Paylaş
Hayatı ya siyah ya beyaz yaşayan, uçlarda yaşam süren ama bunların arkasında bir çok neden barındıran sınırda kişilik bozukluğu, anlam veremediğiniz davranışları olan ama bu bozukluk ile savaşan yakınlarınız olabilir.
Sınırda kişilik bozukluğu (borderline) toplumda sık rastlanılmasına rağmen, gelişimini tamamlamamış bireylerde tanı konulamamaktadır ancak bilinmesi gerekir ki bu bozukluğun kökleri bebeklik döneminden itibaren ebeveynlerin tutumuyla da doğru orantılı olarak gelişebilmektedir. Kadınlarda erkeklere kıyasla daha fazla görüldüğü bilinmektedir, bireylerin hayatların hareketli görünmesinden ziyade, boşluk duygusunun seyrettiği ve iletişim halinde olunan insanlar ile çatışmaktan kaçınarak uyumlu bir tutum içinde geçirmeye gayret göstermektedirler.
• Bireyin kendisini yoğun bir boşlukta hissetmesi
• Gerçek veya gerçek dışı bir terk edilmeden kaçınılması, buna yoğun bir çaba gösterilmesi
• Kimlik karmaşası ( benlik anlayışında belirgin oranda tutarsızlık)
• Duygu durumda aşırı reaksiyona bağlı sürekli değişken bir hal
• Gergin ve tutarsız ilişkiler (diğer bireyi göklere çıkardıktan sonra yerin dibine vurmak)
• Öfke hakimiyetinde güçlük
• Stres ile doğru orantılı olarak paranoyak düşünceler ( kendine kötülük yapılacağına inanmak)
• Bireyin kendisinin kusurlu olduğuna inanması
• Bireyde yetersizlik duygusu ( yapılan işin sonunu kendi kendine getirememe)
• Bireyde değersizlik duygusu ( '' benim değerim başkasına bağlı '' )
Terk edilmekten ve kaybedilmekten korkmaları bireyleri bu tutum içine soktuğu gibi, meydana gelebilecek bir kriz anında patlamaya hazır bomba gibi öfke biriktirmektedirler. Bu öfke sona erdiğinde yerini derin bir suçluluk duygusu kaplar ve birey kendini cezalandırıcı davranışlar gösterebilir, cezalandırıcı düşünceler içine kendini hapsedebilir.
• Biyolojik nedenler
• Ebeveynlerden uzaklaşmak
• Uygunsuz ebeveyn tutumu ile yetiştirilmek
• Aile içi fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kalmak
• Birinci derece akrabalarda benzeri veya diğer bozuklukların bulunması
• Çocukluk döneminde istismara uğramak ( Başlıca risk faktörü niteliğindedir.)
• Yetersiz destek görmek, ilgi ve disiplin olmayışına karşı benlik sınırlarının yeterince belirlenmemesi gibi psikodinamik nedenler
Sınırda kişilik bozukluğuna sahip bireylerin %10'u intihar sonucu hayatlarını kaybetmekte olduğu bilinmeli ve en kısa sürede destek alınmalıdır.
Bireysel psikoterapi, grup psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi gibi alınan destekler sınırda kişilik bozukluğu terapisinde yararlanılacak temel yaklaşımlardır.
Bununla birlikte '' Şema Terapisi'' sınırda kişilik bozukluğuna yaşayan bireylerde çözüm niteliğini taşımakta ve alınan sonuçlar çoğu bireyi dış dünyaya içten bağlayabilmektedir.
Şema Terapisinde danışanın geçmiş yaşamı analiz edilmek ile birlikte yetenekleri ve mizacı ölçülmesine ek olarak farklı sosyal durumlardaki kendini ifade etme şekli, yaşam kuralları ve stratejileri hakkında çok daha fazla ayrıntılar paylaşıldıkça şemalar açık hale gelir ve kolaylıkla gözlemlenebilir, sağlıklı şemalar temel ihtiyaçlar karşılandıkça geliştirilebilir.
Diğer yandan şema terapisindeki pozitif sonuçlar şu şekilde sıralanabilmektedir:
• Öfke patlaması yaşama korkusu olmadan yoğun duygularla baş etmeyi öğrenmek
• Cezalandırıcı tarafa gerek duymadan normal değerler oluşturmak
• Çocukluk döneminde öğrenilemeyenlerin öğrenilmesi, karşı taraftan destek almak, kendinizi anlamanızı sağlamak ve böylece başka insanlara güvenmeyi öğrenmek.
• Bireyin kendisi ve dünyası için pozitif bir izlenim geliştirmesine olanak sağlamak.
• Var olan olumsuz ve kısır döngü halindeki şemalarımızı tanıyarak farkındalık ve içgörü sağlamak
Paylaş