Paylaş
Yılın son haftasının son seanslarının ritüeli şu…
Geçirdiğimiz yılı danışanlarımla değerlendirmek… Neler oldu bu yıl? Neler öğrendim? Neleri sevdim? Nerelere gittim? Kimlerle tanıştım?
Bu yıl bende neler iz bıraktı?
Tabii ki sadece danışanlarımla yapmıyorum bu çalışmayı kendim de bizzat yapıyorum alıp kağıdı kalemi elime… Yazdıkça hatırlıyorum.
Hatırladıkça mutlu oluyorum.
Çünkü akıp geçtiğine hayıflandığım yılın hiç de boş geçmediğine şahit oluyorum.
Kapıda bekleyen yıl için şevk geliyor içime…
35 oldum bir kere…
Ama ‘Yaş 35 yolun yarısı eder’ inancıyla değil… 35 yılın getirdiği tecrübe ve farkındalıkla…
20’lere nazaran kendini daha iyi tanıyan, daha net, daha samimi ve daha rafine bir Manolya olarak…
Bu yılın 2. havadisi hayatımda sporun önemini fark etmem oldu.
Spor hep vardı bir şekilde ama iş hayatıyla birlikte spor salonlarındaki pilates ve koşu bandı ile sınırlıydı. Bu yıl ilk kez personal trainer ile çalıştım ve bedenimi ve gücümü fark etmeye başladım. Koşmaktan nefret ederdim, nefese nefese kalır zorlanınca bırakırdım. Bir arkadaşımın motive etmesiyle koşmaya başladık ve kendime inancım geldi. Düzenli koşmaya başladım. Sonra da maratonlara katılmaya… Bozcaada, Gelibolu ve Avrasya Maratonu bu yılın ilkleriydi… Hatta Avrasya Maratonu’nda Koruncuk (Korunmaya Muhtaç Çocuklar) Vakfı için koştum…
Aynı zamanda daha sık bisiklete bindim bu yıl… Sadece keyif odaklı bisiklete binmekten çıkıp daha uzun mesafeler ile antreman yapmaya başladım.
Yoga da bir süredir vardı ama 2015’te daha düzenli oldu hayatımda. İlk kez omurgamı hissettim. Esnekliğimi hissettim. Dengemi hissettim. Nefesimi hissettim. Yaptıkça o kadar inandım ki Uzm.Psikolog kimliğime 2016’da Yoga Eğitmenliği’ni de katmaya karar verdim.
Yaptığımı daha iyi anlayarak, özümseyerek, bilerek yapmak istedim. Ve de yaşadığımız tüm travmaların bedenimizde kayıtlı olduğunu bildiğimden danışanlarımın şifalanmasında onların bedenleriyle de çalışmanın iyi olacağına inandım.
2015’te bir süredir devam ettiğim Integratif Psikoterapi eğitimlerinin 2017’de tamamlanacak sertifika sürecine girdim. İngiliz bir psikoterapistten danışanlarım için her hafta süpervizyon almaya başladım. Aynı zamanda meslektaşlarımla da on beşte bir toplandığımız bir akran süpervizyonu çalışmasına başladık.
Spor ve yoganın hayatımda önemli bir yer almasıyla beden ruh ve zihnin bir bütün olduğuna sadece inanmaktan çıkıp uygulayan ve faydalarını gören biri haline geldim. ‘Wellness’ (Sağlıklı Yaşama ve İyi Hissetme) konusuna odaklandım. Televizyon programlarına katıldım, yazılar yazdım, ‘Dayanıklılık’ üzerine seminerler verdim. Sosyal medyada yaptıklarımı paylaşarak başkalarına da güç ve motivasyon vermeye başladım.
2015’te bol bol tango yaptım. Daha çok dans gecesine katıldım, pratik yaptım, müzik dinledim ve ilk kez İstanbul ve Belgrad’da Uluslararası Tango Festivalleri’nde dans ettim.
Dönüp baktığımda benim için pek çok ilkin olduğu, kendi doğama biraz daha yaklaştığım ve güçlendiğim anlamlı ve güzel bir yıl 2015.
2016’dan dileğim bu ektiğim tohumların yeşermesi için yola devam etmek…
Yazılarıma, televizyon programlarına, eğitimlere, danışmanlığa devam etmek…
Beden ruh ve zihin bütünlüğü için daha çok seyahat etmek…
Uluslararası bir platformun parçası olmak, almak, vermek, paylaşmak, öğrenmek ve çoğalmak…
Aşkla, sevgiyle ve sağlıkla…
Ben kendimi paylaştım.
Şimdi sıra sizde…
Önce 2015 sonra 2016…
Değerlendirme ve hayal kurma zamanı…
Sizin de kendi doğanıza biraz daha yaklaştığınız ve güçlendiğiniz bir yıl olması dileğiyle…
Mutlu yıllar!
Aşkla, sevgiyle ve sağlıkla…
Paylaş