Paylaş
Ünlü Saç Tasarımcısı Ahmet Çoban, kuşkusuz son dönemin en revaçta isimlerinden. Bir süredir “Makas” isimli salonda hizmet veren başarılı kuaförün sosyal medyadaki takipçi sayısı oldukça fazla. Ona gelenler saçlarına yapılacak işlemlerin isimlerini çok iyi biliyor ve genelde bu isimleri sosyal medyada gördükleri paylaşımlardan öğreniyorlar. Ombre, pigmentasyon, brushlight ve dahası. Tüm bu işlemlerle çok fazla boyanmış saçlar tamir ediliyor ve müşterileri kuaföre gitmeye mahkum etmeyen uzun soluklu çözümler getiriliyor. Önceliği doğallık ve gerçekten kişiye yakışanı dürüstçe belirlemek olan Ahmet Çoban şimdilerde kendi markasını oluşturmak için yoğun bir tempo içinde. Bize bu koşuşturmaca arasında vakit ayıran Ahmet Çoban’la çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. İşte, saçla ilgili birçok şeyi konuştuğumuz o röportaj…
Mesleğe başlangıcınız nasıl oldu?
Herkesin başlangıç hikayesi birbirine çok benziyor aslında. Bütün kuaförlerin temeli hemen hemen aynı. Dar gelirli aile çocuğu ihtiyaç dolayısıyla çalışıyor, becerisi varsa ve doğru insanlarla beraberse başarma olasılığı daha yüksek oluyor.
Askere gitmeden 5-6 sene çalıştıktan sonra yavaş yavaş işe ısındım. Eski işletmemden kazandığım en önemli şey bireysel kimlik oldu. Ailem gibiler. Bir şeyde takılsam hala arar ilk patronlarıma sorarım. Askerden döndüğümde ise MOS Kuaför ile yollarımız kesişti. Orada 4 yıl personel olarak çalıştım. İlk 6 ay ip üstünde gibiydim. Çıkartsak mı, çıkartmasak mı diye düşünülen adamdım, o kadar başarılıydım yani (gülüyor). Sonrasında konum sahibi bir adam oldum.
Sizin gibi kuaför olmak isteyenlere tavsiyeleriniz neler?
Yeni neslin bilinçli olduğunu düşünüyorum ama özellikle kuaför olmak istiyorum diyen insan sayısı hala çok az. Kuaförlük şartlar dolayısıyla seçilen bir meslek haline geldi çünkü kazanç kolaylığı var. Küçük yaşlardaki çocuklar bu meslekte anne babaları kadar para kazanabiliyor. O yüzden çoğu zaman istekleri dahi olmadan dahil ediliyorlar bu mesleğin içine. Ben 20 yaş ve üzeri gençler için örnek teşkil etmek isterim. 29 yaşındayım ve kısa bir sürede işimi oldukça büyüttüm. 3 tane salonun işletmeciliğini yapıyorum, simdi ise bu salonlardan çekilip tamamen kendi markamı oluşturuyorum.
Yeni açılacak salonunuzdan bahsedebilir misiniz biraz? Nedir burayı diğer kuaförlerden farklı kılan?
Mayıs ayında “Garage” açılıyor. Etiler’de yepyeni bir konspetle bir “güzellik üssü”. Bugüne kadar bizim sektörde herkes araba üretir gibi bir tek üretmeye odaklanmıştı. Ama kimse olanı tamir etmekle ilgili konuşmuyordu. İşte burası çok özel “tamir” tekniklerinin de olduğu adeta bir garaj. Yeni salonumuzda konsültasyon, müşteri ağırlama vs. gibi bölümler uygulama yapılan bölümden ayrılıyor. Ön karşılama bölümü sıcak ve samimi bir kafeyi andırırken, uygulama bölümünün adeta bir klinik disiplininde ve sadeliğinde olması planlanıyor. Manikür, pedikür, kaş tasarımı ve makyaj uygulama bölümleri de mevcut. Başka bir önemli özelliği ise bana yoğun olarak başvuran kuaförler için dışarıya açık eğitim programlarının başlayacak olması.
Gelelim, saç bakımı ile ilgili konulara… Saç dökülmesine karşı alınacak tedbirlerle ilgili tavsiyeleriniz nelerdir?
Saç dökülmesinin birçok sebebi var. Genetik dökülmeye hiçbir şey fayda etmiyor. Önce doktor kontrolü yaptırmak gerekli aslında. Deri altında problem varsa ya da dökülme vitamin eksikliğinden kaynaklanıyorsa bunlara doktorun müdahalesi gerekli. Biz daha çok geçici saç dökülmelerine destek verebiliyoruz. Deri üzeri dökülmeler, kırılarak dökülmeler ya da geçici süreli dökülmeler söz konusuysa birtakım ürünler ile dökülmenin engellenmesini sağlıyoruz.
Saçın hızlı uzaması için bir öneriniz var mı?
Saçlar diplerden sağlıklı olarak çıkar ve uzadıkça sağlıksız bir hale gelir. Sağlıksız olan bölgelere nemlendirici ve yapılandırıcı özelliği olan maskeler, içeriğinde argan yağı olan ürünler yararlı olur. Uçlarına iyi bakım yapılırsa her saç hızlı bir şekilde uzar.
