Paylaş
Biz kadın doğum uzmanları olarak, bu temas olayını önemsiyor ve uygulamaya özen gösteriyoruz. Bazen ortam şartları ve bebeklerin durumları bu uygulamayı yapmamıza müsaade etmeyebiliyor.
Mesela bebek doğduğunda genel sağlık durumunda bir problem varsa, ten tene temas yapmak için durumu zorlamıyoruz. Çünkü bebeğin sağlığı, normal şartlarda, ten tene temas sonucu oluşacak o bağdan daha önemlidir.
Bazı ameliyathanelerde merkezi ısıtma ve soğutma sistemi vardır. Bu nedenle biz oda özelinde, odanın ısısını ayarlayamayabiliyoruz. Ameliyathanelerimiz mikrop üremesin diye, özellikle buzdolabı gibi soğuk oluyor.
İşte bebek doğduğu anda oda ısısını ayarlayabiliyorsak orada anne ile bebeğin beraber geçirdiği süreyi artırmaya çalışıyoruz. Isıyı ayarlayamazsak süreyi daha kısa tutuyoruz ki bebek bundan bir zarar görmesin.
Temas en temel sevgi göstergesidir…
Temas en temel sevgi gösterisidir. Şu sıralar koronavirüs sebebiyle bu pek mümkün olmasa da, normal şartlarda iki insan bir ortamda karşılaştığı zaman tokalaşır. Bu tokalaşma da bir ten tene temastır. Bu temas kişiler arası güven duygusunun aktarımını sağlayan bir olaydır. Biz kadın doğumcular bunu hayatın başlangıcında, yaşamın ilk dakikalarında uyguluyoruz ve anneyle bebeğin bir araya gelmesini sağlıyoruz.
Bebek annenin kucağına geldiği zaman, annede oksitosin hormonu artar ve bu da bebeğin beslenmesi için gerekli olan sütün üretilmesini sağlar. Böylece daha erken ve daha sağlıklı bir emzirme süreci başlar.
Bebek kendini 40 gün anne karnında zannediyor
Doğumdan sonraki ilk 40 günü, 4. trimester olarak kabul ediyoruz. Bebek bu dönemde kendini hala anne karnında zannediyor ve buna uygun hareket ediyor.
İşte bu süreçte, bebeğe anne karnına yakın bir ortam sağlarsak ve onu anneye yakın tutarsak bebeğin gelişimine fayda sağlamış oluruz.
Aileler doğum öncesi geliyor “Hocam ten tene temas yapıyor musunuz? diye özellikle soruyor yani bu konunun üzerine düşüyor.
Biz bu konuyu çok önemsiyoruz. Bebek doğuyor (vajinal veya sezaryen yolla), onu doğar doğmaz annenin karnına, göğsüne koyuyoruz ve bu teması sağlıyoruz.
Ten tene temas doğum anıyla bitmiyor!
Aileler ten tene temas konusunu doğum anında çok önemsiyor. Fakat daha sonra bazı aileler, bebeği alıp hastaneden çıkıp evlerine gittiği zaman bu uygulamayı evlerinde uygulamıyor.
Annelerin büyük bir çoğunluğu, özel emzirme kıyafetleri giyiyor. Bu kıyafetler ile sadece göğüs ucunun görüneceği kadar küçük bir alandan bebeği emzirmeye başlıyor. Bu durum ten tene temasın önünde bir engel oluşturuyor. İşte bu durumda bizim doğumdan hemen sonra ten tene temas yapmamızın çok büyük bir anlamı kalmıyor. Bunu sürekli olarak yapmak gerekir.
Bazı anneler ise; Bebeğim doğduğunda ben direkt ten tene teması sağlayamadım” ya da “Bebeğim doğdu, onu yanımdan aldılar ve yoğun bakıma götürdüler, günlerce yoğun bakımda kaldı, ben ten tene temas yapamadım, çok üzgünüm” gibi serzenişlerde bulunuyorlar.
Ten tene temas uygulaması, sadece bebeğin doğduğu gün olmalı diye bir kural yok. 1- 2 haftalıkken, 1 aylıkken veya daha geç başlayabilirsiniz. Bu uygulama için hiç kimse geç kalmış değildir.
Sadece anneler değil babalar da yapmalı…
Uygulama yalnızca annelere özel değildir. Babalar da bebekleriyle ten tene teması uygulamalıdır. Baktığımız zaman babalar bunu daha rahat yapabiliyorlar. Anneler, bebeklerini yeni doğduğunda zaman kavramı olmadan emzirdikleri için uykusuz, stresli ve yorgun olabiliyorlar. Bu nedenlerden dolayı bazı anneler için ten tene temas uygulaması, üşenilen ve ertelenen bir uygulama olarak görülebiliyor.
Tekrar altını çizmeliyim ki; Doğumda çok fazla önem verdiğiniz ten tene temas uygulaması, doğumdan sonra da çok çok önemlidir.
Günde en az bir kez, mümkünse daha fazla yapın. Odanıza geçin, ısıtıcınızı açın veya bir battaniye alın. Kendinizin ve bebeğinizin kıyafetlerini çıkarın, vücudunuzu birbirine yapıştırın, sarın sarmalayın ve onu sevin.
Paylaş