Paylaş
Uzman Diyetisyen İpek Ağaca Özger, kalsiyum ve protein deposu kefirin ramazan sofralarından da eksik edilmemesine dikkat çekiyor ve tok tutma özelliğinin altını çiziyor.
Kefir, doğal fermente bir süt ürünü. Prebiyotik olduğu, yani faydalı bağırsak mikropları içerdiği için kabızlık, ishal gibi bağırsak sistemi rahatsızlıklarına birebir geliyor. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor, yiyeceklerin hazmını kolaylaştırıyor. Bu özellikleri nedeniyle de beslenme uzmanları tarafından sıklıkla öneriliyor.
Uzman Diyetisyen İpek Ağaca Özger, kefirin ramazan ayında her gün muhakkak tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Diyetisyen Özger, kefiri sadece sağlıklı olduğu için değil aynı zamanda tok tutma özelliği olduğu için de öneriyor. Özger sözlerini şöyle sürdürüyor;
“Kefir, bağışıklık sistemini güçlendirdiği için ramazanda oruç ile beraber hissedilen halsizlik, yorgunluk durumunu önler. Ayrıca bağırsak ve sindirim sistemini düzenlediği için de özellikle kabızlık ve ishal sorunu yaşayanların muhakkak kefir tüketmeleri gerekir. Ayrıca sahurda içilen bir bardak kefir, hem kalsiyum ve protein ihtiyacınızı karşılayacaktır hem de tok tutacaktır.”
Farklı lezzet arayanlara özel bir tarif
Kefirin tadından hoşlanmayanlar olabilir, herkesin damak tadına hitap etmeyebilir. Tadını sevmeyenler, kefiri biraz sulandırıp içine nane ya da dereotu koyup ayran gibi içebilir. Bir başka seçenek de içine salatalık, nane ve dereotu doğrayarak kefiri cacık gibi tüketmek olacaktır. Bu şekilde kefir çok daha aromalı, hoş bir içeceğe dönüşecektir.
Paylaş