Paylaş
Sezen Aksu’nun sözlerini yazdığı ve sesi ile taçlandırdığı bu muhteşem şarkıyı hepimiz biliyoruz. Hüzün vardır şarkıda… Sığınma ihtiyacı, anlaşılma isteği, ilerleme telaşı vardır. Dinlerken belki herkes içine dönüyor ve yaşam karşısında içindeki çocuğa bakıyor. İşte tam o anda olanlar oluyor…
İçimizdeki çocuğa şefkat vermek? Esasında hayatımızın en orta yerinde duran ihtiyacımız! Bir şekilde birçoğumuzun içsel çocuğu büyürken, büyütülürken aldığı yaralardan, uyarılardan, sevgisizlikten, eleştirilerden, ihmalden ve daha bir sürü sebepten yaralı. Hatalar yaptığında utandırıldı, suçlandı, pişmanlıklar yüklendi; adımlar atmaya çabaladığında korkutuldu, engellendi; sevilmek istendiğinde yetersiz, değersiz hissettirildi… Ve biz bu yaraları öyle kanıksadık ki biz büyüdük içimizdeki çocuğa benzer şekilde davranmaya devam ettik. Çünkü bunu hak ettiğimize inandırıldık. Başka türlüsünün olmayacağına yemin bile edebiliriz hatta daha da ileri gidip kendimizi buna her fırsatta ikna da ederiz. Ama söylemek zorundayım: BU KOCA BİR YALAN!
Küçükken şefkate, sevgiye, ilgiye, bakıma ve güvene ihtiyacımız vardı. Bunları alamadıysak bu bizim suçumuz değildi. Etrafımızdaki yetişkinlerle bize bakım verenlerle ilgili bir sorundu. Onların hatasını hala içimizdeki çocuğa yapmaya devam etmek ise ona büyük haksızlık. Çünkü biz geçmişim yüklerinden sıyrılıp, özümüze dönemezsek “küçüğümüzü” besleyemezsek insani çok yanımızdan vazgeçmeye devam edeceğiz. Sevgisiz bırakırsak kendimizi, başkasını sevmeyen bir yetişkin, evladına şefkat gösteremeyen bir ebeveyn, engellenmeler ve stres karşısında performans anksiyetesi ile kilitlenen bir çalışan, yaşadığı istismarlara boyun eğen bir kurban olmaya devam edeceğiz.
Bu şarkıyı dinlerken gözlerinizi kapatın; sakince dinleyin bir daha. İçinizdeki çocuğa hata yapma hakkını verip “hayatta oluyor böyle şeyler dert etme” diyerek, tökezlemesine izin vererek ama her defasında onu kaldırıp kucaklayarak, başarılarında elleriniz patlayana kadar alkışlayıp “bunu yapabileceğinden zaten çok emindim” diyerek, heyecanlandığında korktuğunda bu duyguların ne kadar insani olduğunu söyleyip ellerini tutarak dinleyin… Şu ana kadar sevilmediği kadar sevin; dokunulmadığı kadar dokunun şefkatle.
Eğer hayatınızda tıkanan noktalar, “Böyle yapmamam lazım biliyorum ama elimde değil, ben böyleyim” dediğiniz zamanlar varsa bir dönüp içinizdeki çocuğa sorun lütfen. Cevap ondan gelecektir. Asıl ihtiyacınız olanı da o söyleyecektir. Unutmayın ki onu doyurmadan yaşamımıza olgun bir yetişkin olarak devam edemeyeceğiz. Öz şefkatle ve sağlıcakla kalın…
Paylaş