Paylaş
İlişkilerdeki aşk duygusuna baktığımız zaman görüyoruz ki aşkın bir ömür sürdüğü durumlar parmakla gösterilecek kadar az. Evliliklerde ya da ilişkilerde aşkın bir ömrü var. Aşkın ömrünün uzun ya da kısa olmasının nedenlerinin başında ise aşkı yaşayan çiftlerin kişilik özellikleri geliyor. İkinci sırada birbirlerine saygı duygularının derecesi ve birlikteliklerine gösterdikleri özen önem kazanıyor. Burada hiç kuşkusuz çiftlerin birbirlerine karşı besledikleri cinsel tutku ve cinsel aşkın da önemi son derece önemli bir yer tutmakta.
Aşk duygusunun içinde barınan duygulardır aşkı aşk yapan. Bunlar özlem, hayranlık, sevgi, arzu, tutku, karşı tarafı sürekli görme ihtiyacı, sürekli yan yana olma ve dokunma adına duyulan büyük bir gereksinim duygusudur. Hatta bu gereksinimi açlık duygusuyla benzeştirebiliriz. Karşı tarafa yani aşık olunan kişiye duyulan ihtiyaç o kadar şiddetli ve yoğundur ki, ne kadar birlikte zaman geçirilse de kişi yine doymak bilmez. Bir aşığa saatler, günler, haftalar hatta aylar bile yetmez. Aşık olan kişi böyle hisseder ve aşık olduğu insanı göremediği zaman tarifsiz bir acı çeker. Demek ki aşkın içinde acı duygusu da yoğun yaşanır.
İnsan aşık olduğunda, aşık olduğu kişiden uzaksa eğer müthiş bir acı çeker. Bu acının getirdiği yoğun duygu durumundan dolayı iştahi kesilir yemek yiyemez. Uyku düzeni bozulur, geceleri gözüne uyku girmez. İşini gücünü yapmakta zorlanır çünkü var olan bütün dikkati sadece aşık olduğu kişidedir. Dikkat dağınıklığı ve odaklanma sorunu yaşar. Aşık olduğu kişiden uzakken neşelenmez, mutlu olmaz ve coşkulu hisler hissetmez. Acı aşkı besleyen yoğun bir duygudur.
Aşkı alışkanlığa dönüştüren sebepler arasında elbette çiftlerin davranış ve tutumları önem kazanmaktadır. Karşılıklı olan aşkların bitiminde taraflardan birinin ilişkiye duygusal yatırım yapmaması, zaman ayırmaması, karşı tarafın egosunu beslememesi, kıskançlık duygusunun yetersiz ya da aşırı olması, empati sorunları gibi sebepler yer almaktadır. Ayrıca paylaşımın olmaması da aşk için riskli bir durumdur.
Aşkın alışkanlığa dönüşmesinin önemli nedenlerinde biri de aşkın kendisidir. Çünkü hiçbir insan bu yüksek enerjili duygu halini uzun süre taşıyamaz. Bir süre sonra yeme, içme, uyku halleri normale dönmelidir. Kişi normal günlük hayatına yeniden adapte olmalıdır. Böylelikle acı duygusu ortadan kalkarken, çiftler daha sağlıklı bir duygu bütünlüğünü yaşamaya başlarlar.
Aşk zaten alışkanlığa dönüşerek yerini sevgi, güven ve elbette ki tutku duygularına bırakmalıdır, hayranlık ve kıyamama duyguları da beraberinde olmalıdır.
Paylaş