Paylaş
Genetik veya gelişimsel olarak alt ya da üst çenenin küçük olması ya da dişlerin boyutlarının büyük olması nedeniyle dişlerin çapraşıklaşması, çenenin geniş olmasından kaynaklı yer fazlalığı nedeniyle dişlerin aralıklı olması, alt ya da üst çenenin daha geride veya ileride olması, üst ve alt ön dişler arasında fazladan aralık olması, yirmi yaş dişlerinin diğer dişleri sıkıştırması gibi sorunların giderilmesi için diş teli tedavisi (ortodontik tedavi) uygulanır. Ancak diş telinin kullanımı konusunda halk arasında doğru kabul edilerek yaygınlaşan bazı yanlış bilgiler diş teli tedavisi sürecini olumsuz etkilemektedir. Bu yanlış inanışlardan en yaygın olan 10 tanesi şunlardır:
Diş telinin çoğunlukla çocuklara ve gençlere uygulanması nedeniyle diş teli kullanımında yaş sınırlaması olduğu düşünülür. Ancak diş teli her yaşta kullanılabilir. Önceki yaşlarda gerektiği halde diş teli kullanmamış olan kişiler de yetişkin olduklarında diş teli kullanabilirler. Ayrıca ilerleyen yaşlarda diş kaybı nedeniyle oluşan boşluklara diğer dişler kayabilir ve bu boşluğun köprü ya da implant ile doldurulabilmesi için kayan dişlerin eski yerlerine taşınması için diş teli kullanılması gerekebilir. Ne var ki yetişkinlerde tedavi daha yavaş ilerler ve sadece dişlerdeki çapraşıklıklar düzeltilebilir.Çene kemiklerine müdahale ancak cerrahi operasyonla olabilir.
Diş teli ilk takıldığında biraz rahatsız edebilir ve alışana kadar ağızda bir fazlalık varmış gibi hissettirebilir, acıtabilir ama bu geçici bir durumdur. Birkaç gün içinde diş teline alışıldıktan sonra ağızdaki rahatsızlık ve fazlalık hissi ortadan kalkar.
Diş telinin kendisi değil, diş teli takıldıktan sonra ağız ve diş temizliğine dikkat edilmemesi lekelere ve çürüklere neden olabilir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan diş telleri, diş ve dişeti dokularına son derece uyumlu, yüksek kaliteli paslanmaz çelik tellerdir. Dolayısıyla bunların doğrudan leke ya da çürük oluşturma etkisi söz konusu değildir.
Çoğu kişi diş telinin sıkı olmasının etkisini arttıracağını ve dişlerde düzelmenin daha hızlı olacağını düşünür. Ancak dişlere çok fazla kuvvet uygulanması, çene kemiklerine, diş ve diş etine zarar verebilir.İstenmeyen sonuçlara neden olabilir.
Diş teli takanlar için özel olarak üretilmiş ve kolayca bulunabilecek elektrikli fırçalar ve ara yüz aparatları sayesinde diş temizliğinin ve ağız hijyeninin etkin bir biçimde sağlanması mümkündür.
Diş teli uygulaması, dişlere, dokulara ve kemiklere herhangi bir zarar vermeden dişlerin yerlerinin değiştirilmesini sağlar. Dişlerin hareketine etki eden kuvvetin fizyolojik çekme ve itme kuvveti olması nedeniyle diş kökleri ya da çene kemiklerinin tahrip olması söz konusu değildir.
Diş telinin konuşmayı engelleyen ya da bozulmasına neden olan bir etkisi yoktur. Ancak ilk takıldığında alışma sürecinde konuşma sırasında dudak, dil ve diş koordinasyonu sağlanana kadar telaffuzda belli belirsiz değişiklikler olabilir.
Diş teli kullanımı süresi kişinin diş teli tedavisini gerektiren problemine göre farklılık gösterir. Ortalama süre 8 ile 30 ay arasındadır.Özellikle 12- 15 yaş arası çocuklarda tedavi çok hızlı ilerler.Tedavi, hızında hastanın uyumu da önemli faktördür.
Diş teli çıkarıldıktan hemen sonra dişler eski yerlerine dönmeye çalışabilir. Bunu önlemek ve dişleri sabit tutmak için pekiştirme apareylerinin kullanılması gerekir. Aksi halde dişler tekrar kayabilir.
Teknolojik gelişmeler, her alanda olduğu gibi ortodonti alanında da yeni yöntemlerin kullanılmasını sağlıyor. Bunlardan biri olan görünmez diş telleri, dişlerin arka yüzüne takılarak estetik kaygıları ortadan kaldırmayı amaçlıyor. İşlev ve tedavi etkinliği açısından diğer diş tellerinden bir farkı bulunmuyor.Ayrıca şeffaf, renkli ve beyaz renkte de apareyler mevcuttur.
Paylaş