Yoksa her şey seks için mi?

Sizce de öylemi gerçekten? Günümüz ilişkileri sadece seks üzerine mi kurulu yoksa gerçek sevgili olmayı başarabiliyor muyuz? Siz onu gerçekten seviyorsunuz ama o sizinle seks için mi birlikte? Kendinize bu soruyu sordunuz mu ya da içgüdüleriniz bu konuda size ne söylüyor, hiç dinlediniz mi?

Aslına bakarsak genel anlamda hepimiz içgüdülerimize güveniriz ancak her zaman güvenli bir yol olmadığı da açık bir gerçektir. Öncelikle şunu söyleyerek olaya başlayalım, kendimize karşı dürüst olalım ve kimse inkar etmesin. Aşk olmadan da seks olur ancak seks olmadan aşk olmaz. Önceki yazımda aşkın biyokimyasal bir süreç ve altında yatan ana nedenin de üremek ve türünü devam ettirmek olduğunu ifade etmiştim. İşte bu yüzden seks her zaman aşkla karıştırılan bir duygu olmuştur. Çünkü seks de tıpkı aşk gibi aslında. Aşkı hissetmemizi sağlayan hormonları salgılıyor. Bingo! Olay burada başlıyor. Ne kadar çok seks o kadar çok aşk diyoruz. Sanıyoruz ki bize deli gibi aşık. Burada hemen bir ayrım yapmak istiyorum. Erkekler genel olarak seks yaptıkları kişilere aşık olma eğilimindedirler ya da seks yapacakları günü hayal ederler. Kadınlar ise daha çok aşık oldukları ile seks yapmak isterler. Peki, günümüzde bu durum tam olarak böyle mi? Yıllarca tabu olarak karşımızda duran ve bırakın yaşamayı konuşmaktan bile insanların çekindiği seks nasıl işliyor?

Toplum olarak tabuları yıkalı çok oldu. Erkek kadın fark etmiyor. Fark etmiyor diyorum çünkü gerçekten fark etmiyor. Bir farkla, erkek fütursuzca kadın ise kılıf arayarak yapıyor. Kadın;

• Seks istiyorum.
• Ama hayır! Aşık olmadan olmaz.
• Eeee ne yapmalıyım o zaman?
• Evet evet buldum, hemen aşık olmalıyım. İyi ama nasıl olacak bu öyle hemen pat diye olur mu?
• Aman neden olmasın. Seç birini, iyi yönlerini gör, seviş. Sonra nasıl olsa diğer yönlerini görür ayrılırsın.

Erkek için ise direkt bir ilişki yok, klasik tabirle aşk yok, sevgi zaten yok. Seks gibi haz almaya dayalı bir aktivite için demek ki aşık olma şartı yok! Düşünce bu aslında. Yoldan çevirdiği alelade biriyle, barda tanıştığı, adını bile hatırlamadığı kişiyle, hele bir de güzel birini görmüşse ağı at, yakalanırsa senin yakalanmazsa başka bir güzele geç... Çünkü seks her iki cins için de varoluş olgusuyla birlikte temelde yatan çoğalma içgüdüsünden kaynaklanarak yoğun bir haz yaşattığı için aranılan bir faaliyet oluyor. Buradan sakın ola ki her önünüze gelenle birlikte olun ya da aşkın sekse hiçbir katkısı yoktur gibi bir algı oluşmasın. Tam tersine aşık olduğunuz kişiyle sevişmek, alınan hazzı kat kat artırdığı için daha önceliklidir, gerçek olarak yaşandığında olağanüstüdür.

GERÇEKLE YÜZLEŞME ZAMANI!

Şimdi gelelim partnerimiz sadece yatak arkadaşımız mı yoksa aşkımız mı noktasına. Öyle sanıyorum ki kadınlar içten içe bu soruyu soruyor kendine. O halde şimdi gerçeklerle yüzleşme zamanı. Umarım bu gerçekler sizin için acı olmaz.

* Eğer bir erkek yalnızca seks için sizinle birlikteyse her zaman planlıdır. Ciddi ilişki içinde olan erkek gezip dolaşmak, sohbet etmek için buluşmalar düzenlemeye çalışırken seks odaklı kişi genelde evde oturmayı tercih eder. Evde zaman geçirmek de eğlencelidir ama yatak odasından başka dışarıda koskoca bir dünya var. Sonu seksle biten buluşmalar çoğunluktaysa partneriniz artık seks partneriniz demektir.

