Paylaş
Aile konutu, eşlerin çocuklarıyla beraber oturmak için birlikte seçtikleri, yaşamlarını sürdürdükleri, herkesçe bilinen ve belirlenebilen yerleşim yeridir. Aynı zamanda barınma ihtiyacını karşılayan, aileyi bir arada ve ayakta tutan, ekonomik değerinin yanı sıra manevi değeri de bulunan bir gayrimenkuldür.
Yerleşim yeri ise bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yere denir ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 19. maddesinde tanımlanmıştır.
Aile konutu şerhi, tapu kendisine ait olmayan eşe verilmiş çok önemli bir haktır. Bir konutun tapuda aile konutu olarak şerh edilmesi için birtakım şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Tanımda da belirtildiği gibi ailenin yaşamını sürdürdüğü bir konuta aile konutu şerhi işlenebilir. Bu şerhin mahkeme kararı ile konulması konusunda herhangi bir tartışma yoktur. 2011 yılından önce aile konutu şerhi sadece mahkeme kararı ile mümkündü. Ancak 10. dairenin 23.06.2011 tarih ve 2010/11873 E. sayılı kararı ile idari işlem ile de bu şerh konulabilir hale geldi. Tapu Sicil Müdürlüğü’ne aile konutu olarak kullanıldığına ilişkin birtakım evraklar sunulduğu anda, ilgili tapu sicil müdürlüğü bu işlemi yapmakla yükümlüdür.
Aile konutu şerhi ile aile konutu olarak kullanılan gayrimenkule ilişkin kira sözleşmesi veya mülkiyet hakkı, malik (sahip) veya taraf olmayan eşin rızası olmadıkça devredilemez, konut üzerindeki haklar sınırlanamaz. Ailenin menfaati söz konusu olduğu durumlarda, rıza göstermeyen eş için diğer eş hakim müdahalesi talep edebilir. Kanun gereğince bu şerh işlemi için malik olmayan eşin tapu müdürlüğüne başvurusu ile işlenir.
Aile konutunun kanunda belirtilen mal rejimlerine göre edinilmiş veya kişisel mal olması bu durumu değiştirmez. Ayrıca paylı mülkiyette bulunmasının da önemi yoktur. Kullanılan konut, tapu sicilinde arsa olarak görünse dahi şerh konulması mümkündür. Ailenin sadece tek bir konutu olabilir. Bu nedenle ikincil nitelikte olan yazlık vs. gibi konutlar aile konutu olarak şerh edilemezler. Genel kural bu olmakla birlikte, eşlerin birden fazla konutu aile konutu olarak kullandıkları ispatlanabilirse şerh konulabilir. Kanun, istisnai olan durumlara izin vermiştir. Eşlerin birbirlerinden ayrı olarak yaşamaları veya bir eşin evden uzaklaştırılmış olması, konutu aile konutu olmaktan çıkarmaz. Bu hükmün getirilmesinin amacı; çocuklarla birlikte yaşanan konutun, malik (sahip) eş tarafından kötü niyetli olarak elden çıkarılarak barınmasız kalmalarını engellemektir.
Paylaş