Paylaş
Kurban bayramını Su ve ailesi Antalya’da bir tatil köyünde geçirmiştiler. Aslında Su ve Deniz çocuklardan önce keşif ve yürüyüş dolu yurt dışı seyahatlerini tercih ediyorlardı ama onlarla birlikte en ideal tatil çocuklu aileler için tasarlanmış bir tatil köyünde vakit geçirmek olmuştu. Çünkü yemek ve onları nasıl oyalayacakları derdi yoktu, bu sayede biraz olsun dinlenebiliyorlardı.
Deniz, karısı gibi duygularını rahat ifade edebilen biri değildi. Genelde sıkıntısını içinde yaşardı. Çok yoğundu, işini her ne kadar büyük bir tutkuyla yapsa da artık kırklı yaşlarda ilerliyordu ve yoruluyordu. Çok seyahat ediyor, sürekli düzen değiştiriyordu. Eve geldiğinde bazen konuşmaya bile enerjisi kalmıyordu.
Çocuklarla oynamak onun en büyük terapisiydi aslında ama bazen tek isteği sessizlik ya da boş boş bir ekrana bakmak ve dinlenmek oluyordu. Bu tatilde de planı bütün gün deniz kenarında olmak, yüzmek ve tembellik yapmaktı.
Hayata olumlu bakan biriydi ama yıllardır uyku problemi yaşıyordu. Uykuya dalmakta güçlük çekiyor, dalana kadar defalarca dönüyor, gece yarısı uyanıyor, aklına takılan düşünceler yüzünden çoğu geceyi birkaç saatlik uykuyla noktalıyordu.
Bu konuyu çözmek için uyku tutmayan pek çok geceyi internet başında geçirmişti. Yapılan araştırmaların çoğu Amerika tabanlıydı ve Amerika nüfusunun 40%’ının hayatının bir döneminde uyku problemi yaşadığını, yetişkinlerin 15% ya da daha fazlasının kronik uyku problemi olduğunu, belirtilerin bir ay ya da daha fazla sürdüğünü öğrenmişti.
Uyku problemi yaşayan pek çok kişi gibi uzun süre bu durumu önemsememiş, günlük yaşadığı fiziksel ve zihinsel yorgunlukla başa çıkmaya çalışmıştı. Günümüzün yoğun, hızlı ve agresif iş dünyasında ‘güçlü görünme’ stratejisi onda da hakim olsa da uykusuzluğun sonuçlarından kaçamıyordu.
Çok unutkandı, sürekli bir yerlerde bir şeylerini unutuyordu. Kendini bir türlü tam dinlenmiş hissedemiyordu, sanki beyni hiç susmuyordu. Sakin yapısına rağmen son yıllarda daha agresif ve tahammülsüz hissediyordu kendini. Özellikle Su ve çocuklara böyle davrandığında üzülüyordu.
İnternette okuduğu son yapılan bir araştırmada uykusuzluğun toplumsal sonuçlarının da ağır olduğunu, iş yerinde yaşanan kaza ve hataların bedelinin yıllık yaklaşık 31 milyar dolar olduğunu öğrenmişti. Uykusuzluk oranları hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yüksekti. Amerika’da çalışanların yaklaşık üçte biri gecede 6 saatten fazla uyumuyorlardı.
Deniz yıllardır uyku ilaçlarıyla uyumaya çalışıyordu, yastığa başını koyar koymaz uykuya dalan insanlara hep çok özenmişti. Her ne kadar tatil iyi gelse de yine de uyku problemi devam etmişti.
Biraz da Su’yun bastırmasıyla bayram dönüşü bana gelmeye başladı. Böylece Su’yun eşiyle de tanışmış olduk. Gerçekten de karizmatik ve etkileyici bir adamdı. Ama güçlü görüntüsünün altında kimseyi kırmak istemeyen ve kızgınlıklarını içine atan bir yapısı vardı. Bu da fazla düşünmesine ve uyku problemi yaşamasına yol açıyordu.
Hayatındaki stres faktörlerini, onlarla nasıl başa çıktığını konuştuk. Ona bazı gevşeme egzersizleri öğrettim. Ve pek çok yoğun ve stresli kişinin yaptığı gibi hayatına yoga, meditasyon gibi zihnini ve bedenini rahatlatacak bir kanal katmasını önerdim.
Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki hayatımızı kolaylaştırması gereken teknoloji uykumuz üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor. Gittikçe artan uykusuzluk problemi geleceğin en kritik sağlık problemleri arasında gösteriliyor, bu yüzden onu yok saymak ve sonuçlarını önemsememek yerine bu konuda psikolojik destek almakta kesinlikle fayda var.
Paylaş