Paylaş
Kısırlık nedeniyle tetkik edilen çiftlerin yarısında erkeğin sperm değerlerinde düşüklük bulunmakta. En korkulanı da azoospermi olup olmadığıdır. Çünkü azoospermi olgularının ancak %10’u tedavi ile doğal sperm çıkışına kavuşacak, geri kalanı ise TESE yöntemi ile testislerde sperm aranmasına maruz kalacaktır. Bir diğer önemli parametre ise spermin hareketi. Gebeliğin gerçekleşebilmesi için, testislerde üretilen sperm hücrelerinin önlerindeki yaklaşık 5 metrelik uzun bir yolu kat ederek yumurtaya ulaşması ve etrafını çevreleyen zarlarını geçebilmesi gerekir. Bunu da ancak saniyede 5 mikron yol alan spermler başarabilir. Daha düşük hıza sahip olanların şansı da azalır. Normal demek için, sperm hücrelerinin en az üçte biri kendilerini ilerletebilecek belli bir hıza sahip olmalıdır. İşte, kısırlık araştırmasında ilk basamakta yapılan sperm tahlilinde sayı ve hareket değerlerine bakılması, tedavinin prognozu bakımından çok önemli bilgiler verir.
Sperm tahlili günümüz pratiğinde laboratuvarlarda yapılmakta. Bunun için özel donatılmış örnek verme odaları bulunur. Ancak her laboratuvar ortamı ideal şartlara sahip olmayabilir. Ayrıca, hoşa gitmeyen bir ortamın yaratacağı stres çıkan ejakulatın volümünü de olumsuz etkileyebilir. Böyle durumlarda dışarıda, kendinin tercih ettiği bir mekânda örnek vermesi ve bunu da kısa sürede laboratuvara ulaştırması istenir. Bu da her zaman mümkün olmayabilir. Kısacası sperm tahlili bazen ciddi bir sorun yaratmakta.
Günümüz teknolojisi takip edilemeyecek kadar hızla ilerlemekte. Bunların başında da cep telefonlarında kullanmaya başladığımız uygulamalar geliyor. Nitekim artık sperm tahlili de cep telefonuna sığdırılarak, yaşantımıza girmeyi başardı. Bu teknik 2 önemli ögeye dayanmakta: CD ya da DVD’lerin okunmasında kullanılan lens ve spermin taşınacağı mikroakışkan lam sistemi. Son yıllarda geliştirilen mikroakışkan sistemlerin sağlıklı sperm seçiminde başarılı sonuçlar verdiği bilimsel araştırmalarla gösterilmişti. Yeni uyarlanan teknikte ise, sperm örneği bu sistemin ince kanalcıklarına çekilmekte ve arkasından verilen ışık da lenslerle toplanarak telefona yüklenen programa aktarılmakta. Birkaç saniye içinde peş peşe alınan görüntüler işlenerek, örnekteki spermlerin sayısı ve hızı hesaplanıyor. Daha sonra da bu veriler telefon ekranında görüntülenmekte. Özellikle azoospermi olgularında sperm çıkışının başlayıp başlamadığının anlaşılmasında ya da çıkan spermlerin kalitesi üzerine tedavinin etkisinin takip edilmesinde faydalı olması beklenebilir.
Her ne kadar piyasaya verilmiş olsa da henüz telefon ile sperm tahlili uygulamaları pratikte kullanılabilecek bir yaygınlığa erişmemiştir. Kullanım kolaylığının ve sonuçlarının doğruluğunun anlaşılabilmesi için daha zamana ihtiyaç var. Ama ne olursa olsun, böyle bir sistemin geliştirilmiş olması bio-teknolojideki ilerlemelerin hangi boyuta geldiğini anlamada ilginç bir örnektir.
Paylaş