Paylaş
Menülerin ve Anadolu mutfağının baş tacı olan çorba, çoğumuz için de vazgeçilmezdir. Bilimsel çevreler tarafından da çorbanın önemi yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. İşte bu çalışmaları Diyetisyen Gülşen Lükel yorumluyor.
Çorba içeriğini kendi beslenme alışkanlıklarımıza ya da mutfağımızda bulunan gıda çeşitlerine göre ayarlayabiliriz. Kuru baklagil tüketiminin önemi yadsınamaz. Bu nedenle kırmızı-yeşil mercimek, nohut içeren çorbalar haftada 1-2 defa sofralarımızda yer bulmalıdır. Ayrıca ayran çorbası da tam yaz mevsimine göredir.
YAZ - KIŞ DEMEDEN SEVEREK TÜKETTİĞİMİZ MERCİMEK ÇORBASININ PRATİK TARİFİ İÇİN TIKLAYIN!
Çokça çeşidi olan çorbalarımız yörelerin genel beslenme alışkanlıklarını yansıtır. Bazen de mutfağımızda kendi denemelerimizle çeşitlendiririz çorbaları. Mesela bebeğimiz 6 aylık olup ek gıdalara geçtiğimizde ilk verdiğimiz gıdalardandır çorba. Öncelikle fazla alerjen olmayan sebzeler katarız içeriğine. Ayrıca hastalanıp midemiz hiçbir şey kabul etmediğinde tek yiyebileceğimiz şey çorbadır.
Çorbanın önemi yapılan bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmıştır. Son yıllarda yapılan bir çalışma çorba ve sulu/katı bir yemeğin mide geçiş hızlarını araştırmış ve çorbanın gastrik boşalım hızının yavaş olduğu sonucunu bulmuştur. Başka bir çalışmada ise çorba içiminden 20 dakika sonra yenilen katı öğünün bireyleri daha tok tuttuğu gerçeğine ulaşmıştır. Bu gerçekler de çorbanın özellikle diyetlerdeki önemini vurgulamaktadır. İlginç şekilde sıvı olduğu için hemen barsaklara geçtiğini sandığımız çorba mideden en yavaş geçen gıdadır. Mideden yavaş geçmesi sebebiyle çorba, uzun süre açlık hissi yaratmaz ve yemeklerde ilk önce tüketilirse çabuk doyulmasını sağlar.
Paylaş