Paylaş
Anne adayları öksürük ve hapşırmanın bebeklerine zarar vereceği endişesini taşırlar, ancak çok aşırı, adeta boğulurmuşcasına olan öksürük nöbetleri hariç, öksürme ve hapşırma bebeğin düşme veya erken doğum riskini artıran bir durum değildir.
Genel olarak söylemek gerekirse, zamanında müdahale edildiğinde (özellikle ateş yükselmesi durumunda zamanında müdahale önemlidir, ateş yükselmesi 38 derece üzerinde seyreden ateş olarak değerlendirilmelidir) ve bebeğe zararı olmayan antibiyotik ve diğer ilaçlar gerekli durumlarda kullanıldıklarında sık görülen bu enfeksiyonların gebeliğin seyri üzerine olumsuz etki göstermesi beklenen bir durum değildir.
Burun iç yüzeyini tutan ve burun tıkanıklığı, hapşırma ve burun salgılarının artmasıyla seyreden nezle, özellikle mevsim dönümlerinde sık rastlanan bir enfeksiyon türüdür. Tek başına nezle, gebeliğin seyrini olumsuz yönde etkilemez (nezle olanlar sıklıkla "grip oldum" derler, halbuki nezle grip ile karşılaştırıldığında çok daha hafif seyreden bir enfeksiyondur). Nezle virüslere bağlı bir enfeksiyon olduğundan tedavisinde antibiyotik kullanımı gereksizdir.
Burun tıkanıklığını gidermek için kullanılan serum fizyolojik içerikli ilaçlar çoğu durumda yeterlidir ve enfeksiyon belirtileri üç dört gün içinde kendiliğinden kaybolur.
Nezle kulakla boğaz arasında yeralan kanalları tıkadığında kulak tıkanması ve buna bağlı işitmenin azalması, kulakta dolgunluk hissi gibi rahatszı edici belirtilere, göz yaşı kanalının burun içine akmasını engellediğinde gözlerde yaşlanmaya ve gözlerin kızarmasına neden olabilir. Böyle durumlarda belirtileri gidermek için daha farklı ilaçlar kullanılması gerekebilir.
Yüz kemiklerinin içinde yeralan bazı boşluklara sinüs adı verilir ve burun içiyle bağlantıda olan bu boşlukların tıkanmasıyla oluşan sinüzit durumunda baş ağrısı, burun tıkanıklığı, burundan pü gelmesi,geniz arkasına akıntı, yüzde dolgunluk hissi ve ileri durumlarda ateş ve halsizlik gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Kulak Burun Boğaz muayenesinde veya gebeliği takipeden doktorun muayenesinde kolaylıkla tanısı konan bu enfeksiyon bakterilerle oluştuğundan tedavisinde çoğu durumda antibiyotik kullanmak gerekir.
Erişkinlerde nispeten ender görülmesine karşın gebelik seyrince orta kulak enfeksiyonlarına rastlanabilir.
Genellikle basit bir üst solunum yolu enfeksiyonunun ilerlemesi ve orta kulak boşluğu ile boğaz boşluğu arasında yeralan tüplerin tıkanmasıyla ortaya çıkan bu enfeksiyonda, orta kulak içinde biriken pü, kulak ağrısı, baş ağrısı, duyma güçlüğü ve ateş gibi belirtilere neden olur. Tedavisinde antibiyotik yanında tüplerin açılması için ek bazı ilaçlar kullanılması gerekir.
Boğaz enfeksiyonu olarak da bilinen bu durumda şiddetli boğaz ağrısı, yutma güçlüğü ve bazen diğer bölgelerin enfeksiyonlarına ait bulgular gözlenir. Tedavide antiseptik etkili gargara ve antibiyotik kullanmak gerekebilir.
Erişkinlik döneminde nispeten ender görülmesine karşın, anne adaylarında zaman zaman ateşle seyreden bademcik enfeksiyonlarına rastlanabilmektedir. Tüm üst solunum yolu enfeksiyonları arasında en sık ateş yapan, en şiddetli belirtilere neden olan bu enfeksiyon türünün tedavisinde bazı durumlarda enjeksiyon şeklinde antibiyotik kullanmak gerekebilir. Bademciklerde abse gelişmesi durumunda cerrahi müdahale de gerekebilir.
Gebelik döneminde ender görülen enfeksiyonlardan biridir. Ana iki belirtisi ses kısıklığı ve boğaz ağrısıdır. Mutlak Kulak Burun Boğaz muayenesi gerektiren bu durumun tedavisinde antibiyotik ve diğer bazı ilaçları kullanmak ve ses istirahati uygulamak gerekir.
Balgam, göğüste dolgunluk ve batma hissi, öksürük ve öksürükle beraber ağrı ve bazen ateşle seyreden bu enfeksiyon türünde de öncelikle akciğerlerde enfeksiyon olmadığından emin olunduktan sonra antibiyotik ve buğu uygulaması gibi tedaviler gerekebilir. Sigara içilen ortamlardan uzak durulması son derece önemlidir.
Alt solunum yollarını, yani direkt olarak akciğerleri tutan bu enfeksiyon özellikle ağır üst solunum yolu enfeksiyonları seyrinde ve grip salgınlarında ortaya çıkabilir.
Zatürre belirtileri öksürük, balgam, nefes darlığı, ateş ve göğüs ağrısı şeklinde olabileceği gibi bu belirtilerden yalnızca birisinin varlığında bile yapılan değerlendirmede zatürree tanısı konabilir.
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının değerlendirilmesinde zatürree şüphesi olan durumlarda tanıyı doğrulamak ve tedaviye yön vermek için akciğer grafisi çekilmesi gerekebilir. Bu durumlarda çoğu zaman kar /zarar oranı film çekilmesi yönündedir ve doktorun bu önerisi kabul edilmelidir.
Zatürre tanısı konduktan sonra bazı durumlarda antibiyotik tedavisinin hastaneye yatırılarak verilmesi gerekebilir.
Paylaş