Paylaş
Günümüz, geçmişteki tarihsel gelişimlerden çok farklı ve hızlı bir şekilde teknoloji, bilim, sosyal hayat veya eğitim alanında ilerleme kaydetmekte, evrilmektedir. Bütün bunları yapabilecek potansiyele sahip insanları, filarmoni orkestrasındaki zurnacılar olarak tanımlamaktayım. Aykırılıklara rağmen kendi biricikliğini koruyabilen, üretme aşkı ile yanan ve değişim çabası altında etrafını aydınlatmaktan asla vazgeçmeyen bu çocuklarımız için son aylar ise çok farklı geçmekte ve emici zihinleri, bitmek bilmeyen merakları, açık algıları ve eş zamanlı yapabildikleri birçok beceri ile birlikte ev ortamında yeterince verimli olamamaktadırlar. Velilerimizden bizlere gelen birçok soru üzerine bu yazımızı kaleme alma gerekliliğini duydum.
Üstün potansiyelli bireylerin eğitim, öğretim ve öğrenme gereksinimleri, var olan potansiyellerinin ortaya çıkartılması ve sürdürülmesi açısından ailelerin olduğu kadar ülkemiz için de kritik bir durumdadır. Toplumların gelecekleri açısından büyük öneme sahip olan potansiyelli çocukların ihtiyaçlarına uygun öğrenme süreçleri tasarlanıp kendi mantralarını oluşturmaları sağlandığında ülkemizin hatta dünyanın geleceğinde büyük yansıması olan, teorilerin, icatların, gelişmelerin, yeniliklerin sahibi olabilmektedirler. Bütün bunların ise en doğal ve istendik yoldan olabilmesi olumlu aile ikliminden geçmektedir.
Yeni normalde öğrenme temelli olumlu aile iklimi oluşması için bazı ipuçları:
Anlatmanın, eğitim olmadığını çocuklarımız kadar ebeveynlerin de bilme vakti
Önlenemez şekilde artan yeni bilgiler, sosyal yaşantıda meydana gelen çok hızlı değişimler ve gelişimler insan hayatını birçok alanda etkilemiştir. Eskiden bireylerin sadece bilgiye sahip olması yeterliyken artık öğrenilen bilgilerin içerisinde anlamlı olanı seçmesi, organize etmesi, bu noktada sahip olduğu eksikliklerini ve yeterliliklerine hakim olması, eş zamanlı bilişsel işlemleri gerçekleştirebilmesi gibi birçok becerinin farkına varması da gerekmektedir. Özellikle her bir üstün potansiyelli çocuğun gelişimsel farklılıklarından kaynaklı öğrenmeleri için tek bir yol asla yoktur. Ve bizler, bazı konular üzerinde ısrarcı davrandığımız takdirde, süreci zorlaştırmaktan öteye gidememekteyiz.
Yetiştirme, eğitim, öğretim artık tatlı bir mazi. Öğrenen merkezli ev iklimi oluşturma vakti
Yetiştirme, eğitim ve öğretimin arkasında yatan asıl sebebin eğitim olduğunu unutmadan, öğrenmenin değişim olduğunu her daim hatırlayın. Lise zamanında veya ilköğretimde aklınızda kalanlar ile şimdikiler arasında pek bir fark yok. Öğretmenin işlerine karışmadan, konuların mantığını verip çocuklarınızla birlikte, kendi başınıza (Do it Yourself) etkinlikleri, youtube videoları, masterclass eğitimler veya geri dönüşüm malzemelerinden konuya uygun sunumlar hazırlayarak öğrenmedeki istendik değişimi başlatabilir ve okula bilgiler vererek doğru pekiştirmeler ile çocuklarınızın “an”da kalmasını destekleyip, derslerden zevk almasını sağlayabilirsiniz.
Evde birlikte öğrenme takımları ve görev paylaşımı
Öncelikle kendinize güvenmeli ve çalışma ikliminizden, evrensel kabullerden yola çıkarak, evde kendi öğrenme takımlarınızı oluşturmalısınız. Şunu unutmayınız ki bizlerin olumlu aile iklimi yaratmamızın temel amacı, birlikte öğrenmek ve performanslarımızı ölçmektir.
Öğrenmenin temel mantığını içselleştirin
Değişime karşı direnç yerine yeni bilgilere uyum yeteneğinden bahsettiğimiz için bütün insanlarda olan bu kapasitenin farkına varmamız ve her birimizde bize özel yanların olduğunu unutmamız gerekmektedir. İşimiz, kitapta, youtube veya benzer ortamlarda olanları aktarmak değil, bunların içselleşmesini sağlamak, dönüşümü istendik bir şekilde gerçekleştirmek olmalıdır.
Duyulara hitap ederek evdeki öğrenme iklimini yapılandırın
Tat almanın öğrenmedeki etkisinin %1 olduğunu söylediğimde velilerim inanmakta zorluk yaşamaktadırlar. Maria MONTESSORİ’nin bundan yüzyıl kadar önce geliştirdiği sistemde bu konuya yer vermesi ise daha bir hayli heyecan uyandırıcıdır. Kısaca, görme, duyma, tat alma, koklama ve dokunma gibi bütün alanları kapsayacak şekilde ev ortamını yeniden yapılandırın. Öğrenme özelliklerimiz ve süreçlerimiz artık var olmayan bir çevreye göre uyum sağlamak zorunda kalmıştır. Bu yüzden de geçmişten getirdiğimiz kavramlar ile yeni kuşakların öğrenmesi arasında çok büyük farklılıklar olduğunu unutmamak gerekir.
Paylaş