Paylaş
Ağız kokusu sosyal yaşantımızı kötü etkileyen, karşımızdaki kişiye daha ilk tanıştığımız anda olumsuz mesaj veren bir rahatsızlıktır. Bu problem bazen kötü ağız hijyeninden kaynaklanabileceği gibi bazen bir hastalık sonucu olarak da meydana gelebilir. Birçok kişi kendi ağız kokusunun farkına varıp doktora gitse de, maalesef çoğu kişi bunun farkına varmadan yaşamaya devam etmekte ya da kulaktan dolma bilgilerle hareket etmektedir. Ağız kokusunu PATOLOJİK ve FİZYOLOJİK olmak üzere iki kısma ayırmak mümkündür.
Her sağlıklı birey sabah uyandığında sindirim kanalında biriken gazlar veya dil sırtında üreyen bakterilerin sebep olduğu ağız kokusu problemi yaşayabilir. Uyku sırasında uzun süreli besin alınmaması ve tükürük salgılanmasındaki azalmaya bağlı olarak sabah uyanıldığında kötü bir ağız kokusu hissedilebilir, normaldir. Bazı besinleri tükettikten sonra oluşan nefesteki kötü koku da fizyolojiktir. Örneğin sigara, alkol tüketimi sonrası ya da sarımsak ve soğan gibi besinleri yiyen bir insanın nefesinin kokması gibi...
Çoğunlukla ağız kokusuna yol açan en sık neden kötü ağız hijyeni, dişler üzerindeki gıda birikimleri, diş eti iltihabı, apse, diş çürükleri ve bademcikler üzerindeki iltihaplar ya da bademciklerin üzerindeki ceplere yerleşen besin artıklarıdır. Diş eti iltihapları, ağız içindeki yaralar, tükürük bezi hastalıkları, dil kökünde biriken besin artıkları da ağız kokusu yapabilen sık nedenlerdendir. Ancak ağız kokusunun nedeni sıklıkla ağız içinden kaynaklansa da her zaman neden bölgesel olmayabilir. Şeker hastalığı, böbrek ve karaciğer hastalıkları gibi tüm vücudu etkileyen bazı hastalıklar da ağız kokusuna neden olabilir. Ağız kuruluğu yapan nedenler de ağız kokusuna yol açar. Tükürük ağız içerisindeki artık maddelerin temizlenmesinde ve enfeksiyon oluşumunun önlenmesinde rol oynar. Tükürük bezi hastalıklarında salgı azaldığından ağız kokusunda artış olur. İleri yaşlarda tükürük salgısı azalmıştır. Bu nedenle yaşlı insanların ağızlarında koku hissedilmesi yaygındır. Bazen koku ağız içinden değil burun ve sinüslerden kaynaklanıyor olabilir. Burun arkasından geniz ve ağız içine iltihaplı akıntısı olanlarda da, ağız kokusu olabilir. Karaciğer hastalıkları, mide ülseri, gastrit gibi sindirim sistemi hastalıkları da ağızda kötü kokuya yol açabilir. Doktorunuz yalnızca ağız kokusu nedeniyle bazen farkına varmadığınız oldukça önemli bir hastalığı bile teşhis edebilir. Nedeni ne olursa olsun en önemli konu ağız hijyeninin iyi olması gerektiğidir. Bu soruna yol açan ana neden yeterli ve gerektiği gibi ağız hijyenine önem vermemek ya da sigara içilmesi gibi nedenlerse, bunlar düzeltilmediği taktirde tedavi sonrası aynı sorunlarla karşılaşılması kaçınılmazdır.
Ağız kokusunun tedavi edilebilmesi için önce ağız kokusu kaynağının doğru belirlenmesi ve bu tespit sonucu ortadan kaldırılması gerekiyor. Halitometre isimli cihazla, ağızda kokuya neden olan sülfür gazları ölçülüp, ağız kokusunun nedenini tespit edilebilmektedir. Bu cihazla ölçülen ağız kokusu altı sınıfa ayrılıyor: Bunlardan tip 0 diye adlandırılan; az çok herkeste bulunan, sabah kalkıldığında duyulan ağız kokusudur. Tip 1 ve tip 2 ağız kaynaklı, tip 3 mideden, tip 4 akciğerlerden gelen kokular olarak sınıflandırılır. Tip 5 ise psikolojik olarak bireyin duyduğu ama aslında olmayan kokudur.
Diş çürükleri, diş eti iltihapları ağız kokusunun önemli nedenlerindendir. Ağız içi herhangi bir enfeksiyon bakteri üremesini artıracağı için daima ağız kokusuna neden olur. Diş ve diş eti hastalıkları önemli ölçüde kötü koku yapar. Bu sebeple diş hekiminizin önerilerini dinleyip mutlaka diş sağlığı ve bakımına önem vermelisiniz.
Ağız içindeki eskimiş köprü ve diş protezleri zamanla gıda birikmesine yol açacağından kötü kokulara sebep olabilir. Bu durumlarda yenilenmesi gerekenleri değiştirmeli, eksik olan dişlerin yerleri için gerekli tedavileri yaptırmalısınız.
Dişlerin fırçalanması kadar dilin de fırçalanması önemlidir. Akşamları yatmadan evvel diş araları mutlaka diş ipi ile temizlenmelidir. Çinko içeren gargaralar da faydalı olabilir.
Tükürük ağız kokusu ile savaşmanın en güçlü yoludur. İçinde yemek parçacıklarını yerinden söküp mideye gönderecek güçlü enzimler vardır. Bu nedenle şekersiz ve xylitol içeren sakız çiğnemek tükürük salgınızı artırarak ağız temizliğinize yardımcı olur.
İçeceklerinizde ve yiyeceklerinizde tarçın kullanabilirsiniz. Tarçın ağız içi bakterilerle mücadelede önemli bir silahtır. Aynı şekilde adaçayı da doğal bir ağız-boğaz antiseptiğidir.
Özellikle yaşla artan vücut kuruması pek çok yönden dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Ağzı ıslak tutmak ağız kokunuzu azaltır. Bol su tüketin.
Sinüzit gibi hava yolu rahatsızlıkları ve burun tıkanmasına neden olan diğer hastalıklar geceleri ağızdan nefes almamıza neden olur. Bu durum ağzı ve boğazı kurutarak bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Burun tıkanıklığı sorunlarınız varsa kulak burun boğaz uzmanından yardım alın.
Yoğurt, yeşil çay, karanfil, tarçın gibi besinler ağız kokusunu azaltır. Elma ve havuçta dişlerde mekanik temizliğe yardımcı olur.
Ağız kokusunun dayanılmaz ağırlığını yaşamamak için düzenli check-up yaptırmakta fayda var. Böyle ağız kokusuna yol açan önemli hastalıkları önceden fark edip, önlem almak mümkün olur. Ayrıca sistemik problemleriniz için ise diş hekiminiz sizi bir KBB veya dahiliye uzmanına yönlendirecektir.
Paylaş