Paylaş
Genellemeleri pek sevmem… Artık benzetmeleri de pek sevmiyorum…
Çünkü bana göre her birey tek ve özel olmalı.
Ama deneyimlerim günümüz kadınlarının terapiye gelme nedeninin genelde ilişki problemleri olduğunu gösteriyor.
Bazı kadınlar evli ve evliliğinde gel-gitler yaşadığı için geliyorlar.
Kimisinin kocası aldatmış.
Kimisinin kocasının alkol problemi var…
Kimisi ise başkasına aşık olmuş… Kafası karışık…
Bir de ilişkilerinde bir yere varamayan bekar kadınlar var. Size gelme nedenleri anlamlandıramadıkları ilişki problemleri. Nerede hata yaptıklarını bilmek istiyorlar. Problemi çözmek ve mutlu sona ulaşmak için geliyorlar.
Hikayelerini aldığınızda ilişkilerinde oyuncuların değişmesine rağmen oynanan oyunların hep aynı kaldığını görüyorsunuz.
Transaksiyonel Analiz kuramı der ki; ilişkilerde üç ana rol var, ‘Kurban’, ‘İşkenceci’ ve ‘Kurtarıcı’.
Yaşam boyunca oynanan oyunlarda bu rollerin birinden diğerine girip duruyoruz. Bazen oyunu başlatan biziz, bazense başkaları. Ama eğer ortada bir oyun varsa ve siz de oyunculardan biriyseniz bilin ki üçünden bir rolü siz kapmışsınız.
Kimisi ilişkilerinde kendine zarar veren ‘İşkenceci’ karakterleri sokuyor hayatına. Her ilişkide ısrarla ‘Kurban’ rolüne giriyor ve değersizlik duygusunu pekiştiriyor.
Kimisi ise kendisi ‘İşkenceci’ rolüne giriyor ve hayatına soktuğu iyi, düzgün erkekleri sabote etmek için elinden geleni yapıyor.
Bir kişi iyi giden bir ilişkiyi neden bozmak ister ki?
İsteyerek bilerek bunu yapabilir mi?
Tabii ki hayır…
Burada bunu yapan kendisi değil, senaryosu…
Çocukken algıladığı dünyaya göre oluşturduğu yaşam senaryosu…
Hepimizin çocukluk kayıtları var…
Onlar kişisel arşivimizde saklanıyor…
O arşivde anne-babamızın birbiriyle ilişkisi ve bizim onlarla ayrı ayrı ilişkilerimiz var…
Psikologların her şeyi çocuklukla açıklamasına ‘canım her şeyin de sorumlusu çocukluk mu yani’ diyerek abartılı bulabilirsiniz ama bir problemi ısrarla tekrar tekrar yaşıyor ve hep aynı olumsuz tanıdık duyguyla sonlanıyorsanız bilin ki bu çocukken oluşturduğunuz yaşam senaryonuzla ilgili…
Bu senaryoyu önce fark etmek ve daha sonra yeniden yazmanızda fayda var…
Nasıl mı? Tabii ki bir uzman desteğiyle…
O senaryolar çocukluğunuzda o zamanki gerçekleri algılamanıza göre yazılmış…
Gerçeği yansıtmıyor bile olabilir…
Gerçek olan şu ki artık işlevsel değil…
Artık büyüdünüz…
Yaşam ilerledi ve şu anki o yetişkin kadının akıl ve sağduyusu yaşadığı bu ilişki problemini çözmeye yeterli…
Sabote etmek yerine mutlu ve doyumlu bir ilişki yaşayabilirsiniz…
Çünkü her kadın bunu hak eder…
Ve bazen yeterince güçlü hissetmeseniz de her kadının buna gücü var…
Paylaş