* Alın size aslında mantıklı bir düşünce sistemi olan ama cehaletle yoğrularak ortaya atılmış ağına düşürme taktiği. “Anı yaşa aşkım akışına bırak.” Yani sana “Ben seninle ciddi bir şey düşünmüyorum yiyelim, içelim, gezelim tozalım, hadi şimdi gel sevişelim” diyor. Hemen kaç hemen. Çünkü sonun yine hüsran, yine üzüntü, yine gözyaşı.

* “Hafta sonu bir şeyler yapalım mı aşkım?” sorusuna aldığınız cevap “İşlerim var başka zaman” şeklindeyse ve o zaman hiç gelmiyorsa geçmiş olsun, hafta sonlarını başkasına ayırmıştır ya da yeni hedefler peşindedir.

* “Aşkım babam hasta” dediğinizde cümlenin içeriğiyle ilgilenmedi mi? Yolu açık olsun, niyeti belli. Sizin duygusal durumunuzla, işinizle, ailenizle ilgili konularda umursamazsa sizde onu umursamayın.

* “Yaaa aslında evlilik çok saçma. Hem böyle daha iyi değil miyiz?” Çoktan zemini ayarlamış bile.
* Hiç boşuna zorlama kendini, vermez o telefonun şifresini. Resmen bir hazine gizli orda. Gece 12’den sonra atılmış onlarca “Uyudun mu?” mesajı var çünkü.

* Telefonda tartıştınız akşama kadar hiç aramadı. Saat 11:00 olmuş ve işte o beklenen an birden telefon çalıyor. Gayet yumuşak bir ses tonu, hiçbir şey olmamış gibi konuşmalar falan, sakın aldanmayın o konuşmaya çünkü bedeni seni istiyor.

* Seven insan öper. Tabii ki öper ama üstündekileri çıkarmanı beklemez. Omuzundan, yanağından, alnından, gözlerinden öper. Dudaklarından, bazen elindeki ellerinden. Sebep olmaksızın ve hissederek öper. Sadece şehvet dolu öpüşmeler yapıyor ve arasına bunlardan serpiştirmiyorsa kaçma vakti!

* Seni daha yakından tanımak istemiyor mu? Sevdiğin, ilgi duyduğun şeyler hakkında meraksız mı? Sen anlatırken dinlemiyor ve hatırlamıyorsa adını, adresini, işini ve anlattıysan, aileni biliyorsa sadece nüfus memuruyla evlensen bundan iyi. En azından daha fazla ilgi ve sevgi gösterir.

* Seni ilişkiye girmeye zorluyor ve sevişmediğinde kavga edip trip atıyorsa vah haline. Tamam seks hem erkeğin hem de kadının doğal bir ihtiyacıdır ama en önemlisi sevginin ve hazzın paylaşımıdır. Seninle beraber olmak istiyor olabilir, ama senin bu konuda tereddütlerin varsa buna saygı göstermek zorunda.

Evet, aslında bu maddeleri daha da çoğaltabiliriz. Ama bunlar içinde bulunduğunuz durumu anlamanıza sadece yardımcı olacak söylemler. Önce kendinize karşı dürüst olun. Şüpheleriniz varsa üstüne gidin. Sana kendini özel mi hissettiriyor yoksa kullanılmış mı? Bütün iltifatları sadece yatakta mı duyuyorsun? Sadece seviştiğiniz zamanlarda mı romantik oluyor? “Beni seviyor aslında ben biliyorum ama sevgisini gösteremiyor bağlanmaktan korkuyor” mu diyorsunuz? Sadece kendinizi kandırıyorsunuz. Sevgi anlaşılması en kolay duygu. Tamam kabul, kimse ilk günden ya da aydan evlilik planları yapmanızı beklemiyor. Ama en azından geleceğe dair hayaller yoksa onun yanında bir yeriniz olup olmadığını sorgulayın. Sonuç olarak yaşam herkesin kendi tercihi, tüm karar mekanizması sende. İsteyen kendini kullandırmaya, isteyen sevgiyi aramaya devam eder.

Yalnız ve yalnız sevgiyle kalın.