Paylaş
Şu günlerde dünya insanları olarak olağanüstü dönemlerden geçiyoruz. Hemen hemen bütün ülkeler kendini karantina altına almakta. Ülkemizde ise bu zamana kadar alınan güçlü önlemler neticesinde henüz vaka sayısı artmasa da iş sıkı tutulmakta. Bu sıkı tutulan önlemler neticesinde ise bugünden itibaren okullar tatil edildi. Peki, okul öncesi ve okul çağındaki çocukların bu süreçte psikolojisi nasıl etkilenebilir ve ne yapmak gerekir?
Öncelikle her ne kadar çocukların bu yaşanan süreci çok fazla irdelemediği ve kendi yaşantılarına devam ettiği düşünülse de çocuklar yetişkin dünyasında yaşanan problemlere daha da yoğun anlamlar yükleyebilmektedir ve bunu size yansıtamayabilirler. Özellikle bu dönemde dünyanın bile çaresizlik içinde kaldığı düşünüldüğünde okulundan ayrışmış, eskisi gibi arkadaşlarıyla oynayamayan, sürekli TV’lerde “son dakika”ların geçtiği, ebeveynlerinin bu değişiklikler ile ilgili kaygı içinde oldukları düşünülürse ortaya çocuk için daha karmaşık bir problem çıkmaz mı? Hele ki ebeveynlerinde veya bakım veren kişide evhamlı, kaygılı bir yapı varsa tüm bunlar birleştiğinde çocukta şu an görülmese bile ileride psikolojik rahatsızlıklar baş gösterebilir.
Evet, bu süreçte hepimiz tedirginiz ve doğal olarak sürekli yapmamız gerekenler vurgulanmakta. Elleri sık yıkamak, insanlara çok fazla yaklaşmamak, temas kurmamak, elini ağzına götürmemek vs. gibi uygulamamız gereken tedbirler var. Tabii ki de bu süreçte tüm bunlara özen göstermeliyiz ancak bunları yaparken ve çocukları uyarırken takınılması gereken tutum çok önemlidir. Çünkü çocukların duyguları genellikle ebeveynlerinin jest ve mimiklerine göre oluşur, yani aslında biz yetişkinlerin duruşu, psikolojisi ve netliği bu konuda çok önemlidir.
Çocuğun ruhsal anlamda temel ihtiyaçları vardır ki bunların başında güven konusu gelir. Bu süreçte çocuğun güven duygusunu, bağlanma, aidiyet kavramlarını zedeleyecek cümlelerden uzak durmak lazım.
Bu noktada çocuğun yaşı çok önemli. Özellikle soyut işlem dönemine geçmeyen çocuklar (11 yaş altı) için daha dikkatli olmalıyız. Bu dönemdeki çocuklarımız için iletişim biçimimiz kısa, net ve somut olmalıdır. Bu dönemdeki çocuklara virüs ile ilgili ölüm, kayıp gibi kavramlar üzerinden açıklama yapmak bir anlam taşımayacağı gibi çocuğun kafasında yersiz kaygılar oluşturabilmektedir. Bu yaş grubundaki çocuklara yapması gerekenlerin örnekler ve benzer somut ifadeler ile anlatılması çok daha anlamlı olabilir. Çocukların özellikle yapmadığı şeyler ile ilgili suçluluk duygusu oluşturacak hareketlerden kaçınmak gerekmektedir.
Bir diğer önemli konu ise çocukların sizleri dolaylı olarak dinlemesi ve olayları çoğu zaman anlamlandıramadığı için size soru sormak istemesidir. Bu durumda özellikle çocukların yanında sürekli olumsuz bildirim veren haber kaynaklarının açık kalmaması, çocuğun yaş dönemine uygun bir materyal ile uğraşı sağlaması, soru sorulduğunda ise tabii ki yaş dönemine uygun ve güven duygusu aşılayan cevaplar verilmesi uygun olacaktır. Unutmayın ki çocuk bir şeyin cevabını sizden alamazsa ya daha sonra başka bir yerde daha yanlış bir bilgi edinebilecek ya da kafasında başka yanlış düşüncelerle bu durumu bağdaştıracaktır.
Tüm bunların dışında çocuğunuz okuldan ayrı kalma durumunu ve bu yaşanan olağanüstü dönemin sürekli devam edeceğini düşünebilir, ona bu durumun geçici bir süre olacağını ve bu sürecin kontrolünün tamamen yetişkinler tarafından yapıldığının ve yapılması gerektiğinin belirtilmesi gerekmektedir. Çocuğunuzla ilgili oyun saati, uyku, beslenme vs. gibi ritüellerin günlük rutinini bozmamaya çalışın. Çocuğun hayatında olabilecek değişiklikler de çocuğu huzursuz edebilir ve kaygılandırabilir.
Kısaca özetleyecek olursak bu dönemde çocukları konuşurken yine ebeveynlerin, bakım verenlerin, yetişkinlerin duygularını kontrol altına almaları gerekiyor. Bu süreç hepimiz için bir değişken ve stresli bir süreç doğal olarak… Öncelikle yetişkin olarak psikolojimizi ihmal etmemek, alanında yetkin ruh sağlığı uzmanlarından destek almak yararlı olacaktır. Çocuğunuzun duyguları çoğu zaman ebeveynlerine göre şekillenmektedir. O açıdan ebeveynlerin psikolojisi önemli. Bunların dışında çocuklarınızın davranışlarında belirgin bir farklılık gözlemlerseniz bir uzmana danışmaktan çekinmeyin özellikle de soyut işlem öncesi çocukluk döneminde sağaltım gösterilebilecek en önemli alan oyundur. Çocuğunuzun hem oyun oynamasını hem de diğer dışavurumcu hareketlerini hatta öfkesini bile sınırlandırmamak, anlamlandırmak ve uygun noktalara yönlendirmek gerekebilmektedir.
Paylaş