Diş apsesini hafife almayın

Diş çürüğü çoğunlukla gerektiği kadar önemsenmese de zamanında müdahale edilmeyen çürük dişler büyük sorunlara neden olabilir. Çünkü tedavisi yapılmayan çürükler ilerleyerek dişin daha derin dokularına nüfuz eder. Bu şekilde canlı sinir dokusuna ulaşan bakteriler kolayca dişin kök ucuna ulaşır ve bu bölgede apse dediğimiz oluşuma neden olur. Yani çürüğe neden olan mikroplar zamanla dişin kök ucunda lokalize bir enfeksiyon topluluğu oluşturur. Buna da apse denir.

Apse, ağızda ve yüzde şişkinliğe ve şiddetli ağrıya neden olabilir. Ayrıca ateş, dişte yükselme hissi, dişin üzerine basamama, zonklama , boyun bölgesindeki lenflerin şişmesi genel belirtileri arasındadır.Çoğunlukla apse oluşmadan önce dişlerde yoğun bir ağrı olur. Sonrasında da şişlik oluşur. Bu durumda derhal bir diş hekimine görünmek gerekir. Çünkü apseli dişten üreyen bakteriler dişin kök ucundaki damarlar vasıtasıyla tüm vücuda yayılabilir. Bu da çeşitli ciddi enfeksiyonlara neden olur.

DİŞ APSESİNİN NEDEN OLABİLECEĞİ GENEL SİSTEMİK ENFEKSİYONLAR

Akut eklem romatizması, kalp kapakçıklarında enfeksiyon, böbreklerde nefrit. Bu hastalıkların çoğusu kalıcı olabilmektedir.Özellikle vaktinde ve uygun şekilde tedavi edilmeyen apseli dişler ya da antibiyotik kullanılmadan enfeksiyonlu dişlerin çekilmesi bazen ölüme varan tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir.Bu nedenle çocukların, kalp ve böbrek hastalarının, immün sistemi baskılayıcı tedavi görenlerin, yaşlıların, kanserli hastaların,hamilelerin diş çekim öncesi proflaktik antibiyotik kullanması çok önemlidir.

DİŞ APSESİ OLUŞTUĞUNDA NE YAPILMALI?

Öncelikle hemen bir diş hekimine başvurulmalıdır ve onun önereceği antibiyotik düzenli bir şekilde kullanılmalıdır. Çünkü hekime danışılmadan kullanılan antibiyotik apse için yeterli olmayabileceği gibi vücuttaki mevcut bakterilerde direnç oluşturarak gelecekte kullanılacak antibiyotiklerin etkinliğini de azaltacaktır. Bazen diş hekimi apsenin durumuna göre dişin kanallarını açarak iltihabın boşalmasını sağlayabilir. Bazen de apsenin dışarıdan patlatılarak dren konulması gerekebilir.Bu işlemler hastada büyük bir rahatlama sağlar. Apse kendiliğinden patladığında ağzın sık sık tuzlu- karbonatlı suyla çalkalanması gerekir.

İLAÇ TEDAVİSİ SONRASI DURUM DEĞERLENDİRİLMESİ YAPILMALI

Ama maalesef tüm bu işlemler apseli dişin tedavisi için yeterli değildir. Hastalar antibiyotik kullanımıyla yüzlerindeki şişlik inince sorunun tamamen geçtiğini sanırlar. Oysaki dişe müdahale etmeden diş apsesi tamamen ortadan kalkmaz. Kısa bir süre sonra apsenin tekrarlaması büyük olasılıktır. Bu nedenle ilaç kullanımı sonrası bir röntgenle durumun değerlendirilip dişin akibetine karar vermek gerekir. Eğer enfeksiyon çene kemiğine çok fazla yayılmışsa büyük ihtimalle dişin çekimi gerekir. Bazı durumlarda kanal tedavisi ve apikal rezeksiyon tedavileriyle diş kurtarılabilir. Çok köklü azı dişlerinde çoğunlukla diş çekimi gerekirken, tek köklü dişlerde dişin kurtarılma ihtimali daha yüksektir.

Müdahale edilmeyen apseli dişler ise bir süre sonra kronikleşir. Ve ağız içinde ‘fokal enfeksiyon kaynağı’ dediğimiz lokalize bir enfeksiyon kaynağı oluşturur. Bir diğer deyişle ağzınızdaki tedavi edilmeyen apseli diş, alakasız diğer bir bölgede atipik belirtilere neden olabilmektedir. Örneğin streptokoklar insanların boğaz, burun, sinüs veya diş köklerinde yerleşir. Romatizma, böbrek iltihabı, endokardit ( halk arasında kalp romatizması olarak bilinir ) vb. hastalıklara neden olur.

Kimi zamanda hasta halsizlik, enerji kaybı, açıklanamayan yorgunluklar ve ateş ile başvurur. Baş ağrısı, eklem ve kas ağrıları olabilir. İlk günlerde soğuk algınlığı sanılır. Bazen bu belirtiler haftalarca devam eder. Yeterli araştırma yapılırsa ağız içinde tüm bu şikayetlere neden olabilecek enfeksiyonlu bir diş bulunması büyük olasılık dahilindedir. Bu enfeksiyon kaynağının uygun şekilde elimine edilmesiyle hastaların uzun zamandır iyileşmeyen tüm semptomlarında gerileme görülür.