Evlilik kadar boşanmak da doğal
Boşandıktan sonra gelecekten umutlu bireyler olarak hayatınıza devam edebilirsiniz.
Büyük umutlar, sevinçler, heyecanlar ve aşkla bir araya gelen insanlar; boşanma sürecinde birbirlerine karşı çok acımasız ve yıkıcı olabiliyor. Evliliğin getirdiği yıpranmalar, yaşanan sorunlar, insanları yabancılaştırıyor. Güzellikler unutulup hep kötü olaylar hatırlanır hale geliyor. Taraflar karşı tarafın açıklarını kollamaya başlıyor.
BOŞANMA KARARININ NASIL VERİLDİĞİ ÖNEMLİ
Evlilik nasıl doğal bir yaşam olayıysa boşanmak da aynı derecede doğaldır. İnsan yaşamında hiçbir şeyin gerçek sahibi olmadığı gibi eşinin de sahibi değildir. Eş insana yaşam yolculuğunda elinden tutacak bir hayat arkadaşıdır ve bu arkadaş işler yolunda gitmeyip elimizi bıraktığında bizim yolculuğumuz yine devam edecektir.
Boşanmada en önemli nokta çiftlerin ilişkiyi gerçekten bitirmeleri ve bunu karşılıklı olarak konuşup anlaşmalarıdır. Kızgınlıkla ya da eşe “ceza” vermek için verilen bir karar taraflar için çok yıpratıcı sonuçlar doğurur.
Boşanma kararının nasıl ve ne şeklide verildiği de önemlidir. Boşanma kararını tek bir kişi verdiyse ve diğer taraf boşanmak istemiyorsa; boşanmak isteyen tarafta terk edilme, beğenilmeme gibi durumların yol açtığı özgüvensizlik, yetersizlik duyguları oluşabilir ya da iki tarafın şiddetli bir geçimsizlik neticesinde ayrılmaya karar vermelerinden sonra, tarafların birbirlerine nefreti ve öfkesi daha da artabilir.
SAĞLIKLI BOŞANMA NEDİR?
Sağlıklı boşanma, aile bireylerinin birbirlerinden kopmadan, aralarındaki saygıyı ve sevgiyi yitirmeden, kendi ve başkalarının ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak evliliği başarılı bir şekilde sonlandırmaları ve bu sürecin sonunda daha olgunlaşmış, daha büyümüş, güçlü ve kendine güvenli, geçmişle barışmış, geleceğe umutla bakan insanlar olarak hayata atılmaları anlamına gelir.
ÇİFTLER BOŞANABİLİR ANCAK EBEVEYNLİK DEVAM EDER
Eşlerin çocukları varsa onların psikolojik sağlığı açısından bu süreçte daha dikkatli ve özenli davranılmalıdır. Anne baba birlikte boşanma sürecini çocuklarına yaş düzeylerine uygun, anlayabilecekleri bir şekilde anlatmalı, bunu yaparken sabırlı olmalı, dikkatli kelimeler kullanmalı ve asla diğer eşi suçlayacak, onu kötüleyecek cümleler kurmamalıdır. Çiftler boşanabilir ancak boşanma sonrası da anne/baba çocuğun ebeveyni olmaya devam edecektir. Bu yüzden kişisel kızgınlıklara çocukları dahil etmeye çalışmak son derece tehlikelidir.
Çocuğa hayatında değişecek olan durumlar anlatılmalı, bununla beraber ebeveynler sık sık onu ne kadar çok sevdiklerini söylenmelidirler. Çocuğun kimde kalacağı konusunda ortak kararlar bildirilmeli fakat her istediği zaman birlikte vakit geçirebilineceği ifade edilmelidir. Yani çocuk her istediği zaman annesini ya da babasını görebileceğinden emin olmalıdır. Tüm bunlarla birlikte çocuğa zaman tanınmalı, durumu hemen kabullenmesi beklenilmemelidir.
PEKİ YA BOŞANMA SONRASI?
Boşanmayla birlikte evlilik biter ama aile sistemi devam eder. Boşanmayla aile sisteminin tamamen bittiğini düşünmek bir yanılgıdır. Son bulan şey erkek ve kadın arasındaki ilişkidir, aynı çatı altında yaşamaktır, evliliktir. Çocuğun iki ayrı çatı altında yaşaması aile sisteminin devam etmediğini göstermez. Dolayısıyla sağlıklı aile ilişkileri yani anne ile çocuk, baba ile çocuk ilişkilerinin devam etmesi ve korunması, aynı zamanda boşanmış anne ve babaların çocuğun ihtiyaçları konusunda iş birliği yapabilmesi çok önemlidir. Boşanma sonrası iş birliği sağlayabilen ebeveynlerin çocukları sağlıklı ve evli ailelerden gelen çocuklar kadar hayatlarının her alanlarında başarılı olabilir. Halbuki şiddetin yüksek olduğu evliliklerin sürdürüldüğü ortamlardan gelen çocuklarla, boşanmış ama sağlıksız bir şekilde boşanmış, boşanmadan sonra da çatışmaların hep devam ettiği ailelerden gelen çocuklar arasında hiçbir fark olmuyor. Bu da bize gösteriyor ki, çocuğun sağlıklı gelişimini belirleyen temel faktör aile yapısından çok aile içi ilişkilerdir.
Boşanma sonrası eşinizle bir ortaklığı bitirdiğinizi varsayın. Ona karşı olan düşmanca duygularınızdan sıyrılmaya çalışın, sürekli kötü zamanlarınızı hatırlamaktan, ona zarar vermeye çalışmaktan vazgeçin. Sonuçta o sizin bir dönem hayatınızı paylaştığınız kişiydi. Ona saygı duyun, onunla ve anılarınızla vedalaşın. Ayrıldıktan sonra üzerinde bir hak iddia etmeyin. Yoluna çıkmayın. Zihninizi ve mesainizi yeni bir yaşama yoğunlaştırın. Ayrıldığınız eşinizle medeni ve dostça bir ilişki kurun. Geçmişte yaşayan geleceği inşa edemez. Siz geleceğinize odaklanın.
