Paylaş
Eskiler doğruyu söylemiş, doğruyu yapmışlar birçok şeyde olduğu gibi.
Ama yaptıklarının hepsinin doğru olduğunu da söylemek zor.
Özellikle çocuklarına sevgi vermekte oldukça cimri davranmış eskiler.
Çok sevmişler ama gösterememişler.
Sevmek için yavrusunun uyumasını bekleyen babalar…
Kendi babasının yanında çocuğunu kucağına almayan babalar...
Oysa sevgi insana iyi gelir.
Hayata karşı dirençli kılar.
Ama sevgi ile disiplini, tutarlılığı karıştırmamak gerekir.
Sevgi taviz vermek değildir.
Sevgi, sorumluluktan kaçmak hiç değildir.
Günümüz anne - babaları modernlik adına, ruh sağlığını korumak adına bol bol taviz verir oldular.
Sevgiyi karıştırarak, sorumlulukları sildiler.
Anne babalarından aldıkları aşırı hoşgörü mesajıyla yetişen çocuklar ileride ne yapacaklar?
Hep yanlarında olma garantisi veriyorsanız, bu mesajı vermeye devam edin!
Ancak yaşam onlara sizin gösterdiğiniz hoşgörüyü göstermeyecek.
Ve siz büyükler çocuklarınızdan önce terk-i dünya eylediğinizde ne olacak?
Kurbağalar prense dönüşmeyecek.
İş yerinde sürekli üretmek, hastayken bile işe gitmek zorunda kalacaklar.
Bunlar yaşamın ta kendisi.
Patronu, "Hangi çorbayı istersin? Sana portakal suyu sıkayım mı? Dur üstünü örteyim" de demeyecek.
Yavrularımızı hayata hazırlamak için önceden prova yaptırmalıyız.
Tıpkı elbise provası gibi.
Üzerine ara sıra iğneler batacak, deneyip çıkaracak, potluklar giderilecek, sonunda üstüne tam oturan giysisi olacak.
Kilo aldığında o elbise, tekrar sökülüp, tekrar dikilecek.
Çünkü hayat böyle bir şey.
Paylaş