Paylaş
İnsanları affetmek kendimize verdiğimiz en büyük armağandır. Çünkü affedememe durumunda bedenimize kin, acı, nefret, düşmanlık, öfke ve korku gibi duygular hakim olur. Kötümser düşünceler bir süre sonra insanı şüphe, depresyon ve umutsuzluk denizinde boğar. Nefret dolu bir yaşamsa duvarlarını kendi kendimize ördüğümüz bir hapishaneden farksızdır. Affetmek ise bizi acı, öfke ve çaresizlik hislerinden özgürleştirir.
Affetmek her zaman kolay değildir. Bunun için, insanın ruhsal ve zihinsel olarak kendisini hazır hissetmesi gerekir. Çünkü affetmek, ancak bilinçli bir seçim olduğunda insanı huzura kavuşturabilir. Kimsenin zorlamasıyla affetmek mümkün değildir. Affetmek için belli bir süreç gerekir. Unutulmaması gereken bir nokta ise affettiğinizde karşınızdaki kişinin size borçlanmayacağıdır. Çünkü koşullu affetme diye bir şey de yoktur, öylesi ancak bir sözleşmedir.
Diğer insanın da sizi affetmesini, değişmesini veya sizin istediğiniz gibi olmasını beklemeyin. Affetmek de affetmemek de hatanın tekrar yapılıp yapılmayacağını garanti etmez. Affetmek diğer kişinin davranışını kontrol etmek için yapılan bir eylem de değildir. Çünkü başkalarının davranışları bizim kontrolümüzde değildir. Kontrolümüzde olan sadece kendi duygu ve düşüncelerimizdir.
Affetmenin amacı sizin rahatlamanızdır, özgürleşmenizdir. Çoğu insan affetmenin nefret ettiği kişiyi suçsuz ya da haklı bulduğu anlamına geleceğini sanır. Oysa affetmek, geçmişteki anıların boyunduruğundan kurtulmaktır, negatif duyguların yaşamımızı kontrolü altında tutmasına son vermek demektir. Sanılanın aksine affetmek güçsüz olduğumuzu da göstermez, tam tersine kendimize verdiğimiz değerin bir göstergesidir. Yaşamış olduğumuz acının farkında olarak, bu acıyı artık taşımamayı seçmektir. Öfke ve intikama yatırım yapmaktan vazgeçip şimdiye ve geleceğe yatırım yapmaktır.
Thomas Szasz’ın da dediği gibi; “Aptal insan ne affeder ne unutur, saf insan hem affeder hem unutur, akıllı insan ise affeder fakat unutmaz.”
Sonuçta affetmek, geçmişte yaşananlarla ilgili yoğun duygu ve yakınmalardan kurtulmak demektir. Dargınlığa, kin tutmaya ve kendimize acımaya artık ihtiyacımız olmadığını fark etmektir. Geçmişin bugün üzerindeki yıkıcı etkisinden kurtulmak, olumsuz duyguların gitmesine izin verip hafiflemektir. Affetmek kırgınlığın, kızgınlığın, nefretin hapishanesinden firar etmektir. Affetmek artık acıyı hissetmemektir. Bir başka deyişle duygusal açıdan özgürleşmektir. Hatta anonim bir sözde söylendiği gibi, “Affetmek bencil bir eylem olarak düşünülebilir çünkü tüm faydası affeden kişiyedir.”
İşte bu yüzden affetmelerin en zorunu yapın, önce kendinizi affedin…
Paylaş