Paylaş
Günümüz dünyasında sürekli güçlü olmaya çalışmak, uyarıcıların etkisiyle (İş, eğlence anlayışı, sosyal medya vs.) kendimizi dinleyemeden, olması gereken yas veya çökkünlük dönemlerini bile yaşayamadan aslında içimiz kan ağlarken, hiçbir şey yapmak istemezken ayakta durmaya çalışmak bizi gizli depresyona iten sebepler olabilir. Öyle ki artık kişisel gelişim kitaplarında vurgulanan “Hayatı sev, değişim için hareket, başarı için 5 adım” gibi mottolar aslında yaşanması gereken duyguları bile yaşatamadan bizi davranışlara itebiliyor. Bunların sonucunda da mutsuz, huzursuz, bir şey yapmak istemeyen ama dışarıdan işine, gücüne, rutin işlerine hatta eğlence anlayışına bir şekilde devam eden insanlar görebiliyoruz.
Maskeli depresyon dediğimiz bu durumun daha çok erkeklerde görüldüğü bilinmektedir. Bunun da sebebi belki de kadınlar kadar duygularını daha kolay dışa vuramayan, sürekli maskülen olmak zorunda hisseden yapıda oldukları için olabilir. Maskeli depresyondaki insanların yüzlerinde gülümseme olsa da bu durum aldatıcı olabilir, bu davranış örüntüsünün altında ise zayıf olmak istememe algısı yatabilmektedir. Ancak maskeli depresyon, normal bir şekilde belirtileriyle seyreden majör depresyon durumundan daha tehlikeli olabilir. Çünkü alttaki olumsuz duyguların yaşanmasına ve yoğunluğunun değişmesine imkan vermemiştir.
Gizli depresyonda kişinin mizacında problem yokmuş gibi uyku, iştah problemleri, istek azlığı, cinsel problemler, enerji azlığı gibi durumlar görülebilmektedir. Bu durumun en olumsuz yanlarından biri, kişi iyi gibi gönürken kafasında intihar düşünceleri oluşabilir. Bu açıdan bu durumun önemini kavramalı, başlıca ilgili ruh sağlığı uzmanından destek alınmasının yanı sıra olumsuz duyguların da yaşanması gerektiğini bilerek aşırı telafi yani mutsuzluğu mutlulukla kapatma yoluna gitmeden kendimizi ruhsal olarak tamir etmeliyiz.
Eğer kişide maskeli - gizli depresif durumlar varsa bunu tetikleyen kişilik özellikleri de özellikle psikoterapi yöntemleri ile ele alınabilir. Olay, düşünce, duygu ve davranış örüntüsünü, bilişsel ve bilinçdışı terapi yöntemleri ile alanında yetkin bir psikoterapistten destek alarak çözüm yoluna gitmeniz anlamlı olacaktır.
Paylaş