Evli çiftlerin çocuk sahibi olma isteği

Dünyanın belki de en güzel şeylerinden biridir çocuk sahibi olmak, gelecek nesillere düşüncelerimizi, varlığımızı aktarmak, psiko dinamiksel anlamıyla nesne devamlılığı sağlamak.

Haberin Devamı

Evliliklerin duygusal, cinsel, sosyal, kültürel vs. paylaşımların dışında önemli bir olgusu da çocuk sahibi olmaktır ama gel gelelim çocuk sahibi olmak birçok maddi, manevi, bireysel ve ailesel yükümlülükler getirebilmektedir. Bundan dolayıdır ki evlilikte ebeveyn olmak isteyen her bir bireyin çocuk sahibi olma konusunda partneri ile hemfikir olması çok büyük önem taşımaktadır.

Son zamanlarda evli çiftler arasında boşanmaya dahi gidebilen çocuk konusunda anlaşmazlıklar duyuyoruz, okuyoruz. Peki bu noktada aslında çiftlerin çocuk konusunu nasıl ele almaları sağlıklı olacaktır?

Öncelikle evlilikten önce nerede yaşayacakları, nasıl bir maddi paylaşım içinde olabilecekleri, gelecekte çocuğun doğumu halinde nasıl bir süreç izleyecekleri kendi aralarında çözüme ulaşmıyorsa, bir ruh sağlığı uzmanından, aile danışmanından destek alarak biraz netleştirmeleri kafalardaki belirsizliği hafifletme noktasında oldukça faydalı olabilecektir. Tabii ki de evdeki hesap çarşıya uymayabilir, hayatın birçok değişkeninin getirdiği durumlarda planlarda sapmalar olabilir. Ancak evliliği hem duygusal hem de birçok paylaşımın olduğu mantıkta içeren bir kurum yapısında olduğunu düşünecek olursak özellikle çocuk doğurma gibi karar mekanizmalarında çiftin tek bir düşünce sistemi içinde olması ve mantıklı bir karar vererek gelecekte çocuklarına sağlıklı bir otorite figürü olmaları oldukça anlamlı olacaktır. Çünkü istenmeyen bir biçimde dünyaya getirdiğimiz bir çocuk olur ve çocuğun psiko-sosyal gelişimi içinde ebevenlerin ruh halindeki olumsuz duygulanım, belirsizlikler, tutarsızlıklar devam ettiği takdirde çocuk üzerinde de ileride psikolojik problemlere sebebiyet verebilecektir.

Genellikle çocukların yanında olumsuzluklar konuşulmadığı için çocukların veya ergen gençlerin duygularınızı anlamadığını düşünmek pek de doğru bir tespit değildir. Çünkü yenidoğan bir bebek bile anksiyetenizi (kaygınızı), çökkünlüğünüzü pekâlâ hissedebilir. Hatta kafasında büyütebilir ve bu olumsuz duygular çocuğun ileride yetişkin olduğunda istenmeyen davranışlar içinde olmasına, kişilik problemlerinin çıkmasına sebebiyet verebilir. Ancak tutarlı, kendini bilen, isteyerek, olumlu duygularını çocuklarına vererek çocuğunu doğurup, büyüten ebeveynlerin çocukları daha tatminkâr, hayata motive ve benlik saygısı oluşmuş bireyler olarak hayatlarına devam edebilmektedirler.

Tüm bunlar nezdinde ebeveynlerin çocuk sahibi olmaya karar verirken kendi duygu, düşünce ve ilişki biçimlerini tartmalı, gelecekte şimdiki kararlarının çocuğun gelişimi için etkili bir süreç olduğunu bilmeleri ve eğer kararsız kalındığı noktada ilgili bir ruh sağlığı uzmanından özellikle çift terapisi alarak destek sürecinden geçmeleri çok önemli olacaktır. Çünkü çocuklar ailelerin, milletin geleceğidir ve onların sağlıklı bir birey olması için ebeveynlerin ruh sağlığının rolü oldukça büyüktür.

Yazarın Tüm Yazıları