Paylaş
Bir süredir Wellness- sağlıklı ve iyi yaşamak üzerine yazılar yazıyorum. Sizlere kaliteli yaşam ömrümüzü uzatmak adına fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal stratejilerden bahsettim.
Bu konudaki ilk yazımda ölüm döşeğindeki kişilerin en fazla pişmanlık duyduğu 5 ‘keşke’den bahsetmiştim. Tekrar hatırlatmak istiyorum:
Ardından da travma yaşayan kişilerle yapılan görüşmelerde pek çok kişide ‘travma sonrası gelişim’ yaşandığını, bu kişilerin önceliklerini değiştirerek yukarda bahsedilen ‘keşke’lerin yerini;
‘Wellness hikayeleri’ olarak paylaştığım son iki yazımda da büyük şehir stresinden kaçıp Güney Ege’de bir sahil kasabasına yerleşen kişilerin hikayelerini anlattım. Dikkat ederseniz bu kişiler, travma sonrası yaşamını değiştiren kişilerle benzer gerçeklerin altını çiziyorlar:
Yaz bitti, haliyle tatil de. Sonbahar melankolisi kapıda. Yavaş yavaş günler kısalmaya, havalar soğumaya, güneş de güler yüzünü daha az göstermeye başlayacak.
Bronz teniniz yavaş yavaş dönecek özüne. Vücudunuzun daha fazla korunmaya ihtiyacı olacak...
Sadece vücudunuzun mu?
Hayır… Zihninizin de, ruhunuzun da…
Çünkü ertelediğiniz problemler aslında bir yere gitmediler, bir süredir yaz uykusuna yatmışlardı, yazın bitmesiyle yeniden ‘buradayım’ diyecekler size…
Bu yüzden kendinizi sonbaharın melankolisine bırakıp depresyona falan girmek yok.
Onun yerine yazdan aldığınız gücü ve enerjiyi doğru kullanıp harekete geçebilir ve sizler de kendi yaşamlarınızda bazı şeyleri değiştirebilirsiniz.
Kendinizi daha iyi hissetmek için sizin de bir sahil kasabasına yerleşmeniz gerekmiyor.
Bunun eminim size de faydası olur ama mecbur değilsiniz.
Yukarıdaki listelere bir bakın ve kendinize şu soruları sorun:
Alın kağıdı kalemi elinize ve bu soruları yanıtlayın. Sonra da cevaplarınızı tekrar tekrar okuyun…
Kendi wellness yolculuğunuza hazırlanın.
İyi yolculuklar!
Paylaş