Başkalarını memnun et!

Geçen haftaki yazımda bahsettiğim ‘Acele Et!’ sürücüsünden sonra işte size bizim kültürümüzde kabul edilmemizi sağlayan çok baskın başka bir sürücü daha.

‘Hayır’ demenin ayıp olduğu, kırıcı ve kaba olarak algılandığımız bir kültürümüz var. Bu yüzden terapi koltuğuna oturan pek çok danışanımda bu sürücü ile karşılaştığımda şaşırmıyorum.

EĞER ‘MEMNUN ET’ SÜRÜCÜSÜNÜN ETKİSİ ALTINDAYSANIZ ZORUNLULUKLARINIZ:

• ‘Başkalarını mutlu etmeliyim. Bunu başardığımı beni takdir ettiklerinde ve kabul ettiklerinde anlıyorum.’
• ‘İyi yaptığımı ancak başkaları söylerse kabul ederim. Söylemezlerse başarısız olmuşum demektir.’
• ‘Başkalarının mutluluğu benim mutluluğumdan daha önemlidir.’

ÖZELLİKLERİNİZ:

• Davranışları siz başlatırsınız, her zaman başkalarını memnun etmenin arayışındasınızdır.
• İnsanların mutlu ve tatmin olup olmadıklarını her zaman test edersiniz.
• Gülümseyen ve dost canlısı bir ifadeniz vardır.
• Onay bekleyen her şey sizin için bir soru işaretidir.
• Özür dileyensinizdir. Neredeyse her şey için hatta bazen boşlukları doldurmak için dahi özür dilersiniz.

GÜÇLÜ YANLARINIZ:

• Başkalarıyla çalışırken rahatsınızdır. Genellikle çok sevilen ve iyi bir arkadaşsınızdır.
• Cana yakın birisiniz ve başkaları adına endişe duyarsınız.

PROBLEM ALANLARINIZ:

• Başkalarıyla birlikteyken kaygı duyarsınız. Nasıl algılandığınız hakkında çok fazla endişe duyarsınız.
• Her zaman onay beklersiniz. Otorite olmanız gereken durumlarda zorlanırsınız.
• Herhangi bir talebe ‘Hayır’ demekte çok zorlanırsınız.
• Özellikle başkalarını memnun edemediğinizi ima eden eleştirilerle karşılaştığınızda çok zorlanırsınız.
• Görmezden gelindiğinizde kaygı duyarsınız. Kolaylıkla gücenir küser ama nadiren bunu ifade edersiniz.
• Sizin gibi ‘memnun et’ sürücüsü olan diğer kişilerle karşılıklı birbirinizi koruyup kollama döngüsü ya da memnun etme yarışı içine sıkışıp kalabilirsiniz.

‘MEMNUN ET’ SÜRÜCÜSÜ OLAN BİRİNE NASIL YARDIM EDEBİLİRSİNİZ?

• Bu kişilerin kendilerini memnun etmesinin sizin için bir memnuniyet kriteri olduğunu ifade edin. O mutlu olduğunda siz de mutlu olun (Ama karşılıklı birbirini memnun etme tuzağına düşmeyin).
• Eleştiriyi küçümsenmiş ya da başarısız hissetmeden kabul etmelerine yardım edin. Onlara öfkelenmeyin.
• Birilerini memnun etme çabası, işlevsel olmayan bir bağımlılığa dönüştüğünde bunu görmelerine yardım edin.
• Kendine yeten ve kendini takdir eden biri olabilmeleri için onları cesaretlendirin.
• Kendilerini şimdi ve tekrar tekrar şımartmalarını sağlayın. ‘Sadece kendileri için bir alan’ yaratmalarına yardım edin.

Biliyorum çocukken söz dinleyen, yaramazlık yapmayan ‘uslu çocuk’ olmanız beklendi. ‘Peki’ dediğinizde takdir edildiniz, onaylandınız. Öyle davranmanız o zaman işe yaradı...

Ama artık büyüdünüz. Çocuk değilsiniz. Aynı senaryoyu tekrarlamanıza gerek yok… 

Biliyorum kendinizi ifade etmek, istek ve ihtiyaçlarınızı söylemek size çok zor geliyor. Sevilmemekten, reddedilmekten, kaybetmekten korkuyorsunuz.

Ama bilin ki sizin de herkes gibi istediğiniz hayatı yaşamaya, istek ve ihtiyaçlarınızı ifade etmeye hakkınız var.

Kendinizi ifade etmeye başladığınızda aslında korktuğunuz gibi olmadığını fark edeceksiniz...

Omuzlarınızdaki yükler, bedeninizdeki ağrılar yavaş yavaş hafiflemeye başlayacak…

Evet çıkarlarına uymadığı için gidenler olacak ama sizi gerçekten sevenlerle ilişkiniz çok daha sahici ve samimi olacak...

İşte ancak o zaman yaşamınızın daha gerçek ve doyumlu olduğunu hissetmeye başlayacaksınız…