Paylaş
En tehlikeli uyuşturucular arasında yer alan Bonzai, sağlığı tehdit eden sonuçları bakımından oldukça tehlikelidir. Bonzai’de de diğer uyuşturucularda olduğu gibi, bazen tedaviyle bazen etkili telkin veya psikoterapi ile bir süre kullanıma ara verilmesi, kişide “Nasıl olsa istediğim zaman bırakabiliyorum, bir kere içmemde ne var ki” düşüncesiyle uyuşturucuyu bırakmayı ertelemeye neden olabilir. Ancak bırakmayı erteleyerek, tekrar kullanıma başlanması felaketle sonuçlanmaktadır. Çünkü kullanıcı tekrar tekrar uyuşturucuya dönmekte, bu ise kalıcı fiziksel ve psikolojik hastalıkların oluşarak ağırlaşmasına, giderek beynin ve bedenin tükenmesine neden olmaktadır.
Bonzai kullanan birçok kişi, henüz bu sentetik uyuşturucunun nasıl bir zehir olduğu konusunda yeterli bilgiye sahip değildir. Bu uyuşturucu bağımlılığında, kokain ve eroin gibi giderek artan dozlara ihtiyaç duyulmaktadır. 7-8 ay sonra başlangıçta alınan miktarın 20-30 misline çıkılmakta, bu ise beynin iflası anlamına gelmektedir. Bonzai süratle bağımlılık geliştirmekte, kullanıcıları bir gün bile kullanmadan duramamakta, hayatları sadece uyuşturucu üzerine odaklanmaktadır.
Unutulmamalıdır ki, her uyuşturucu madde daha kuvvetli bir uyuşturucuya dönüşüm yapar, kullanılan maddenin dozu giderek artar ve en sonunda da ölümle sonuçlanabilir. Ulaşılan sahte keyif hali ne kadar yüksekse, bağımlılık derecesi de o kadar şiddetli olur. Kişi doğal zevklerden keyif alamaz olur, nihayetinde beyin ve beden iflasa gider.
Bonzai maddesini yüksek dozda kullanan kişiler, ölüm hissini yoğun bir şekilde yaşar. Bonzai, bir nevi panik atak etkilerini ortaya çıkararak nefes alamama, bayılma hissi, kalp çarpıntısı gibi etkilerin devamlılığını kronik bir psikolojik rahatsızlığa çevirir. Diğer uyuşturucular gibi mutluluk, coşkunluk vermesinden çok ajitasyon, sinirlilik, algılarda bozukluk yaratması sebebiyle suç işleme eğilimini de beraberinde getirir. Ayrıca duygu durum bozukluğu, depresyon, odaklanamama, anksiyete, içe dönüklük, yalnız kalma isteği, tedirginlik, aşırı korku, kaygı, telaş, unutkanlık, öğrenme güçlüğü, sinirlilik, agresiflik, ani tepkiler de Bonzai kullanımıyla ortaya çıkabilen sorunlardandır.
Bonzai, esasında birkaçı bilinmekle beraber hangi kimyasallardan oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Uyuşturucunun alınmasından 3-5 dakika sonra, yoğun bir ölüm korkusu ile beraber adeta bir panik tablosu yaşanmaktadır. Kalbin atışları anormal yükselmekte, bazen de yüksek ritme ayak uyduramamakta ve durmaktadır. Kişinin ölümünün ise kalp krizinden oluştuğu sanılmaktadır. Bu nedenle, şüpheli kalp krizi ölümlerinde Bonzai kullanımı araştırılmalıdır.
Bonzai’nin beyne olan yıkıcı etkileri, bazen bir defa kullanımda bile kendini gösterebilir. Beynin öğrenme ve algılama merkezlerinde kalıcı bozulmalar yapabilen Bonzai; algılama, idrak, öğrenme ve hafızada kalıcı bozulmalar yapabilmekte, insanı adeta robotlaştırmaktadır. İlerleyen süreçte dikkat ve düşünce yapısı da bozulmakta, demans benzeri sendromlar ortaya çıkabilmektedir.
Bonzai kullanımı anında ve sonrasında kişide ortaya çıkan semptomlar; yorgunluk, konuşma bozukluğu, yürüme bozukluğu, gözde kanlanma ve morarma, göz bebeğinin ışığa tepkisinde farklılıklar, mide ve bağırsak problemleri, duyma problemleri (yankı, ses kaybı) şeklinde sıralanabilir. Bonzai herhangi bir coşkunluk, mutluluk hissi yaratmadığı halde kişi histerik şekilde gülebilir ve aniden üzgün veya sinirli pozisyona geçebilir. Bu kişide duygularını yönlendirememe hali oluşturur ve uzun vadede kişi bunalıma sürüklenir. Çocuğunun kullandığından şüphe eden ebeveynlerin dikkatli olması, fiziksel ve psikolojik etkilerini takip edip bu problemin önüne geçmesi gerekmektedir. Gerektiğinde profesyonel yardım alınmalı, asla geç kalınmamalıdır.
Paylaş