Paylaş
Fizyolojik olarak her sağlıklı kadının vücudu, adet başlangıcıyla birlikte östrojen hormonu salgılar. Yumurtlama döneminde salgılanan östrojen progesteron hormonu ile birleşerek rahim duvarı kalınlaşmasını önleyen bir yapıya dönüşür.
Rahim ise üç tabakadan oluşur. Endometrium, myometrium, perimetrium.
Halk dilinde rahim duvarı olarak adlandırılan “Endometrium hiperplazisi” her adet döneminde kalınlaşmaya başlar ve bir sonraki adet döneminde dökülerek atılır. Yani rahim kalınlaşması her ay meydana gelen bir durumdur ancak rahim iç tabakasını normalden daha fazla kalınlaşmasına sebep olma durumu rahim duvarı kalınlaşması olarak adlandırılır.
Uzun süre rahmin kalın kalması; adet gecikmelerine, ağrılı adet dönemine ve kasık ağrısı ve kanamalarına sebep olabilir.
Uzun dönem adet görememe ya da yılda 1-2 kez adet görme durumu rahim kanseri açısından risk oluşturabilir.
Böyle bir durumla karşılaşıldığında, kesinlikle jinekolojik muayene yaptırılması gereklidir.
Rahim kalınlaşmasının görünmesini artıracak ana etkenler; fazla kilo, menopoz, şeker hastalığı, polikistik over gibi durumlardır.
Hamile kalmak isteyen pek çok kadının merak ettiklerinden biri rahim duvarı kalınlaşmasının gebeliğe engel olup, olmayacağıdır.
“Rahim duvarı kalınlaşması hamilelik belirtisi midir?” ya da “Rahim duvarı kalınlaşması gebelik sürecini nasıl etkiler, gebeliğe engel midir?” sorularını sırayla yanıtlayacak olursak; gebelik olması durumunda endometrium tabakası yastık görevi görerek embriyoyu yakalar embriyonun tutunarak büyümesini sağlar.
Özellikle tüp bebek vakalarında bebeği koymadan önce östrojen hormonu takviyesi ile rahmin yeterli kalınlığa ulaşmasına özen gösterilir ki koyulan embriyo rahimde tutunabilsin.
Kısaca; rahim duvarı kalınlaşması hamilelik döneminde beklenen bir durumdur ancak önemli olan bu kalınlaşmanın kaç mm olduğudur.
Yani normal bir şekilde mi yoksa anormal boyutlarda mı kalınlaşma görülmekte olduğu tespit edilmelidir.
Paylaş