymadınız, korku hayatta kalmamızı sağlayan temel bir duygudur. Korku, yolda karşıdan karşıya geçerken dikkatli olmamızı, vahşi bir hayvandan kaçmamızı, yüksek bir yerde yürürken düşmemeye çalışmamızı sağlayarak bizi zarar görmekten ve hatta ölmekten koruyan içgüdüsel bir duygudur. Korkunun temel işlevi yaşamsal olsa da her korkumuzun sonunda bir ölüm-kalım meselesi yoktur. Kimi zaman, başaramamaktan, terk edilmekten, mutsuz olmaktan; kimi zaman biriyle tanışmaktan, yanlış anlaşılmaktan, sevilmemekten korkarız. Korkmadığımız ne kadar şey varsa, bir o kadar da korktuğumuz şey olabilir, yani akıl ve mantığımızla kontrol ettiğimiz korkularımız yaşamımızın bir parçasıdır; gelip geçerler. Ancak buradaki kritik nokta korkunun dozu ve niteliğidir. Zaman zaman nedensiz korkular hissedebilir; korkudan korkar hale gelebiliriz. Kontrolümüzün dışına çıkan, hayatımıza yön veren bu tür korkular bizi tüketen ve üstesinden gelmek için çaba harcamamız gereken duygulardır.
Cesur insanların da üstesinden gelmeleri gereken korkuları vardır; çünkü cesaret korkusuz olmak değil, korkunun üstesinden gelebilmektir. Yükseklikten ya da araba kullanmaktan mı korkuyorsunuz? Yoksa başarısızlıktan ya da yalnızlıktan mı korkuyorsunuz? Sizi korkutan ne olursa olsun, korkularınızla yüzleşip onları kontrol altına alarak hayatınızı zehir etmelerini engellemek sizin elinizde. Bunun için tek yapmanız gereken aşağıdaki 10 kolay adımı uygulamak...
1-Korkularınızın farkında olun
Korkunuzun gerçekten var olan bir tehlike ya da tehditten kaynaklanmadığını, yalnızca sizin düşüncelerinizden kaynaklandığının, bu nedenle de gerçek olmadığının farkında olun. Örneğin, gece ıssız bir yolda karşınıza çıkan silahlı birini gördüğünüzde hissettiğiniz korku gerçektir; böyle birini görmeden ya görürsem diye hissettiğiniz korku düşüncelerinizin ürettiği korkudur.
2-Korkularınızı belirleyin
Belirsizlik en büyük korku kaynağıdır. Korku ya da korkularınızın neler olduğunu en çok korktuğunuz şeyden en az korktuğunuz şeye doğru alt alta yazarak belirleyin. Korkunun çok rahatsız edici bir duygu olması nedeniyle korkularımızı düşünmek bile istemeyiz. Böyle olunca da korkularımızı gözden geçirip değerlendirme ve ortadan kaldırma fırsatı bulamayız.
3-Korkularınızı analiz edin
Yaptığınız korku listesinde korkularınızın yanlarına neden, ne zaman, hangi koşulda ortaya çıktıklarını yazın. Yazdıklarınızı birkaç kez okuyup üzerinde düşünün. Korkularınızın neler olduğunu ve nedenlerini kafanızda iyice netleştirmeniz onlardan kurtulma yolunda atacağınız önemli bir adımdır.
4-Korkularınız hakkında konuşun
Korkularınızı sesli olarak dile getirerek başkalarıyla paylaştığınızda onlara aşina olmaya başlarsınız. Böylece zihninizde korkularınızla ilgili yarattığınız korkunç imgelerin etkisi azalarak korkularınız yenilmez birer dev olmaktan çıkar. Konuşmadığımız ya da düşünmediğimiz zaman uzaklaşacağını sandığımız korkularımız aslında, hayatı her yönüyle yaşamamızı engelleyerek hareket alanımızı kısıtlar.
5-Korkularınızı alt etme mücadelenizin günlüğünü tutun
Her günün sonunda gün içinde hissettiğiniz korku ya da korkuları, hangi durumda hissettiğinizi ve hangi koşulda ortadan kaldırılabileceğini yazın. Tutacağınız bu günlük bir daha ki sefere aynı korku karşısında nasıl hissetmeniz gerektiği konusunda farkındalık yaratacak bir kılavuz olacaktır. Aynı zamanda korkularınızın üstesinden gelme konusundaki ilerlemenizi takip etmenizi sağlayacaktır.
6-Korkularınıza karşı harekete geçin
Korkularınızı ortadan kaldırmak üzere harekete geçmek için kendinizde ve hayatınızda neleri değiştirebileceğinizi belirleyin. Her korkunun arkasında bir istek vardır. Örneğin, ölüm korkusunun arkasında yaşama isteği, terk edilme korkusunun arkasında biriyle birlikte olma isteği vardır. Korkularınızın arkasındaki istekleri belirleyerek hayatınızda yapabileceğiniz değişiklikleri kolaydan basite doğru listeleyin ve bunları adım adım uygulamaya başlayın.
7-Korkularınızdan kaçmayın üzerlerine gidin
Korkularınızla yüzleşmek istemeyip onlardan kaçtığınız sürece onların daha güçlenmesine ve yanlarına yeni korkular eklenmesine fırsat tanımış olursunuz. Korkularınızı çözülmesi gereken ve çözebileceğinize inandığınız sorunlar olarak görüp cesaretle üzerine gitmeniz, kendinize olan güveninizi artıracak ve çaresizlik duygusunu ortadan kaldırarak kontrolü sizin elinize geçirecektir.
8-Korkularınızla ilgili en kötü senaryoyu düşünün
Korkunuzun gerçekleşmesi halinde olabilecek en kötü senaryoyu hayal edin ve olabilecekleri gözünüzde canlandırın. Sonra da bu durumla nasıl başa çıkacağınızı düşünün. Böylece korkunuzun en kötü sonuçlarıyla yüzleşerek bilinmeyenleri ortadan kaldırmış ve korkunuzun sürekli olmadığını mutlaka bir sonunun olduğunu anlamış olursunuz.
9-Olumlu düşünün
Korkularımız düşüncelerimizden kaynaklanır. Olumlu düşünerek korkularınızı kontrol edebilirsiniz. Olumlu düşünmek en zor görünen engelleri aşmanızı, kendinizi rahat ve güvende hissetmenizi sağlayarak hayatınızda olumlu bir değişim yaratmanıza yardımcı olur.
10-EFT ve NLP tekniklerinden faydalanın
EFT bir enerji psikolojisi tekniğidir. Diğer bir ifade ile duygusal özgürleşme tekniğidir. Enerji meridyenlerini uyarma açısından akupunktur ve akuprese, olumlamalar açısından da NLP ye benzer. EFT öfke, üzüntü, endişe, korku gibi olumsuz duyguları, fobileri, geçmişten kalan tüm izleri, geleceğe ait endişeleri arındırmak için parmak uçlarıyla vücuttaki meridyen noktalara hafif vuruşlarla uygulanır. EFT’nin başarı oranı %95 dir ve dakikalar içinde çok kısa bir zamanda sonuç vermektedir. Eğer kişi korku, kaygı, daha önce geçirilmiş bir travma, stresle baş edememe yada geçmiş hatıralara bağlı bir duygulanım bozukluğu yaşıyorsa EFT ile yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir. Dikkat edilmesi gereken husus her iki tekniğinde alanında uzman, eğitimli kişiler tarafından uygulanması gerektiğidir.
Paylaş