Paylaş
Hamilelikte en çok şikayetçi olunan konu duyguların ani bir şekilde değişmesidir. Salgılanan hormonlardan dolayı hamilelikte, strese meyilli, çok fazla duygusal bir ruh haline geçiş yapılır.
Hamilelik sürecinde, anne adayları genellikle gelecek kaygısı yaşarlar. Çünkü, alışagelmiş hayat tarzlarından çıkıp, sorumluluklarının üzerine çocuk bakmak eklenir. İçgüdüsel olarak bu yetenek annelere verilse bile, çocuk doğana kadar bu stres üzerlerinde olur. Hamilelerin bir diğer kaygısı ise, alınan kilolardır.
Hızlı kilo değişimi, değişen hormonlardan kaynaklı strese meyilli olmaları ve çok duygusal olmaları, depresyon riskini oldukça artırmaktadır. Hamilelerin son aylarında mutsuzluk, halsizlik, isteksizlik durumu çok daha fazla yoğunlaşır. Bu süreç bazen uzayıp, doğum sonrasında bile devam etmektedir.
Bunun nedeni ise gebeliğin sonuna doğru yükselen östrojen, progesteron ve böbreküstü bezleri hormonlarının, doğumdan sonra birdenbire azalmasıdır. Bu azalma sonucunda annelerde yetersizlik hissi oluşmaktadır. Hamilelik döneminde depresyon, bebeğe ve anneye oldukça zarar vermektedir. Bu yüzden duygularınıza esir olmadan, depresyondan uzak durmanız gerekmektedir.
Paylaş