Paylaş
Halk arasında kalın bağırsak kanseri olarak bilinen “kolon kanseri” dünyada en yaygın üç kanser türünden biridir. Kalın bağırsak sindirim sisteminin son bölümünü oluşturur. İnce bağırsaktan gelen içeriğin sıvı bölümünün emilmesi ve dışkının atılması gibi görevleri vardır. Kalın bağırsağın makatla sonlanan, son 15 cm’lik kısmına ise rektum ismi verilir.
Hastalık, genellikle kalın bağırsağın içerisindeki polip adı verilen, ciltteki siğillere benzeyen küçük çıkıntılardan başlar. Bir polibin kansere dönüşmesi yıllar içerisinde olur. Bu durum kanserin daha polip aşamasında iken saptanarak çıkartılmasıyla hastanın ameliyat olmaksızın tedavi edilebilmesine olanak tanır. Bu aşamada tespit edilemeyen kanser öncelikle bağırsağın içerisine doğru büyüme gösterir. Sonrasında yerleştiği alana yakın lenf bezlerine oradan da kana karışarak tüm vücuda yayılım gösterir. Ailesinde veya akrabalarında kalın bağırsak kanseri ya da tehlikeli olarak nitelendirilecek polip bulunanlar birinci derece de risk altındadır.
Sağlık Bakanlığı tarafından kolon kanseri tarama programlarına 50 yaş ve üstü bireyler dahil edilse de kolon kanseri son zamanlarda 40’lı yaşlarda da görülebilir.
Kalın bağırsak içi boş bir organ olduğu için genellikle bir belirti vermemektedir. Başlangıç aşamasında rutin kontrolde saptama olmadıysa hastalık sessizce ilerleyebilir. Bir miktar ilerledikten sonra büyük abdestte kanamaya sebep oluyor. Kanamanın yanı sıra; Büyük abdestte şekil değişikliği ve karın ağrısı, tuvalete çıkmakta yaşanan zorluk, kabızlık, ani kilo kaybı, bağırsak alışkanlıklarında yaşanan değişiklikler, İshal gibi şikayetleri olan bireylerin alanında uzman bir hekime görünmelerinin erken tanı için çok önemli olduğunu dile getiriyor.
Kanserden korumak ya da hastalığı erken evrede saptamanın en etkili yolu kolonoskopik incelemelerdir. “Kolonoskopi” yani ucunda ışık, kamera sistemi ve işlem kanalı olan, parmak kalınlığında, eğilebilen cihazlar kalın bağırsak kanserinin teşhis ve tedavisinde önemli rol oynamaktadır. Bu cihazlar ile birlikte kalın bağırsağın içerisi çok net bir şekilde değerlendirilebilir. Kolonoskopi kullanılarak yapılan bu değerlendirmede sadece var olan tümörün tespiti değil aynı zamanda kolon içerisindeki poliplerin de tespiti hatta aynı seansta çıkartılması işlemi de yapılabilir.
İkibinli yılların başından itibaren, kalın bağırsak kanserinin gerek teşhisi gerekse de cerrahisi konusunda teknolojinin ilerlemesine paralel büyük gelişmeler yaşanmıştır. Daha önceden tüm karın açılarak yapılan ameliyatlar artık karın üzerinden yaklaşık 1cm’lik küçük kesilerden laparoskopik yöntem ile gerçekleştirilebilmektedir. Bu şekilde ameliyat olan hastalarımızın ameliyat sonrası iyileşme süreçleri daha hızlı olmakta, daha az ağrı çekmekte, daha kısa süre içerisinde taburcu olarak günlük aktivitelerine daha erken dönebilmektedirler.
• 50 yaş ve üzeri hastaların mutlaka tarama testlerini yaptırmaları gerekmektedir. Çünkü ailede 1. derecede yakınınızda kolon kanseri olması kanser riskini 2-4 kat artırır.
• Beslenmemize dikkat etmeliyiz. Özellikle aşırı yağlı yiyecekler, fast food tüketimi ve kırmızı et ağırlıklı beslenme kalın bağırsak kanserine davetiye çıkarabilir.
• Aşırı kilo başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere beraberinde birçok hastalığın da tetikleyicisi olmaktadır.
• Düzenli olarak spor yapmalıyız. Düzenli olarak yapılan egzersizler kolon kanserinden korunmada büyük fayda sağlar.
• Sigara ve alkol kullanılmamalıdır. Sigara ve alkol birlikte kullanıldığında kolon kanseri riski daha da artar. İçerdiği nikotin ve diğer toksik artıklar ile sigara kolon tümörünün büyümesine ve kanlanmasının artarak hücre çoğalmasına yol açar.
HÜRRİYET AİLE ÖZEL
Paylaş