Paylaş
Balık: Niasin ve B2 vitamini, demir, krom, selenyum ve iyot minerali içerdiği için haftada 2-3 kere balık yenilmelidir. Bahsi geçen besin öğelerini taze balıklar ile benzer oranlarda içerdiğinden konserve balıklar da oldukça yararlıdır.
Yağlı tohumlar: Niasin ve E vitamini, demir ve potasyum minerali içeren fındık, yerfıstığı, badem ve ceviz tüketim sıklığına önem verilmeli, ancak yüksek enerji içeriklerinden ötürü tüketim miktarına dikkat edilmelidir. Günde bir avuç kadar yenilmesi yeterlidir ve sayısız yarar sağlar.
Yeşil yapraklı sebzeler: C, E ve B2 vitamini ile demir ve potasyum minerali açısından zengin olan yeşil yapraklı sebzelerin özellikle koyu renkli olanlarının (ıspanak, roka, pazı, nane, tere) tercih edilmesi önerilmektedir. Bu sebzeleri çiğ olarak ya da yüksek sıcaklıkta az su içerisinde kısa süre veya buharda pişirerek tüketmek vitamin ve mineral kayıplarını önlemeye yardımcı olur.
Yumurta: Niasin, E ve B2 vitamini ile demir, krom ve iyot minerallerinden zengin olan yumurta anne sütü kalitesinde protein içerir ve örnek protein olarak tanımlanır. İçermiş olduğu doymamış yağ asitleri sayesinde de çok besleyici bir besindir. Lesitin içeriğinden ötürü sanıldığı gibi kolesterolü artırıcı etki de göstermez. Yüksek kolesterol, tansiyon, karaciğer yağlanması gibi sağlık problemleri varsa; farklı günlerde olmak koşulu ile haftada 2-3 kere tüketilebilir. Kişi seviyorsa ve sağlık problemi bulunmuyorsa her gün bir adet yenilebilir. Ancak; kıymalı, pastırmalı, sucuklu veya tereyağlı olarak tüketilmemelidir.
Kurubaklagiller: Niasin, B1 ve B2 vitamini ile demir ve potasyum içeriğinden ötürü yorgunluğa birebir gelir. Aynı zamanda içerdiği diyet lifi (posa) sayesinde kan şekerini kontrol altında tutarak vücut direncinin sürekliliğini sağlar. Bu nedenle haftada 2-3 kere kuru fasulye, nohut, mercimek, kuru barbunya, kuru bakla, kuru börülce, soya fasulyesi, piyaz gibi baklagiller tüketilmelidir.
Kepekli tahıllar: Niasin, E, B1 ve B2 vitamini ile potasyum, krom, iyot ve az da olsa demir minerali açısından zengin olan kepekli tahıl ürünlerinin (esmer ekmek, bulgur, kepekli pirinç, makarna, erişte ve un) tercih edilmesi; işlenmiş olan tahıllardan uzak durulması yorgunluğu önlemek adına büyük önem taşır.
Süt ve süt ürünleri: Niasin ve B2 vitamini ile demir, potasyum, krom ve iyot minerali içeren süt, yoğurt ve peynirin yarım yağlı hatta yağsız (light) olarak tercih edilmesi daha sağlıklı olacaktır. Işık almayacak şekilde saklanmalarında yarar vardır.
Tüm bu besin gruplarına ilave olarak başta su olmak üzere, elma, kayısı, kivi, üzüm, avokado, muz gibi meyveler ile maydanoz, lahana, kereviz, bezelye, havuç, patates, turp, enginar, mantar, soğan, kırmızı pancar, sarımsak gibi sebzeler ve ayçekirdeği, karaciğer, yeşil çay yorgunluğu giderici besinler olarak tanımlanır. Düzenli olarak yapılan egzersizler de vücudu canlandırmaya yardımcı olur. Öte yandan aşırı besin alımı, alkol, asitli içecekler, hazır besinler, sakatatlar, çok yağlı ve şekerli besinler yorgunluk vermektedir.
Özellikle mevsim değişikliklerinin olduğu dönemlerde doktor ve/veya diyetisyenlere hastaları, danışanları tarafından acaba besin desteği, vitamin veya mineral tabletleri almak gerekir mi? şeklinde sorular yöneltilmektedir. Böylesi durumlarda kişinin yeterli ve dengeli beslenmeye daha bir önem vermesi, uzman tarafından gerekli görülürse bir multivitamin alması uygun olabilmektedir.
Paylaş