Paylaş
Siz hiç iyi olduğunuzdan dolayı sevilmediğinizi hissettiniz mi?
Belki başarınızdan…
Belki güzelliğinizden…
Belki paranızdan…
Belki de sadece sevilen biri olmanızdan dolayı…
Size sürekli zarar vermeye çalışan bir kişi karşısında ‘Ben ona ne yaptım’ dediğiniz ama bir neden bulamadığınız…
Bu yüzden kalbinizin sürekli yara aldığı oldu mu?
Ya da tam tersi…
Sizin sahip olduklarından dolayı çekemediğiniz, hazmedemediğiniz birileri oldu mu?
‘Meyve veren ağaç taşlanır’ atasözümüz bu durumu güzel ifade eder. Toplumda da sıklıkla bu durumu yaşarız. Özellikle yenilik yapan, değişim getiren, farklı yoldan gitmeye çalışan bireylere ve liderlere direnç gösterilir. Onların başarılı olmasını engellemeye çalışan pek çok kişiyle karşılaşırlar.
Kıskanmayı 4 aşamada değerlendirebiliriz:
Haset yıkıcıdır, haset eden kişinin arzusu sadece karşısındaki kişinin tüm iyiliğini ele geçirmek değil, artık haset duyulabilecek bir şey içermesin diye onu tümüyle tüketmek ve yok etmektir.
Eğer bir kişi, erken çocukluk döneminde annesi tarafından yeterince sevgi, kabul, şefkat görür ve ihtiyaçları karşılanırsa, anneye duyulan doyum 'sevgi ve şükran' ile birleşir. Eğer anne ile yaşanan tatmin edici deneyimler azsa, annenin doyurma yetisine haset gelişir ve bu yoğun haset sevgi ile bütünleştirilemez.
Haseti olan kişi, haset duyduğu kişiyi küçük görür ve değersizleştirir. Böylece ona verdiği değeri azaltmak ister. Başkalarının kendisine haset ettiği yani başkalarında haset uyandırma korkusu, aslında kişinin kendi haset eğiliminin yansıtılmasıdır. Bu da kişinin toplumsal ve iş yaşantısındaki engellenmelerinin nedeni olabilir.
Haset kişiyi içten sürekli kemiren, yaşamına ve ilişkilerine zarar veren bir durumdur. Eğer hayatınızda size haset eden kimseler varsa onlar sizin de enerjinizi emerler. Onlarla görüştükten sonra kendinizi yorgun, mutsuz ve sürekli bir mücadeleden ötürü tükenmiş hissedebilirsiniz.
Böyle kimselerden mümkün olduğunca uzak durun.
Eğer hayatınızdan çıkarabileceğiniz bir kimseyse çıkartın.
Eğer değilse, mümkün olduğu kadar az görüşün ve görüşmeden önce ve sonra kendinizi enerji anlamında koruma altına alın.
Unutmayın, insanlar ancak kendileri isterlerse değişirler.
Onları siz değiştiremezsiniz.
Onların da sizi değiştirmesine izin vermeyin.
Enerjinizi ve kendinizi koruyun.
İnandığınız yola devam…
Paylaş