Paylaş
Özellikle sınavlara hazırlanan kaygılı gençlerle çalışırken sıklıkla odaklandığım konulardan biri zihinsel dayanıklılıktır. Bu haftaki yazım başarılı olmanın en önemli araçlarından biri olan zihinsel dayanıklılığı arttırmak üzerine...
Zihinsel dayanıklılık özellikle koçlar, spor psikologları ve liderler tarafından sıklıkla kullanılan bir kavramdır. Bu kavram genel olarak bir insanın stres ve zor bir durumla karşılaştığında güvenini kaybetmeden başa çıkmasını sağlayan bir takım olumlu özelliklerinden oluşur.
Özellikle spor koçları zor spor koşullarıyla başa çıkması gereken atletlerin zihinsel durumu için sıklıkla bu kavramı kullanırlar. Zihinsel dayanıklılık sporcularda iradeyi disiplin ederek özveri sağlar ve yenilgiyi kabul etmez. Rakiplerine göre daha tutarlı, kararlı, odaklı, güvenli ve baskı altında kontrolde kalmayı sağlar.
Zihinsel dayanıklılık üzerinde genetik faktörlerin de etkili olduğu düşünülse de çevresel faktörler önemli bir rol oynamaktadır. Araştırmalar bize ebeveynlerin zihinsel dayanıklılık için bir yapı oluşturduğunu, spor koçu gibi kimselerin de oluşan bu yapı üzerine inşa ettiklerini göstermektedir. Önce dayanıklılık özelliği (güçlü bir odaklanma ve kendine güven) gelişir, bunun üzerine bir atlet antreman ve yarış için gerekli olan zihinsel dayanıklılığı geliştirmeyi öğrenir.
Fiziksel olarak fit olmak gibi zihnimizi de forma sokmamız mümkündür. Zihinsel formda olduğunuzda kaçınılmaz olan yaşam stresleri ve zorluklarıyla daha rahat başa çıkarsınız. Hiç birimiz kaslı bir vücut yapısıyla dünyaya gelmiyoruz. Böyle bir vücuda sahip olmak istiyorsak düzenli antreman yapmak zorundayız.
Aynı şey zihnimiz için de geçerlidir. Zihnimizi de düzenli olarak eğiterek günlük hayatımızda daha mutlu ve başarılı olmamız ve dünyayı daha sağlıklı bir bakış açısıyla algılamamız mümkündür.
Dayanıklı kimseler başarısızlık, travma ya da stresle karşılaştıklarında herkes gibi üzülür, öfkelenir ve acı duyarlar ama işlevselliklerini kaybetmezler. Başkalarından yardım istemekten de çekinmezler.
Başarısızlıkların sizi etkilemesine izin vermeyin. Ayrıca özel hayatınızdaki problem ve endişelerin şu andaki başarınızı etkilemesine engel olun. Eğer geçmişe takılı kalırsanız şuanı kaçıracağınızdan gelecek geçmişin tekrarı olacaktır. Eğer sürekli dikiz aynalarına bakarak araba kullanmaya çalışırsanız kaza yapacağınız kesindir.
Önemli olan geçmiş hatalardan ders alıp tekrarlamamaktır. Bazen herkes başarısız olur. Zihinsel dayanıklı olmak bunun farkında ama geçmiş başarısızlıklara takılı kalmamaktır.
Bu yapılması en zor olandır. İnsanlar çok nadir olarak ‘şu anda’dırlar, genellikle beynimiz geçmişte olmuşlar ve gelecekte olabileceklerle meşguldür. Bu yüzden şuan tüm dikkatinizi veremeden geçer ve biter. Eğer şu ana odaklanabilirseniz kendinize olan güveniniz ve motivasyonunuz artar. Peki bunu nasıl yapabilirsiniz?
Kendinize sizi şu ana çekmek için telkin sözcükleri bulabilirsiniz. ‘Nefes al’ telkini çok etkilidir. Bu sayede zihniniz başka şeylere kaymaya başladığında beyniniz kaygıya odaklanmak yerine diyaframına ve nefes alıp vermeye odaklanır.
Doğru nefes almayı öğrenmek ve anda kalmak için kesinlikle hayatınıza yoga ve meditasyonu katmalısınız. Meditasyona günde 5 dk ile başlayabilir, içinizdeki sevgi, şevkat, iyilik ve şükretmek gibi değerleri güçlendirmek üzerinde çalışabilirsiniz. Fotoğraf çekmek ve koşmak da size anda kalmak için önerebileceğim aktivitelerdir. Anda kalmazsanız yapamazsınız. Size anda kalmayı öğretirler.
Olan her olayla ilgili iki temel seçeneğimiz vardır; bardağın ya dolu tarafına odaklanabiliriz ya da boş tarafına. Eğer kendinizi kötü hissetmek istiyorsanız tek yapmanız gereken hayatınızda yolunda gitmeyen şeylere odaklanmaktır; hava, trafik, ilişkiler, yapılması gereken işler, haksızlıklar, acılarınız vb.
Ama eğer kendinizi iyi hisetmek istiyorsanız, hafta sonu yapacaklarınızın heyecanına, sizi destekleyen ve başarılı olmanızı isteyen insanlara ya da başarısızlığınızın size sunduğu gelişim fırsatlarına odaklanabilirsiniz.
Kendiniz hakkında iyi hissetmek için bir nedene ihtiyacınız yok. Bu kazanmanız gereken bir şey değil. Gayet basit: Zihninizi olumlu ve enerji dolu düşüncelerle doldurmayı seçin! Emin olun, bunun alternatifi olan olumsuz düşünmek sizi kötü hissettirmekten başka bir işe yaramaz. Olumsuz bir sonuçla karşılaştığınızda bunun kalıcı değil geçici bir durum olduğunu zihninize öğretin.
Ritüeller bizi sakinleştirir, bizi tanıdık olana götürür. Hepimizin bazı alışkanlıkları vardır. (dişlerimizi fırçalamak, duş almak, tv izlemek gibi) ve bu alışkanlıklar bizi düzende tutar.
Şampiyonların galibiyet için gerçekleştirdikleri bazı ritüelleri vardır. Yaptıkça kendilerini daha rahat hisseder daha çok kazanırlar. O halde siz de sizi heyecanlandıracak ve rahatlatacak bir galibiyet ritüeli oluşturun. Bazı atletler için bu müzik dinlemek ya da sessizce oturarak yarışmayı imgelemektir.
Kendi yaşamınızdaki maçlara çıkmadan önce zihnen hazır olmak adına siz ne yapabilirsiniz?
Her sporda şampiyonlar yarışmayı severler. Fakat mücadeleyi galibiyetten daha çok sevmek en önemlisidir. Mücadele zamanı geldiğinde ne kadar dayanıklı olduğunuzu görmenin keyfini çıkarın. Eğer günün sonunda gerçekten iyi bir iş çıkardığınıza inanırsanız kendinizle gurur duyabilirsiniz.
Kazanıp kazanmamaya değil mücadeleye odaklanın çünkü kontrol edebileceğiniz sadece budur.
Paylaş