Paylaş
Bir psikolog olarak iyileşmek ve güçlenmek adına Holistik (bütünsel) bir yaklaşıma inanıyorum. Bana göre değişim; Beden, Ruh ve Zihin üçlüsü olarak birlikte gerçekleşmesi gerekiyor. Üçünden birini bile ihmal edersek bir şeyler eksik kalıyor. Hangisinden başladığımız önemli değil, önemli olan hepsini dahil etmek. Bedenle işe başlıyorsak, beslenme konusuna eğilip yediklerimizin içtiklerimizin duygularımızı nasıl etkilediğini öğrenebiliriz. Bitkiler, vitaminler gibi konulara eğilebiliriz. Bize uygun gelen bir spor dalını seçip kemiklerimizin güçlü ve genç kalmasını sağlayabiliriz. Spor ve dansın yanı sıra Tai-Chi, Uzakdoğu sporları ve Yoga önerebileceğim etkinlikler. Masaj, ayak refleksiyolojisi, akupunktur veya kayropraktik gibi çalışmalar da çok faydalı.
Eğer zihinle başlıyorsak, imgeleme ve olumlu düşünce teknikleriyle başlayabiliriz. Birçok psikolojik yöntem de vardır; Gestalt, Hipnoz, Psikodrama, Geçmiş Yaşam çalışmaları, Sanat Terapisi ve Rüya çalışmaları gibi.
Ruhsal (spiritüel) boyutta da dua ve meditasyon yapabileceğimiz çalışmalardır. Ruhsal çalışmaların tümünde ‘affetme’ ve ‘koşulsuz sevgi’ çalışmaları kesinlikle yapılmalıdır.
Hepimiz için pek çok seçenek ve çok çeşitli yollar var. Birinden sonuç elde edemiyorsanız, başka bir yol deneyin. Tek bir yöntem her bir kişi ya da grup için uygun olamaz. Siz, kendinize uygun olanı keşfetmek zorundasınız.
Özellikle ruhsal çalışmalarla ilgilenenlerin bildiği demirbaş bir kitaptan bahsedeceğim bugün sizlere; ‘Düşünce Gücüyle Tedavi’. Tüm temel kişisel gelişim kitaplarında olduğu gibi Louise Hay de yaşamımızı değiştirmek istiyorsak düşüncelerimizi ve inançlarımızı değiştirmemiz gerektiğinden bahsediyor. Çünkü bu düşünce ve inançlar bizde olumsuz duygular yaratıyor ve bu duygular da bizim gerçeğimiz ve geleceğimiz oluyor.
Özellikle hastalıkların temelinde yatan en temel iki düşünce ‘YETERİNCE İYİ DEĞİLİM’ ve ‘KENDİMİ SEVMEMEK’.
En sık görülen olumsuz duygular ise; KIRGINLIK, YARGILAMA, SUÇLULUK ve KORKU.
Hastalıklardan kurtulmak istiyorsak, bu düşünce ve duyguları geçmişte bırakmak zorundayız. Yine yaygın bir kişisel gelişim programı olan Mucizeler Kursu da tüm hastalıkların ‘affedememe’ durumundan kaynaklandığını, ne zaman hasta oluyorsak, affetmemiz gereken kişinin kim olduğunu düşünmemiz gerektiğinin altını çiziyor.
Peki bu duygu ve düşünceleri nasıl geçmişte bırakacağız?
Louise Hay’in kendisinin de her gün düzenli olarak yaptığı ve önerdiği günlük etkinlikler şöyle;
- Sabah güne şükrederek başlamak,
- Olumlu ifadeleri söylemek ve yazmak,
- Meditasyon yapmak, dua okumak,
- Bedensel egzersizler yapmak,
- Sağlıklı beslenmek,
- Gevşeme egzersizleri yapmak,
- İmgelemeyi kullanmak,
- Okumak ve öğrenmek.
Bu listeyi sizlerle paylaşıyorum çünkü bunların tümünü ben de her gün uygulamaya özen gösteriyorum.
Düşüncelerinizi değiştirmek istiyorsanız aşağıdaki olumlama cümlesini her gün tekrarlayabilirsiniz:
‘Kendimi özgür bırakmak istiyorum. Bırakıyorum, özgürleşiyorum. Gerginliği bırakıyorum. Korkuları bırakıyorum. Kızgınlığı bırakıyorum. Suçluluk duygusunu bırakıyorum. Hüznü bırakıyorum. Eski sınırlılıklarımı bırakıyorum. Bırakıyorum ve dinginim, kendimle barışığım. Hayatla barışığım. Güvenliyim.’
Özellikle her gün sıklıkla ‘KENDİMİ ONAYLIYORUM’ cümlesini tekrar edin ve ‘Kendimi seviyorum çünkü…’ şeklinde söyleyin.
Louise Hay, bu kitabın sonunda ‘Bedeninizi İyileştirin’ adlı kitabından bir liste koymus. Listede, tüm hastalıklar, bu hastalıkların olası nedenleri ve oluşturmamız gereken yeni düşünce modellerinden bahsediyor.
Hastalıkların, bu kadar somut düşüncelere bağlanması gerçekten şaşırtıcı ve etkileyici…
Haftaya migren, mide rahatsızlıkları, kanser, ağrılar, alerjiler gibi pek çok hastalığın hangi inanç ve düşüncelerden kaynaklandığından bahsedeceğim…
Bakalım size de bir şey ifade edecek mi?
Görüşürüz..
Paylaş