Saç modellerini moda mı belirliyor?
Dünya üzerindeki moda devleri bizlere ilham oluyor. Saç tek başına düşünülemez aslında. Moda olan bir kıyafet ya da aksesuar bile saç modellerini etkileyebiliyor. Bizim için her zaman moda olan natürel saçtır. Bütün çabamız saçın natürel kalması.
Size gelerek beğendiği ünlülerin saçlarının aynısını yaptırmak isteyen müşterileriniz var mı?
Bir ünlünün saçını yaptırmak isteyen kişinin önce saç dokusuna bakıyoruz, dokular benziyorsa aynı saçın yapılması mümkün. Bir kuaför esmer bir kadını Burcu Esmersoy yapamaz. Ten rengi, göz rengi ve kaş yapısının da benzemesi lazım. Saç dokusu benziyorsa bizden o saçı yaptırarak çıkar ancak o kişinin ten rengini, göz rengini ve buna benzer şeyleri benzetmesi artık kendine kalmış.
Hangi ünlülerle çalışıyorsunuz?
Didem Soydan, Özge Ulusoy, Demet Evgar, Selen Soyder, İrem Derici, Songül Öden ve daha birçok kişiyle çalışıyoruz.
Pek, hangi ünlülerin saçını beğeniyorsunuz?
Kendi kimliklerine ayak uyduran, başkalaşmak istemeyen saçları daha çok beğeniyorum. Mesela Didem Soydan sarı saçı çok iyi taşıyabilen bir bayan. Demet Evgar kendi ana rengini kullanıyor, çok küçücük işlemler yaptırıyor ama benim vazgeçilmezlerim arasında. Songül Öden’e ana rengi çok yakışıyor.
Hangi yüze hangi saç kesimi yaptırılmalı?
Eskiden yuvarlak yüz, kare yüz, oval yüz diye ayırıp kesim şekli belirlenirdi. Ama ben sadece bunların yeterli olmadığını düşünüyorum. Mesela yuvarlak bir yüz ama çene kısa, alın geniş oluyor. Tüm yüz hatlarına dikkat edip kişinin kendine en çok yakışan modeli belirlemeye çalışıyoruz. Yani yuvarlak yüzlü bir kadın küt saç kullanmalıdır diye bir doğru yok. Alın ve çene arasındaki mesafeler de çok önemli.
2015’in saç kesim trendleri neler?
Bu sene orta boy ve katsız saçlar çok fazla tercih ediliyor. Kesimler göğüs hizasında ve kahküller ön planda olacak şekilde yapılıyor. Taşıyabilene de kısa saç kesiyoruz. İnsanlar artık daha cesur, renkli saçlar da oldukça tercih ediliyor.
Herkesin merak ettiği “ombre” işlemi ile ilgili bilgi alabilir miyiz sizden?
Geçtiğimiz dönemde, daha fazla teknik işlem olarak yapıyorduk bunu. Ombre aslında bizim genel renk felsefemizin adı. Natürel geçişleri olan, aralarında çizgi çizgi renk geçişlerinin olmadığı, koyudan açığa doğru geçen tüm renk geçişlerinin adına ombre diyoruz. Örneğin siyah üzerine bir ton açık yapsak da adı ombre oluyor, saçı sarıya kadar açsak da. Yani kısaca 2 rengin birbiriyle homojen bir şekilde buluşmasıdır ombre. Fiyatı tek bir işlem olursa 150 TL’den başlıyor. Ancak daha önceden çok boyanmış bir saçsa ve işlemin içerisine onarım, bakım, kesim girerse fiyat 1150 TL’ye kadar çıkabiliyor.
Çocukların saçları güneş görünce uçları çok doğal bir şekilde sararıyor, dipleri daha koyu kalıyor. Biz de çocukların saçlarından ilham alıp kendimize teknik bir altyapı oluşturduk ve bu saçları yetişkinlere uygulamaya çalışıyoruz.
Son olarak düğün sezonu yaklaşıyorken gelin saçlarındaki trendlerden bahsedebilir misiniz?
Geçmiş dönemlerdeki gibi yapılı, ıslak görünümlü saçlar artık tercih edilmiyor. Herkes renklendirme ve kesimde olduğu gibi natürellik peşinde. Helenistik döneme ait saçlar son 3-5 yıldır çok fazla tercih ediliyor. Yapılmamış görüntü herkesin hoşuna gidiyor. Eskiden düğün salonunda ya da otelde yapılan bir düğün için biraz daha yapılı saçlar tercih edilirdi, kır düğünleri için ise doğal duran saçlar talep görürdü. Ama şu an herkes natürellikten yana. “Messy bun” diye tabir ettiğimiz dağınık topuzlar, örgüler, natürel dalgalar tercih ediliyor. Eskisi gibi kocaman duvaklar da yok artık. Biz de istekler doğrultusunda herkesin seveceği doğal topuzlar yapıyoruz.
Değerli paylaşımlarından dolayı Ahmet Çoban’a çok teşekkür ederiz.
Röportaj: Melin Kahraman
Paylaş