Paylaş
İntihar konusunda yazmak zor. Kavramsal bir şeyler düşünüp tanıma ulaşmak, yaşanmış veya yaşanabilecek örneklerden çıkıp bir sonuca varmak çok zor.
Hatta daha ötesinde yaşamın ağırlığına dayanamayıp intihara teşebbüs eden kişinin mücadelesini hem ona hem de tanıdıklarına saygısızlık etmeden ya da intiharı basit bir neden sonuç ilişkisine bağlamadan açıklamak daha da zor. Ancak intihar ile çok sık karşılaşıyoruz. Dolayısıyla kimseyi incitmeden, kırmadan, intihar kavramını da basite indirgemeden derinlikli, açıklayıcı ve çözüm üretici bir yazı ile bu konu hakkında yaptığımız uluslara arası olan proje hakkında sizlere bilgi vermeyi amaçlıyorum.
Psikolojik rahatsızlıkların etiyolojisi ile ilgili teori çoktur. Lisans döneminin ilk senesinden hatırlıyorum da psikoloji kitabında psikolojik rahatsızlıkları okurken kendimi –de olabilir ile tamamlanan cümleleri okurken buluyordum. Ne kadar da sinirlendirirdi beni kesinlik belirtmeyen cümleler. Ancak insanın karmaşık bir yapısı vardır. İnsani tek bir kategori altına sokmamız mümkün değildir. Bugün intihar en basit kavramla insanın kendi iradesiyle yaşamına son vermesi olarak tanımlansa da bir kişiyi intihara sürükleyen sebepler, koşullar, motivasyonlar farklıdır.
Örneğin intihara teşebbüs etmiş bir danışanımın annesi kızının durumunu bana açıklarken kızının her şeye sahip olduğunu, maddi durumlarının çok iyi olduğunu ve karşılaştırmalı örneklerden yola çıkarak bu davranışın sadece dikkat çekmek hususlu olduğunu düşündüğünü söylemişti. Bu da başka bir yanılgı mesela. Anneye göre kızı her şeye sahip olabilirdi ancak danışanın dünyasındaki her şey aynı anlamda mıydı acaba?
Mesela bizim bulunduğumuz koltuktan bakarsan işine aşık, maddi durumu yerinde olan, sevilen, sevdiren , yaratıcı ve yetenekli Robin Williams’ın ölümü de hepimizi şok etmişti. Ya da çok takdir edilip gene sevilen iyi bir üniversitenin öğretim üyesi kendisini Boğaz Köprüsünden atıp hikayesini sonlandırmıştı. Peki bunlar intihar ise dünyanın her yerinde son zamanlarda masum insanların canına kıyan ihtiyar bombacıları hakkında ne düşüneceğiz? Bir ara duyduğumuz açlık grevinin intihara kadar süren süreci, onu nereye oturtturacağız? Fiziksel ağrılarına artık dayanamayıp ötenazi seçeneğini seçenler de intihar etmiş mi sayılıyor? Ya da bir gurup masum insanı kurtarmak için kendini siper edip ölmeyi göze alan polis intihar mı etmiştir? Neden bazı intiharlar hastalıklı gözükürken bazıları onurlu sayılır?
Gördüğünüz gibi öyle farklı vakalar, olgular var ki hem fikir olmak zordur ve çok boyutlu bakmayı gerektir. Herkes kendi inancına, bakış açısına göre olayı değerlendirir. O yüzden intihar veya aşk gibi konularda yazmak veya gidenin arkadaşında bırakılan sorulara cevap vermek çok zordur. Popüler tanımlarla bir şemaya sokar, rahatlarız. Dünya Sağlık Örgütüne göre her yıl 20 ile 25 milyon arasında insan intihara teşebbüs etmektedir. Günümüz psikoloji ve psikiyatrisinde intihar daha çok hastalık olarak kabul edilir ve tedavi edilir. Psikologlara başvuranların çoğu tedavi edilebilir boyutta olsa da toplumun büyük bir kısmı çeşitli nedenlerden dolayı yardım almamaktadır. Bir intihara çok olay hayat girer, mücadele girer, pişmanlık ve utanç girer. Sonuçta anlarız ki intiharın sebebi kişinin kendisinden ziyade hayatın getirdiği zorluklarla baş edememe, başkası için ölmeyi seçmek olur.
İntihar ile ilgili mini bir girizgah yaptıktan sonra size birazcık bu konuda ne yaptığımıza dair bilgi vereceğim. Bundan Üç sene önce ben Londra’da okuyup çalışırken Hollanda’ da VU Amsterdam Üniversitesi ve İngiltere’de Queen Mary Londra Üniversitesinde araştırma görevlisi ve doktora öğrencisi olan güzel insan Özlem Eylem ile tanıştık. Doktora projesi ile tanıştırdı beni ve seve seve bu projenin içine katıldım bende. Yılmadan usanmadan projeye gönül verdik. Belki projenin annesi değildim ama zaman içinde üvey annesi gibi hissettim; bağlandık ve onu beslemeye devam ediyoruz.
Bu projenin ilk etabında Hollanda ve İngiltere’de yaşayan Türkçe konuşan göçmenleri intihara sürükleyen nedenler arasında yukarıda saydıklarımın dışında başarısızlıktan kaçma, kültürel adaptasyon problemleri, Türk ailesini daha korumacı yapısı temaları ortaya çıkmıştır. Yardım alma istediğine karşı en büyük bariyer ise utanç duygusu olmuştur. Bundan dolayı da birey ne tanıdığına ne de aile doktoruna gidip problemini çözemeyip başka yollara başvurmuştur.
Kıyma Canına İngiltere ve Hollanda’da yaşayan, hayatını sona erdirme düşünceleriyle mücadele eden Türk göçmenler için online olarak ücretsiz ve erişilebilir destek sunan 6 haftalık online olarak tamamlanabilecek bir kurstur. Bu proje ile toplumumuzda intihara meyilli fakat yüz yüze psikolojik destek almak istemeyen kişiler başta olmak üzere herkese destek veriyoruz. Temel anlamda da bu kurs işlevsiz düşünceleri tanımlama ve onlarla mücadele etmenin yanı sıra bu düşünceleri daha rasyonel olabilecek düşüncelerle değiştirmeye odaklanıyor.
Bu kurs sırasında katılımcılar aktif olarak haftalık görevlerini tamamlamak zorundalar. Gerekli bütün etik komitelerden geçmiş olan bu projede yer almak isterseniz de www.kiymacanina.org u ziyaret edebilir veya e-posta adresimiz info@kiymacanina.org dan bize e-mail gönderebilirsiniz.
Paylaş