Paylaş
Öncelikle tech-savvy, teknoloji meraklısı, teknoloji yanlısı bireyler için kullanılan bir kalıp olarak dilimize yavaş yavaş yerleşmektedir. Yeni çağda, bizlerden farklı olarak çocuklarımız oyuncak bebeklerinden, arabalarından daha fazla telefon, tablet ve bilgisayar ile vakit geçiyor, ergen çocuklarımız iletişimde sözcüklerden çok emojiler ve gifler kullanıyor, duygularımızı ifade etmek için başvurduğumuz şiir, mektup gibi edebi sanatlardan ise her geçen saniye daha da uzaklaşıyorlar.
Bir araya geldiklerinde son teknolojilerin insanlığa katkılarından çok, youtuber kışkırtmaları, youtuber diss’leri, dijital oyunlara daha ileri seviyeye uluşmak için yatırdıkları paralar hakkında konuşabiliyor ve bu konuda tartışabiliyorlar.
Yıllardır ebeveyn olmanın, çocukların sosyal, duygusal ve akademik yaşamları hakkında sorumluluk almak ve elimizden gelenin en iyisini yapmak olduğu anlatıldı. Ancak giderek derinliklerine daldığımız teknoloji dünyası, tech-savvy, teknoloji meraklısı ebeveynlik kavramını yaratırken bizler, yani bu coğrafyanın insanları, bu işin ne öncüsü olabildik ne de peşinden koşabildik.
Tech-savvy ve teknolojiyi amaca yönelik kullanan ebeveynler, değeri on bin liranın üzerinde olan kişisel bilgisayar ya da telefon aldıklarında, çocuklarını sosyal medyayı kullanmaktan çok, amaca yönelik kullanmaları için teşvik eden, onların dijital dünya ile entegrasyonun destekleyen, yeni ve değişen sürece uyum sağlaması için çabalayan kişilerdir.
Ne yazık ki, madalyonun diğer yüzünde, öğrenilmiş çaresizliklerinin farkında olmayan teknofobik ve teknolojiye ilgi duymayan ebeveynler mevcut. Bu tarz ebeveynler ile gençler arasında dijital uçurumlar giderek yükselirken, teknolojik empati dil becerisini kullanamamak, gençlerin evden, okuldan ve toplumdan uzaklaşmasına, kendi değerlerini uygun olmayan yollar ile yaratmaya itmektedir.
Bu uçurumu kapatmak, tech-savvy becerilerini geliştirmek isteyen ebeveynler için bu yazı tam bir kılavuz niteliği taşımaktadır.
Öncelikle, hayatınıza öğrenmeyi, öğrenme kavramını yeniden katmalısınız diyerek maddelerimize geçelim.
1- Teknolojinin ayrıntılarını veya son çıkan cihazları bilmenizden bahsetmiyorum. İnternet kullanımını, sosyal medyanın tehlikelerini, çocuk koruma program ve yazılımlarını araştırın ve öğrenin. Ardından, yetişkin bir birey olarak karşınıza alıp, nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduklarını anlatın. Ne kadar çok insan tanırsak tecrübelerimiz de artar ancak sosyal medyada insan ilişkisi, bir tuşla ekleyip, bir tuşla engellemek kadar kolay. Çünkü işleyen mekanizma haz temellidir.
2- Çocuklarınızla yeni bir başlangıç için ve onları anlamak adına atacağınız adımlar hakkında kendinize güvenin.
3- Çocuklarınıza son teknoloji cihazları aldıktan sonra neler yaptıklarını öğrenmek, dünyamızdan defalarca büyük sanal dünyada, tek başlarına güvenle kalmalarını sağlamak için aynı dili konuşmalısınız.
4- Çocuklarınız ile internette neler yaptığı, kimleri takip ettiği, hangi videoları izlediği, oynadığı oyunlar hakkında sohbet edin. Ebeveyn olarak endişelerinizi anlatın, gelişim dönemlerine yönelik okulunuzdaki uzmanlardan bu konuda yardım alabilirsiniz.
5- Çocuklarınızın (varsa) hesaplarını takip edin, özellikle private olarak kendi akran grupları arasında olanları. Birçok çocuğun ve gencin, ailesini, private dedikleri sosyal medya hesaplarından engellediği bilinmektedir. Bu sebeple çocuğunuzla arkadaşça ve samimi bir şekilde iletişim kurun, bu tarz hesaplar için yaşının erken olduğunu anlatmak için son derece sakin ve sabırlı bir konuşma yapmanız gerekebilir. Konuşma arasında “...ama arkadaşımın annesi /babası izin veriyor” veya “...bütün arkadaşlarımın hesabı var.” gibi savunmalara da hazırlıklı olun.
6- Birlikte ilgilendiği şeyler üzerine araştırma yapın. Sevdiği youtuberleri izleyin, oynadığı oyun hakkında soru sorun, hatta beraber oynayın, eğer teknolojik cihazlara ilgi duyuyorsa birlikte yeni çıkan modelleri keşfedin ve ortak bir hesap açarak ürettiklerinizi paylaşın. Duygusal olarak yalnız kalan çocukların en önemli ihtiyacının kaliteli ve amaca yönelik zaman geçirmek olduğunu unutmayın.
7- Çocuklarınıza olumlu dijital rol model olun.
8- Onları kısıtlamak ve sürekli bir tehlike algısı yaratmanızdan ziyade, teknolojinin olumlu ve olumsuz yanları hakkında bilinçlenmesini, kendi yararına geleceğini de planlayan paylaşımlarda bulunmasını sağlayın. Ne olmak istiyorsa o alanda sık sık sohbetler yapın ve hayaller kurmasını sağlayın ancak asla yönlendirici bir tutum içine girmeyin. Bırakın hayal kurmanın tadını ve bu alanda araştırma yapmanın zevkini çıkarsın.
9- Aile içi aktivitelerinizde teknolojiden sık sık yararlanın. Sanal müze gezisi, sadece sevdiklerinizin görebileceği aile hesapları, duvarınıza asabilmeniz için fotoğraf kolajları hazırlayıp, online grafik programları ile haftanın bir gününe özel menü çıkartabilir veya özel yemeklerinizde ailenize, dostlarınıza ufak sürprizler hazırlayarak çocuklarınızı bu alanda daha farklı şeyler yapması için teşvik edebilirsiniz.
Unutmayın, ne kadar kısıtlayıcı ve katı olursanız çocuğunuz o denli meraklı olacak ve sizi duymamaya kendi konfor alanını pekiştirmeye başlayacaktır. Neticesinde sizden gizlediği sosyal medya hesapları ve arkadaş gruplarına sahip olacak, iz bırakmayan arama motorları kullanacak ve sanal dünyanın karanlık yüzleri ile hem duygusal hem de görsel olarak karşılaşacaktır.
“Modern ebeveynliğin en güçlü sınavı tech-savvy anne baba olmak.” diyebilirim.
Doğru dijital rehberlik almış bir çocuk, gelecek tehlikelere karşı kendini bilen ve kendini gerçekleştirme yolunda artık bilinçlenmiş bir birey olarak hareket edecektir.
Paylaş