Vejetaryen beslenenlerin sağlıklarını korumaları için öneriler…
Haberin Devamı
Vejetaryenler; kırmızı et, balık eti, kümes hayvanları ve bunları içeren besinleri veya ürünlerini tüketmeyen kişilerdir. Diyetisyen Hatice Baygut, vejetaryen beslenmeyi tercih edenlere önemli önerilerde bulundu.
Vejetaryenliğin farklı türleri var, bunlardan bazıları;
Veganlar: Katı vejetaryen olarak da nitelenen bu grup, hayvanlardan elde edilen tüm gıda ve ürünleri kullanmayı reddederler. Buna süt, yumurta, bal ve jelatin gibi gıdalar dahildir. Veganlar genellikle deri, yün, ipek gibi hayvansal ürünleri de kullanmazlar. Bu kişiler, insanların kendi zevk veya ihtiyaçları için hayvanların kullanılması fikrine karşıdırlar.
Lakto-Ovo vejetaryenler: Hiçbir hayvan etini yemezler, ancak yumurta ve süt ürünlerini tüketirler. Kuzey Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, vejetaryenlerin %90-95’i bu gruba girmektedir. ‘Lakto’ süt, ‘Ovo’ yumurta anlamındadır.
Lakto vejetaryenler: Hayvan etini yemedikleri gibi, potansiyel bir hayata son veriyor olma kaygısıyla yumurta tüketmekten de kaçınırlar. Süt ve süt ürünlerine yasak yoktur.
Ovo vejetaryenler: Et, balık, süt ürünleri yemezler. Yumurta içeren vegan beslenmedir.
Meyve ile beslenenler (Fruitarianlar): Sadece botanik olarak meyve grubuna giren sebze ve meyvelerle beslenirler. Tüketilerek tohumlarını yayan bitkileri kullanırlar.
Yarı vejetaryenler: Sadece kırmızı et yemezler.
Semi vejetaryenler: Sadece büyükbaş hayvanları, kırmızı eti yemezler; nadir olarak beyaz et tüketebilirler. Balık yiyen (peskovejeteryan) ve kümes hayvanları yiyen vejetaryenlere de (pollovejeteryan) rastlanabilir.
Vejetaryenlik kadınlar arasında daha yaygın
Vejetaryenlik, erkek popülasyonunun %4.1’i, kadın popülasyonunun ise %6.5’i oranında olmak üzere, kadınlar arasında daha yaygındır. Hem yetişkin, hem de ergenlik çağındaki vejetaryenlerin genellikle; yüksek sosyal sınıftan, iyi eğitimli bireyler oldukları, iyi eğitimli ebeveynlere sahip oldukları, demografik ve yaşam tarzı nitelikleri ne kadar artarsa diyetlerinin o kadar kısıtlı hale geldiği saptanmıştır. Birçok çalışmada, vejetaryenlerin daha zayıf oldukları belirlenirken, bu durum vücut kitlesinin hayvansal yağ tüketimi ile artması ile açıklanır. Buna ek olarak, vejetaryenlerin daha az sigara içtikleri, daha az alkol kullandıkları ve daha fazla egzersiz yaptıkları belirlenmiştir.
Vejetaryen beslenmeyi tercih edenlere öneriler
Vejetaryen diyetleri, B12 vitamini haplarıyla desteklenmelidir. Özellikle çocuklarda B12 vitamininin alımının sağlanması için balık gibi hayvansal besinlerin tüketilmesi sağlanmalıdır. Vejetaryen gebe ve emzikli anneler, kemik demineralizasyonuyla karşılaşmamak için kalsiyumdan zengin yiyecekler ya da kalsiyum haplarıyla tüketmelidirler.
Vejetaryenler, gebelik sırasında demir hapları kullanmalıdır ve bebeklere 6. aydan sonra demirden zengin yiyecekler verilmeye başlanmalıdır. Demirin en iyi kaynağı kırmızı ettir, bu nedenle demir eksikliği anemisi gelişmesinin önlenmesi için çocuklar kırmızı et tüketmeye de teşvik edilmelidirler.
Vejetaryenlerde, bitkisel demirin emiliminin artırılması için; diyette C vitamini kaynakları bulundurulmalı, sebzelerin hazırlanması ve pişirilmesi sırasında C vitamini ve diğer vitamin kayıplarının azaltılması için önlemler alınmalı ve yemekle birlikte çay ve kahve gibi demir biyoyararlılığını azaltan içecekler tüketilmemelidir.
Vejetaryenler, D vitamini ihtiyaçlarını karşılamak için mutlaka güneş ışınlarından faydalanmalıdırlar.
Vejetaryen diyetlerinin linoleik/a-linolenik asit oranının 4:1 ile 10:1 arasında olması sağlanmalıdır.
Veganlar, çiçek yağı yerine a-linolenik asit bakımından zengin olan kanola yağı ve soya yağı kullanmalı, ceviz ve yeşil yapraklı sebzeler tüketmelidirler.
Düşük doğum ağırlıklarının önlenmesi için vejetaryen anne adaylarının enerji alımları artırılmalıdır.
Posa alımı bazı minerallerin emilimini engellediği için vejetaryen diyetlerde posa alımının azaltılması sağlanmalıdır.
Vejetaryen ebeveynler, çocuk beslenmesi konusunda çok iyi bilgilendirilmelidir ve vejetaryen ebeveynlere çocuklarının sağlıklı büyümesi için ete de ihtiyaçları olduğu kesin bir şekilde belirtilmelidir. Çocuklar kesinlikle katı vejetaryen diyetlerle beslenmemelidirler.
Çocuklar için en uygun vejetaryen beslenme tipi lakto-ovo vejetaryenliktir. Vejetaryen çocuk ve gençlerin diyetine süt, yumurta, peynir, badem, ceviz gibi çinkodan zengin besinler eklenmelidir. Vejetaryen çocukların protein ihtiyaçları karşılanırken, amino asit örüntüsü dengelenecek şekilde besin kombinasyonları oluşturulmalıdır. Ayrıca, soya ve diğer kuru baklagillerde bulunan protein sindirimini engelleyici etmenlerin yok edilmesi için pişirme ilkelerine özen gösterilmelidir. 2 yaşındaki ve daha küçük çocukların posa alımları sınırlanmalıdır.
Kendi istekleriyle vejetaryen olan ve diyetlerini devam ettirmeye direnen çocuklar söz konusu ise bu çocukların diyeti mümkün olduğunca açılmaya çalışılmalıdır. Eğer bu başarılamıyorsa, eksikliği görülen besin öğeleri, diyetlerine hap olarak eklenmelidir. Ayrıca vejetaryen çocukların büyümeleri çok yakından izlenmelidir. Vejetaryen diyetler gençlerde adet dönemi düzensizliklerine neden olmakta, bu da ileride daha farklı sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Bu nedenle vejetaryen diyetleri benimseyen çocuklar sürekli olarak izlenmelidirler.