Paylaş
Geçen hafta ‘doğal çocuk’ yanımızdan bahsetmiştim. Örneğin futbol maçı izlerken küfreden, kendini kaybeden erkeklerin doğal çocuk yanını gayet net görebilirsiniz. Ya da bir oyun oynarken hırs yapan, kazanmak için şike yapan erkekler de doğal çocuktur.
Üyesi olduğum bir dernekte toplantılarda özellikle erkeklerin nasıl dalga geçtiklerine, ergen esprileri yapıp eğlendiklerine şahit oluyorum. Hatta bazı derneklerin aralarına kadınları kabul etmek istememe nedeninin rahatça erkek muhabbeti yapmak istediklerini biliyorum.
Kadınlarda durum nasıl peki? Onları da her sabah spor salonunda pilates dersinde gözlemliyorum. 50-60 yaşında kadınların nasıl müziğin ritmine kapılıp göbek attıklarını, bazen muhabbete dalıp hareketleri kaçırdıklarını görüyorum ve gülüyorum.
Ama genel olarak gözlemim erkeklerin doğal çocuk yanının kadınlara göre daha net görülmesi. Kadınların şu yorumları yaptığını sık sık duyarsınız; ‘erkekler yedisinde de yetmişinde de çocuk’ ‘erkekler hiç büyümüyorlar’ ‘yaşlandıkça iyice çocuk oluyorlar’.
Doğal çocuk yanımız bahsettiğim gibi bizim en saf ve samimi yanımız. Ona kesinlikle ihtiyacımız var. Ama ilişkilerde sürekli ‘doğal çocuk’ yanınızdan davranırsanız bencil ve sorumsuz olarak algılanabilirsiniz. Hatta sevgiliniz ya da eşiniz sizi bu yüzden terk edebilir.
‘Doğal çocuk’ yanı daha güçlü erkekler ilişkilerde de ihtiyaçları konusunda kadınlara göre daha basit ve netler. En modern en eğitimlisi bile ‘öyle bir talebim yok’ dese de bir kadından kadınlık rollerini bekliyor. En tipik sözler:
‘Şu kadar yılda bir gün bana kahvaltı hazırlamadı’…
‘Çocuktan sonra benimle ilgilenen yok’…
‘Evde eşofmanlarını, pofidik terliklerini giyip dizi izlemesinden nefret ediyorum’…
‘Beni bu evde para makinesi olarak görüyorlar’…
‘Bir gün de sevişmeyi ben istemeden o istesin’…
Erkeklerin bu şikayetlerine kadınların yanıtı genellikle şu oluyor:
‘Yeterince güçlü değil’…
‘Ailesine karşı sınır koyamıyor’…
‘Evde bana hiç yardımcı değil’…
‘Çocukla hiç ilgilenmiyor’…
Evliliklerde ‘doğal çocuk’ ihtiyaçlarını karşılamak isteyen erkeğe karşı onu sahiplenmesini ve sorumluluklarında yardımcı olmasını bekleyen kadının mücadelesini sıklıkla görüyoruz. Bize gelen pek çok çift bu yüzden boşanmaya kadar gidebiliyor.
İki tarafa da bir iki basit önerim olacak;
Erkekler; dediğim gibi bir ilişki sadece ‘doğal çocuk’la ayakta kalmaz. Bir ilişkide sadece kendi ihtiyaçlarınıza odaklanırsanız onun adı ilişki olmaz. Bir ilişkinin sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için partnerinizin de ihtiyaçlarını dinlemeli ve ona destek olmalısınız. En güçlü görünen kadın bile bir erkeğin sahiplenmesine ve gücüne hayranlık duyar.
Kadınlar; bazen aşırı eleştirel boyuta geçerek eşinizin kendini güçsüz ve yetersiz hissetmesine yol açıyorsunuz. Aslında erkeklere göre işiniz daha kolay çünkü onların istekleri ve ihtiyaçları daha basit ve net. Bu ihtiyaçları yok saymayın. İlişkinizin yürümesini istiyorsanız biraz oyuncu olun. Fantaziler, bir ilişkide heyecanı ayakta tutar.
Uzun süreli ilişkiler günümüzün insanı için zaten yeterince zor. Bir de üzerine yaşam stresi ve aileler dahil olduğunda pek çok hikayenin sonu hüsranla sonlanıyor.
Tavsiyem, önce sorun kendinizle mi yoksa partnerinizle mi ilgili onu değerlendirin. Bunun cevabını bulamıyorsanız mutlaka bir uzmandan destek alın. Kendinizle ilgiliyse bireysel, ilişkiyle ilgiliyse evlilik danışmanlığı desteği size faydalı olacaktır. İlişkiniz için gerekli çabayı göstermekten vazgeçmeyin.
Hayatınızla ilgili önemli kararları kriz anlarında değil, sakin kafayla ve yeterince planlama yaptıktan sonra verin.
Paylaş