Paylaş
Hiç kuşkusuz bütün ilişkilerdeki amaç mutlu olmaktır. Gerek evlilik gerekse flört olsun, ilişkide her iki tarafında beklentileri vardır. Beraberliklerin çerçevesi ve sınırları tarafların birbirinden beklentileri ile oluşturulur. Ne zaman ki taraflardan birinin hayal kırıklıkları başlar, işte tam da o noktada ilişkide tehlike çanları çalmaya başlar çünkü bir ilişkide en istenmeyen duygu güvensizlik ve beraberinde getirdiği hayal kırıklıkları ve öfkedir.
Her insan kişilik yapısına, geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimlere ve var olan ilişkisine yüklediği anlama dayalı olarak ayrılma kararı alır. Bazıları karşı tarafın en ufak bir hatasında hemen ayrılmaya kalkarken bazıları ise aşırı sabırlı davranarak kendisini yıpratabilir.
Hatayı ve kusuru karşı tarafa yüklemeden önce kendinize dönüp bakmanızda fayda var derim. Kendinize şu soruları sorabilirsiniz;
Her insanın ilişkiden beklentisi farklıdır. Kimi sahiplenilmek ister, kimisi sözünün geçeceği, yöneteceği bir ilişkiyi tercih eder. Bazıları yönetilmeyi tercih ederken bazıları içinse tutkulu duyguları hissetmek ön plandadır. Zihninizdeki idealize ettiğiniz ilişki biçimi ile var olan ilişkinizi karşılaştırın. Bu karşılaştırmayı yaparken olabildiğince objektif olmaya özen gösterin. Eğer ki sizin beklentileriniz ile ilişkiniz iki ayrı uçta ise zaten almanız gereken karar bellidir. Ama ufak tefek farklılıklar varsa ayrılık kararınızı yeniden gözden geçirebilirsiniz.
İnsanın kişilik yapısı ilişkisine direkt olarak yansır. Sakin yapılı insanlar ilişkilerini dingin yaşarken, öfke kontrolsüzlerin ilişkileri kavga ve çatışma doludur. Mükemmeliyetçi kişilikler ise ilişkilerinden hiçbir zaman memnun olmazlar. Bardağın hep boş tarafını gördüklerinden karşı tarafın her zaman hatalarını mercek altına alırlar. Karşı tarafı değiştirmek için uğraşırlar. Bu ise değiştirilmek istenen kişinin tepki vermesine neden olur. Eğer ki mükemmeliyetçi bir yapınız varsa hayatta mükemmel insan ve mükemmel ilişki olmadığını bilmelisiniz. Karşı tarafın eksilerine odaklanmak yerine, olumlu yönlerine ve davranışlarına dikkat ederseniz belki de ayrılık kararınızın ona haksızlık olduğunu fark edebilirsiniz.
Evlilikleri ve ilişkileri yaşatan en önemli duyguların başında elbette sevgi geliyor. Aşk da varsa çiftler kendilerini sonsuz mutlu hissederler. Aşk zaman içinde daha sakin ve dingin bir duygu olmaya başladıkça, sevgi ve güven duygusu ilişkinin atar damarını oluşturur. Bu iki temel duygunuzu ayrılma kararı almadan önce mutlaka değerlendirin. Özellikle günümüzde zor bulunan bu iki konforlu duyguyu bir arada yaşayabiliyorsanız sevgilinizle ilişkinizi yeniden gözden geçirmenizi ve belki de bir şans daha vermenizi öneririm.
Paylaş