Paylaş
Annelerin baskı kurma nedenleri çeşitli olabileceği gibi birkaç sebep ön plana çıkmaktadır. Bunlardan ilki annenin yoğun bir şekilde kaygılı olmasıdır. Kaygılı anne her zaman olabilecek en kötü şeyleri düşünmeye eğilimlidir ve çocuğunu bu tehlikeden korumak için aşırı korumacı olması gerektiğini düşünür. Yani bir bakıma, kaygılı anne aşırı kontrolcü olmakta bir sorun görmez hatta bunun iyi bir şey olduğunu düşünür ve müdahale edilmedikçe bu şekilde olmaya devam eder.
Bir diğer sebep ise; annenin bu aşırı kontrolcü davranışı çocukluğunda ebeveynlerinden görmüş olmasıdır. Bir diğer deyişle, annenin içiçelik yapısı var ise yani özellikle ailedeki yetiştirme tarzı ve yaşadığı tetikleyici olaylar nedeniyle böyle bir yapı ortaya çıkabilir. İçiçelik şeması ile birlikte genellikle dayanıksızlık şeması da görülmektedir ve bu yapıya sahip birey bu şemaları ileride çocuklarına yansıtabilir. Her ne kadar böyle anneler çocuklarının en başarılı, en iyi olmalarını isteseler de aslında onların kendilerinden kopmalarını istemezler. Böyle durumlarda bazen istemeden de olsa yani bilinçaltlarının etkisiyle çocuklarını sınırlamaya eğilimli olurlar. Bu durumda annenin geçmiş aile dinamiklerini incelemek faydalı olabilmektedir.
Bazen de böyle annelerin eş ilişkisinden ve çift uyumundan uzaklaşmış olduğunu ve aslında ilişkisindeki yatırımını çocuğuna yapan kişiler olarak görebiliriz. Yani, eşiyle arası iyi olmadığı için çocuğu üzerine daha fazla düşme eğilimine sahip olabilirler. Bu durumda, bireysel ve çift terapileri böyle yapıda olan anneler için anlamlı olacaktır diyebiliriz.
Bunların dışında kişiden kişiye değişen farklı sebepler de olabilmektedir. Örneğin; çocuğu üzerinde otorite kurmak isteyen anne de yine aşırı baskıcı ve dominant olabiliyor. Böyle anneler çocuklarının yerine karar verip, onların sağlıklı, kendi başlarına karar verebilen birer birey olarak yetişmelerini bir anlamda engellemiş oluyor. Ancak böyle anneler çoğu zaman bunun çocukları üzerindeki olumsuz sonuçlarını göremeyebiliyor.
Mükemmeliyetçi anne çocuğunun her işte çok başarılı olmasını ister. Mükemmeliyetçi anne için hayatının merkezi çocuğudur ve çocuğunun başarılı olması için ona her türlü olanağı sağlamaya çalışır. Ancak bu imkanları sağlarken çocuğunun kendi belirlediği kurallar çerçevesinde hareket etmesini ister.Eğer çocuk bu kurallara uymazsa yukarıda bahsedilen katı ve baskıcı anne rolüne bürünürler.
Mükemmeliyetçi anne için başarı zaten olması gereken bir şeydir ve çocuklarını başarı oldukları için takdir etme gereği duymazlar. Ayrıca, mükemmeliyetçi anne çocuğunu sürekli başkalarıyla kıyaslar ve yetersiz görür. Böyle davranışların çocukların kişilik gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olabileceği düşünülmektedir. Mükemmeliyetçi anneyle yetişen çocuk, annesi gibi mükemmeliyetçi olmaya eğilimdir. Yaptığı her işin kusursuz olmasını ister. Kendi ideallerine ulaşamayınca da hayal kırıklığına uğrar. Aynı zamanda çocuk annesi tarafından koşulsuz şartsız sevilemeyeceği hissine kapılır. Koşulsuz olarak sevilemeyeceğini düşünen çocuk da erişkin olduğu zaman annesi gibi katı, kuralcı bir ilişki içine girebilir ve aynı zamanda duygusal yoksunluk şeması veya haklılık şemaları içeren bir ilişki sarmalına girebilir.
Öncelikle bu yapıya sahip insanları kendileriyle birden yüzleştirmek çok doğru olmaz diyebiliriz. Çünkü böyle anneler tüm yatırımlarını çocuklarına yaptıkları için böylesine yoğun bir yatırımı geri çekmeye çalışmak veya bunun üzerinde değişiklikler yapmak anne için karşılaşması zor bir süreç olabilir. Bu nedenle anneyi birden bunlarla yüzleştirmek yerine çocuğunun ayrı bir birey olduğunu öncelikle göstermek gerekir. Ayrıca, kendisini de çocuğuyla ve eşiyle olan ilişkisinden bağımsız bir birey olarak yansıtmamız ve böylelikle annenin benlik saygısını kazanması da anne için sağlıklı olacaktır. Tabii ki böyle durumlarda kişilik yapısı da çok önemlidir ve dikkate alınmalıdır. Örneğin genel olarak obsesif, detaylı düşünen kişilerde veya duygu yoğunluklarının fazla olduğu patolojiler de bu yapının oluşmasında etkili faktörlerdir diyebiliriz.
Paylaş