Paylaş
Suçiçeği (varisella), varicella zorter virüsünün (VZV) sebep olduğu, vücutta kaşıntılı, içinde su toplamış ezikler, kırmızı döküntüler, yorgunluk ve ateş ile kendini gösteren bulaşıcı bir hastalık türüdür. Suçiçeği döküntüleri ilk olarak gövde ve yüzde ortaya çıkar. Hastalık, çoğunlukla çocuk yaştaki kişilerde görülür.
Suçiçeği çok fazla bulaşıcı özelliğe sahiptir. Cilt döküntüsü, kaşınma, kızarıklık ve yüksek ateş ile tanımlanır. Kuluçka döneminden yaklaşık 2 hafta sonra döküntüler oluşur. İlk günden ise yüksek ateş gözlemlenir. Bu belirtileri halsizlik ve burun kaşıntısı seyreder. Çiçek hastalığında görülen deri döküntüleri, içi su dolu kabarcıklar şeklindedir. Yüzde, saç derisinde, boyun kısmında, göbek ve en çok da sırt bölgesinde ağırlıklı olur. Bu kabarcıklar kızarıklığa sahiptir ve kaşıntı yaparlar.
Suçiçeğinde kızarıklık kaşıntı ve su toplama olan döküntü evresi yaklaşık 1 hafta sürer, tedavi sürecince 1-2 gün de yüksek ateş kaydedilir. Yaklaşık 2 haftalık bir süreçte semptomatik ve destekleyici ilaç tedavisi uygulanarak suçiçeği hastalığının sağaltımı ölçümlenir.
Suçiçeği döküntülerin oluşmasından bir hafta öncesinden ve döküntü gözlemlenmesinin ardından 1 hafta boyunca etkilidir. Ortalama 10-12 gün kabarcıkların kendini yenilemesi dönemlerinde her zaman bulaşıcılık tehlikesi vardır. Suçiçeği geçiren çocuk eğer okul çağında ise okula gitmemesi iyi çok daha iyi olur. Hem hastalığının bulaşıcı olması a hem de hastalık belirtilerinden olan yüksek ateş nedeni ile okula gitmesi önerilmemektedir.
Suçiçeğine bağlı olarak en sık görülen komplikasyon cilt veya kemikler, akciğerler, eklemler ve kan gibi diğer bölgelerde görülen ikincil enfeksiyonlardır. Suçiçeği virüsü zatürre kulak iltihabı OTİT ve beyinde ensefalite neden olabilmektedir. Bu komplikasyonlar nadir ancak ciddidir. Komplikasyonlar küçük bebekler, erişkinler ve bağışıklık sistemi yetersizliği olan kişilerde daha sıktır.
Suçiçeği geçiren kişiler döküntüler başlamadan 1-2 gün öncesinden başlayarak, tüm döküntüler kuruyup kabuklanıncaya kadar hasatlığı bulaştırabilirler (Genellikle 6-8 gün).
Daha önce herhangi bir hastalığı olmayan ve suçiçeği geçiren çocukların büyük kısmı yatak istirahatli, sıvı takviyesi ve ateş kontrolü ile tedavi edilirler. Suçiçeği geçiren çocuklarla kesinlikle aspirin verilmemelidir (Reye sendromu riski nedeniyle)! Çocuğa ateş düşürücü olarak hangi ilacın verilmesi gerektiği doktora sorulmalıdır. Ciddi suçiçeği vakalarında hastanın yaşı, sağlık durumu, hastalığın ciddiyeti ve tedavinin zamanlamasına bağlı olarak antiviral ilaç kullanılabilir.
Eğer çocuk daha önce suçiçeği geçirdiyse veya aşılandıysa herhangi bir şey yapmaya gerek yoktur. Ancak çocuk hastalığı geçirmediyse ve aşısızsa virüsle karşılaşmadan sonra en kısa süreden suçiçeği aşısı ile anlaşılması önerilmektedir. (Suçiçeği virüsü ile karşılaşma sonrasındaki ilk 3 gün, ya da en fazla 5 gün içinde.) Eğer virüsle karşılaşma sonrası belirtilen süreler suçiçeği aşısı uygulanırsa hastalığı önleyebilir ya da hafif geçirmesini sağlanabilir. Çocuk virüsü o anda almamış bile olsa daha sonraki karşılaşmalarından çocuğu koruyacaktır.
Suçiçeği aşısı aşağıdaki gruplara önerilmektedir:
• 12-18 ay arası tüm bebeklere,
• Daha önce suçiçeği geçirmemiş ve aşılanmamış daha büyük çocuklara (13 yaşına kadar tek doz, 13 yaş üzerinde 4-8 hafta arası tüm bebeklere,
• Daha önce suçiçeği geçirmemiş ve suçiçeği bulaşma riski yüksek adolesan (ergen dönemdeki çocuklar) ve erişkinler (örneğin; öğretmenler, kreş çalışanları, küçük çocukları olan ebeveynler, üniversite öğrencileri gibi).
• Sağlık çalışanları ve bağışıklık sisteminde yetersizlik olan kişilerle temas eden kişiler gibi suçiçeğinin komplikasyonları açısından risk altında olan kişilerle çalışanlar veya onlarla birlikte yaşayanlar.
Paylaş