Doğum sonrası cinsel yaşam

Gebelik döneminde cinsel yaşam bazen tıbbi nedenlerle bazen de anne ve baba adayının çeşitli nedenlerle cinsellikten uzak durmayı istemesiyle ertelenir ve hemen hemen çiftlerin yarısı gebeliğin toplam süresinin yarısını cinsel yaşam olmaksızın tamamlarlar.

Bebek doğduktan sonra lohusalık döneminin tamamlanması için geçen 6 haftalık süre de buna dahil edildiğinde çiftlerin bazen aylar boyu çoğu kişinin tabiriyle “kardeş gibi” yaşadıkları görülür.

Cinsel yaşam kadın açısından bakıldığında ruhsal süreçlerle yakından ilgili bir durum olduğundan önceliklerin değişmesi nedeniyle kadında cinsel arzunun lohusalık dönemi sonunda da hemen eski haline dönmesi beklenmez, beklenmemelidir de. Emzirme dönemi annenin sürekli uykusuz kalmak zorunda olduğu, ev işlerini de yürütmek zorunda olduğu ve hatta bazı anne adaylarının işlerine kısa zamanda geri dönmek zorunda olduğu bir dönemdir. Öte yandan kadın eşinin cinsel açıdan uzun zamandan beri “ihmal edilmiş” olduğunu düşünerek suçluluk duyguları içerisinde de olabilir ve bazen kendisi tam olarak istemese de sadece eşi için cinsel yaşama geri dönme denemelerinde bulunabilir.

Özetle toparlamak gerekirse doğum sonrası çiftlerde cinsel yaşam için önerilerimiz şu şekilde olacaktır:

1- Doğum sonrası cinsel yaşam hem normal doğum hem de sezaryan sonrası en erken 6. haftada başlatılmalıdır. Tercihen lohusalık bitiminde doktor kontrolüne giderek teyid alınmalıdır.

2- İlk deneyimler kadın açısından ağrılı olabilir. Uzun zamandan beri birlikte olunmadığında vajina daralmış olabilir, emzirme döneminin hormonal etkileri nedeniyle vajina incelmiş olabilir ve uyarılma esnasında yeterince kayganlaşma olmayabilir. Bu ise ilk deneyim ağrı ve bazen kanamayla sonuçlanmasına ve yarıda bırakılmasına neden olabilir. İlk deneyimlerde uyarılma süresinin uzun tutulması ve gerekirse bunun için üretilmiş kayganlaştırıcı jellerden faydalanılması önemlidir.

3- Emzirme gebelikten korusa dahi tam olarak koruyamayacağından doktor tarafından önerilen önlemler alınmaldır. Prezervatif uygun bir korunma aracıdır, spiral ise bebek 3. aya geldikten sonra tercihen kanamalı bir dönemde takılabilir, doğum kontrol hapları ise tercihen 4. aydan sonra başlanmalıdır.

4- Kadının cinsel arzusu tam olarak yerine gelmemiş olabilir. Bunun nedeni hem bebeğiyle yeterince ilgilenmiş ve onu yeterince besliyor olma arzusunun getirdiği yorgunluk, bitkinlik, hem de emzirme döneminin cinsel arzu üzerinde bazen baskılayıcı yöndeki etkileridir.

5- Erkeğin cinsel arzusu tam olarak yerine gelmemiş olabilir. Bunun da nedeni çoğu zaman eşinin canını yakma korkusuyla beraber kendi iç dünyasında yaşadığı, yeni aile düzeninin yarattığı çelişkiler olabilir.

6- Çiftler birbirlerini zorlamamalı ancak cinsel yaşamı çok da boşlamamalıdırlar. Doğum sonrası 2. aydan itibaren hem erkekte hem de kadında “acaba cinsel yaşamımız bitti mi?” endişesi baş göstermeye başlayabilir ve bu doğaldır. Ancak bu duyguyu göz ardı etmek yerine çiftler birbirlerine sevgi ve saygıyla yaklaşarak çok sık olmasa dahi cinsel yaşamlarına geri dönüş girişimlerinde bulunmalılardır. İlk birkaç denemenin yarıda kalması tamamen normaldir.

7- Libido yani cinsel arzu bir süre sonunda mutlaka geri dönecektir. Bunun için herhangi bir uyarıcı madde kullanılmasını önermiyoruz. Lakin uzun bir süre geçmesine rağman (uzun tanımı çiftler arasında çok değişkendir) cinsel yaşam geri dönmemişse profesyonel yardım almakta gecikilmemelidir.